İlber Ortaylı'dan Ekrem İmamoğlu çıkışı: Yıllar geçiyor yöntemler değişmiyor

Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasına ilişkin tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan çok konuşulacak bir yorum geldi. Ortaylı, "Bundan 45 yıl önce darbe zamanı tutuklanan tüm siyasi isimler daha sonra yeniden iktidara geldi. Halkımız sandığa ve seçilmişe saygı gösterilmediğinde bunu hiçbir zaman unutmadı; ilk fırsatta cevabını sandıkta verdi. Yıllar geçiyor, yöntemler değişmiyor." dedi.
Ekrem İmamoğlu'nun yolsuzluk soruşturmasında tutuklanmasıyla ilgili tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan dikkat çeken bir açıklama geldi. Ortaylı, tarihi günler yaşandığını, seçimle gelenin seçimle gitmesi gerektiğini vurguladı.
ORTAYLI: SEÇİMLE GELEN SEÇİMLE GİTMELİ
Ortaylı, Instagram hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Bundan 45 yıl önce darbe zamanı tutuklanan tüm siyasi isimler daha sonra yeniden iktidara geldi. Demirel, Ecevit, Baykal… Halkımız sandığa ve seçilmişe saygı gösterilmediğinde bunu hiçbir zaman unutmadı; ilk fırsatta cevabını sandıkta verdi. Yıllar geçiyor, yöntemler değişmiyor. Yine tarihi günler yaşıyoruz. Halk sandıkta kullandığı oyu, seçtiği yöneticiyi takip ediyor ve mesajını çok net veriyor: Seçimle gelen seçimle gitmeli.
"ÜLKENİN SİYASİ HAYATI, BİRKAÇ VİLAYETE SIKIŞMIŞ DURUMDA"
Bugün ise toplum gergin, gençler huzursuz ve gelecekten endişeli. Artan siyasi kutuplaşma ve belirsizlik ortamı, gençlerin zihinlerinde "Ne olacağım?" sorusunu giderek daha baskın hale getiriyor. Ülkenin siyasi hayatı, belediyelerden merkezi yönetime kadar birkaç vilayete sıkışmış durumda. Bölgecilik, her ne kadar yasalara uygun görünse de, tasvip edilemeyecek ölçüde yerel partizan eğilimlere ve güçlü bir nepotizme dayanıyor.
"GENÇLERİMİZİN GELECEĞİ SÖZ KONUSU"
Peki ya diğer şehirlerde yaşayan, yıllarca eğitim gören, yabancı dil öğrenen, kendini yetiştiren gençler ne olacak? Bu çocukların emeği, umudu, hakkı ne olacak? Gençlerin geleceği güvence altına alınmalı; bürokrasi ve adalet sistemi yeniden halkın güvenini kazanmalıdır. Bunun için illa büyük krizler yaşanmasını beklemek gerekmez. Gerekli düzenlemeler ve reformlar derhal hayata geçirilmelidir. Bu konu bir siyasi partinin, iktidarın ya da muhalefetin meselesi değil; doğrudan doğruya bir ulusal meseledir. Çocuklarımızın ve gençlerimizin geleceği söz konusudur. Ve bu mesele, hepimizin ortak sorumluluğudur."