Haberler

HSYK'nın Yapısında Değişiklik Öngören Teklif

Abone Ol

TBMM Adalet Komisyonu'nda teklifin 1. maddesinin görüşmeleri sürüyor AK Parti'li Aydın:" Anayasal ve yasal her kurum kendi görevini yapsın, cübbesini çıkarsın, gelsin, çatır çatır siyaset yapsın" CHP'li Batum:"Düzenleme, tahkikat komisyonu kuran yasadan daha ağırdır"

TBMM Adalet Komisyonu'nda, Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSYK) ile ilgili yasa teklifinin maddeleri üzerindeki görüşmeler sürüyor.

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart birinci madde üzerine yaptığı konuşmasına başlarken Ergenekon davası tutuklu sanıklarından Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'nun sağlık durumuna dikkati çekerek, Komisyonda bulunan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve diğer yetkilileri göreve çağırdı. Hilmioğlu'nun devletin gözleri önünde ölüme gittiğini ifade eden Kart, bu hatırlatmayı tamamen insanı duygularla yaptığını, çok geç olmadan gereğinin yapılmasını istedi. Kart, "Lütfen duyarsız kalmayalım sonra hepimiz çok üzülürüz" dedi.

Düzenlemeyi eleştiren Kart, 17 Aralık'ta yaşananların ardından iktidarın panik halinde yargıyı yeniden yapılandırmaya çalıştığını söyledi. Son süreci hükümet ile cemaat arasında bir çekişme olarak izah etmenin yüzeysel bir yaklaşım olacağını belirten Kart, "Bu çekişme vardır. Gözümüzün önünde cereyan ediyor ama olay bundan ibaret değildir" ifadesini kullandı.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın çalışkan bir kişi olduğunu ve bulunduğu yere emeği ile geldiğini ifade eden Kart, "Bir arkadaşınız olarak söylüyorum, lütfen o fezlekeleri korumayın. Siz buralara emeği ile gelmiş bir insansınız. O fezlekelerin altında kalırsınız" dedi.

Kart, konuşmasında Komisyon Başkanı Ahmet İyimaya'nın bir süre önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmeye değinerek, bu görüşmeyi duyunca komisyon çalışmalarına ilişkin endişeye kapıldığını söyledi. Kart'ın bu sözlerine AK Parti milletvekilleri tepki gösterdiler.

Kart'ın konuşmasının ardından söz alan İyimaya  Başbakan ile yaptığı görüşmenin görüşülen teklif veya komisyon çalışmaları ile ilgili olmadığını aktardı.

MHP Grup Başkanvekili Okay Vural da teklifin demokrasiyi ve hukuk devletini geriye götüreceğine inandıklarını kaydederek, teklifi getiren iradenin istediği gibi çıkmasını kabul etmelerinin mümkün olmadığını vurguladı.

Komisyon Başkanı Ahmet İyimaya'nın söz verdiği Yargıtay Genel Sekreter Yardımcısı Aydın Karabıyık, teklifin birinci maddesi üzerinde kurum olarak olumlu görüş bildirdiklerini söyledi.

-Tartışma

CHP Isparta Milletvekili Ali Haydar Öner'in konuşması sırasında tartışma yaşandı. "AKP, üçüncü bir haram türü yarattı, yiyenleri yargılatmamak..." diyen Öner'in,  bir banka genel müdürünün evinde kutular içinde para bulunduğunu söylemesi üzerine, AK Parti Grup Başkanvekili Belma Satır da "Sizin de milletvekilinizin evinde para bulundu" diye laf attı.

CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, "Sap ile samanı karıştırmayın. O bir işadamı...Memur ile işadamını karıştırmayın" dedi.

Öner'in, Adalet Bakanı'nın salonda olmaması nedeniyle konuşmayacağını söylemesi, Komisyon'da tartışma yarattı. AK Parti Isparta Milletvekili Recep Özel'in "Hükümet burada...Bakan Yardımcısı var" demesine, CHP'li üyeler "Bakan yardımcısının temsil yetkisi var mı?" diyerek itiraz etti.

Öner'in AK Parti'li Satır'a, "Hanımefendi ne laf atıp duruyorsunuz? Ben hayatta iki kişiyle arkadaşlık etmem, biri hanımefendilere laf atanlardır. Ama erkeklere laf atan hanımefendilerle hiç karşılaşmadım" dedi. Satır ise Öner'e, "Burada başöğretmen yok. Biz öğrenci değiliz. Recep Bey'e (Özel), 'git Bakanı'nı çağır, gelsin' diyor" karşılığını verdi. CHP'li Uğur Bayraktutan'ın "yazılı yetki lazım" demesi üzerine toplantıya ara verildi.

Adalet Bakanı Bozdağ'ın yerine oturması üzerine görüşmelere devam edildi. AK Parti Grup Başkanvekili Satır,  sataşma gerekçesiyle söz alarak, "Yetişme tarzım, aldığım kültür ve bulunduğum konum itibarıyla hiçbir erkeğe laf atmam, kimsenin de bana laf atmasına izin vermem. Kentte yetiştim, böylesine basit bir durum içinde olmam. Burada sizin öğrencileriniz, sizin yetiştirdiğiniz, yanınızda çalışan birileri yok. Bizim ne yapacağımız, ne yapmayacağımız kendi uhdemizdedir. Konuşmalarınıza dikkat edin. Benim arkadaşlarım da bu tür kavgalardan rahatsız. Size laf atmaya tenezzül etmem" diye konuştu.

Bazı muhalefet milletvekilleri, Satır'a, "Uçarak tekme atan arkadaşınızı kınamadınız bile... Köyde yetişenlere hakaret ettiniz" diyerek tepki gösterdi.

-"Haberal 4 yıl 4 ay tutuklu kaldı, hanginiz yasa yaptınız?"

CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum, düzenlemenin Anayasaya aykırı ve gayrimeşru olduğunu ileri sürdü. "Burada bir hukuk adamına, yargıca saldırıldı, birileri linç etmeye çalıştı. Ağzına, kafasına tekme attınız" diyen Batum, düzenlemenin kamu yararına uygun olmadığını savundu.

Batum, "Yargıda çete varmış, Yargıtay'ın imamı varmış. Bu ülkede 2013 yılına gelene kadar Mehmet Haberal, 4 yıl 4 ay tutuklu kaldı. Hanginiz yasa yaptınız? Sizin suç ortaklarınız, bu durum eleştirildiğinde 'evet, yatar' dedi. Fatih Hilmioğlu, Tuncay Özkan, Ergün Poyraz...7 yıl tutuklu adam gördünüz mü ömrünüzde? Hukuksuzlukları beraber yaptığınızı görmezden gelemezsiniz, onlarla ortak olduğunuz ortada. Tahkikat komisyonu kuran yasadan daha ağırdır bu düzenleme" dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın,  Ömer Faruk Eminağaoğlu'nu kastederek, "Çankırı hakimi olmak dışında başka özelliği yok. Kendisinin Yargıçlar Sendikası Başkanı olduğu iddia ediliyor ama İçişleri Bakanlığı'na sordum, böyle bir sendika kaydı olmadığını bildirdi. Siyaseti iki gündür rehin alma gayreti var. Raporlu olmasına rağmen buraya gelip pankart açtı. İçtüzüğü uygulamak durumundayız. Bu olay bile kanunun ne kadar haklı olduğunu gösteriyor. İdeolojik temelli değil, tam ve bağımsız bir yargı istiyoruz. Anayasal ve yasal her kurum, kendi görevini yapsın, cübbesini çıkarsın, gelsin, çatır çatır siyaset yapsın" diye konuştu.

-"Benim kasamda çorap mı, kravat mı çıkacak, tabii ki para çıkacak"

CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün, Satır'ın sözleri üzerine söz aldı. Aygün, 1 Temmuz 2008'de sabah 06.30'da evine operasyon düzenlendiğini belirterek, bir kasada 2,5 milyon Avro, ayrıca iki kasada da 10 milyon lira değerinde da altın olduğunu kaydetti. Aygün, o sırada Savcı Zekeriya Öz'e telefon açılarak bilgi verildiğini, görevlilerin kendisine "parayla işimiz yok, kasayı kapatın" dediğini aktardı.

Aygün,  4 gün sorguda kaldığını, daha sonra cezaevine girdiğini hatırlatarak, eşinin bankaya yatırdığı paralara kendisi tahliye olduktan 22 gün sonra el konulduğunu anlattı. Aygün, daha sonra eline geçen belgede, "tüccar bir kişinin kasasında para bulunmasının uygun bir şey olmadığı, paranın bu şekilde korunmasının şüpheli göründüğü, suç konusu gelir olma ihtimali oluştuğu"nun belirtildiğini ifade ederek, şunları söyledi:

"Ben 1978'de ticarete başladım, zaman zaman vergi rekortmeni oldum,  mal beyanım da ortadadır. 583 daire alıp sattım, ticaret yaptım. Benim kasamda ne çıkacak? Çorap mı kravat mı çıkacak, tabii ki para çıkacak. Ama yapılan kıyaslama elma ile armut gibi değil, uzay gemisi ve elma mukayesesidir. Adam devlet memur, ömrü boyunca hiç yemese içmese eline geçecek para 2 trilyon civarında olur. Suçlu demiyorum. Biz beraat etmedik, müebbeti bize salladılar. Biz ceza yerken siz bağırıyordunuz;  bağırsak boşaltma dediniz. Paramıza el koydular, paramı istedim, arsamı teminat verip paramı geri aldım. MASAK devreye girdi, didik didik etti, bütün bağırsakları orada boşalttılar. Ben Unakıtan zamanında doğruları söylediğim için beni tehdit ettiler, defterlerime el koydular, 'susarsan veririz' dediler. Susmayacağım, inceleyin dedim. MASAK  3 yıl boyunca beni ve aile fertlerimi inceledi. Bütün hesaplar burada. Allah razı olsun, iyi oldu, ben aklandım.  Suç geliri olarak almamışım, iddia edilen terör örgütü ile paranın bağlantısı tespit edilememiş,  2,5 milyon avro ve servetle suç fiili arasında illiyet bağı kurulamamıştır. Malvarlığım bu paranın çok çok üzerindedir. Servetimin bir miktarının kasada saklama mutat ve akla yatkın değilmiş. Ben inancım gereği bankaya  yatırmıyorum. Şimdi de var. Paranın kaynağı yasaldır. Bunlar başıma geldiğimde bizi dinlemediniz, bize inanmadınız. Ne oldu şimdi? Makam odamın arkasındaki banyoda operasyondan 45-50 gün önce Glock marka silah bulundu. Kimseye haber vermeden götürüp karakola teslim ettim. 45-50 gün sonra operasyon yapılıyor, polisler sürekli  banyoya girip çıkıyor. Bu para helal paramdır."

Teklifin 1. maddesi üzerinde görüşmeler sürerken yemek arası verildi. - TBMM

Kaynak: AA / Politika

Fatih Hilmioğlu Bekir Bozdağ Ahmet Aydın Sinan Aygün Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title