Haberler

"İmralı Sürecini Kaygıyla İzliyoruz"

Güncelleme:
Abone Ol

Gökhan Günaydın, İmralı MİT görüşmesinde nelerin konuşulduğunu, kime ne sözler verildiğini bilmediklerini belirtti.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, İmralı MİT görüşmesinde nelerin konuşulduğunu, kime ne sözler verildiğini bilmediklerini belirterek, " Bu süreçten uzak tutuluyoruz. Halbuki toplumsal mutabakatla sorun çözülebilir. Görüşme sürecini kaygı ve endişeyle izliyoruz" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın ve Bursa milletvekili, Meclis Tarım Komisyonu üyesi İlhan Demiröz, patates üreticisinin sorunlarını yerinde görmek ve çözüm yollarını araştırmak için Nevşehir'e geldi. Patates üreticisiyle biraraya gelmeden önce parti il başkanlığında basın toplantısı düzenleyen Günaydın, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

İmralı görüşmeleri ve Paris'te 3 kadın PKK yöneticisinin öldürülmesini değerlendiren Genel Başkan Yardımcısı Günaydın, Türkiye'de terörün 40 yıldır sorun olduğunu belirtti. 2002 yılında terör sorununun bulunmadığını, ancak iktidarın yanlış politikaları yüzünden bugün terörün zirveye çıktığını belirten Günaydın, "3-4 yıl önce Genelkurmay Başkanı bile terörün sadece askeri çözümlerle olamayacağını söyledi" dedi.

İmralı ile MİT'in görüşmesinin gerçekte Recep Tayyip Erdoğan ile Öcalan konuşması olduğunu iddia eden Günaydın, "Çünkü, MİT'in siyasi bir karar alma yetkisi yok. MİT'e bu görevi direk Başbakan vermiştir. Biz bu görüşmelerde nelerin konuşulduğunu, kime ne söz verildiğini ve bu sözlerin nasıl uygulanacağını bilmiyoruz. Bu süreçten uzak tutuluyoruz. Bilgimiz sadece basına sızan bilgilerle sınırlı. Halbuki toplumsal mutabakatla sorun çözülebilir. Görüşme sürecini kaygı ve endişeyle izliyoruz. Fransa'da meydana gelen saldırı, meselenin aynı zamanda uluslararası bir konu olduğunu da ortaya koymaktadır. Genel başkanımızın 'Kredi veriyoruz' açıklamasına 'Sen kimsin de kredi veriyorsun' diye cevap veren bir başbakan bulunuyor. Bu davranış şekli ve sözler kaygımız daha da artırıyor" diye konuştu.

ISINMAK İÇİN FASULYE SAPI YAKIYORLAR

Patates üreticisinin sorunlarını bildiklerini ve Meclise taşıdıklarını da anlatan Günaydın, "Niğde, Nevşehir ve Bitlis'in Ahlat ilçesinde patates üreticilerinin çok ciddi sorunları var. Buralardan her gün onlarca telefon alıyoruz. 'Kahvaltıda yoğurt-ekmek yiyoruz, ısınmak için de fasulye sapı yakıyoruz' diyorlar. Yaygın medya, dizileri yayınlamaktan bu sorunlara yer vermiyor" dedi. Günaydın ve Demiröz, daha sonra çiftçilerle görüşmek ve sorunları yerinde dinlemek için Kaymaklı Beldesi'ne gitti.

GERÇEK GÜNDEMLE İLGİLENİYORUZ

CHP heyeti Kültür merkezinde çiftcilerle görüştü. CHP İl Başkanı Ahmet Göktaş'ın da hazır bulunduğu toplantıda konuşan Günaydın, parti olarak Hürrem Sultan dizisinden, kürtajdan bahsetmediklerini, ülkenin gerçek sorunlarını yoğunlaştıklarını ifade ederek bunlardan birinin de patates üreticilerinin ve tarımla uğraşan diğer kesimlerin içinde bulunduğu zor şartlar olduğunu dile getirdi.

ÜRETİCİ İCRA BATAĞINDA

10 yıl önce Türkiye'nin patates üretiminin 5.3 milyon tonken bugün 4.5 milyon tona gerilediğini kaydeden Günaydın, patates üretiminin 800 bin ton azalmasına rağmen 10 yıl önce üreticinin elinde kalmayan patatesin şimdi pazarlanamadığını öne sürdü. Çiftcinin 35 kuruşa mal ettiği patatesin 10 kuruşa alıcı bulamadığını iddia eden Günaydın, bu tablo içerisinde üreticinin borcunu ödeyemez hale geldiğini ve icra batağına saplandığını kaydetti.

Ülke genelinde çiftcilerin TEDAŞ'a 2.7 milyar lira borcunun 1.5 milyarlık kısmının faiz olduğunu açıklayan Günaydın, "Elektirik şirketlerinin avukatların borçlu çiftci avına çıkmışlardır. Bu nedenle üreticimiz camiye, kahveye bile gidemez haldedir. Alınmadık bir tek canı kalmıştır" dedi. Günaydın şöyle devam etti:

HAYVANCILIK İÇ AÇICI DEĞİL

"2012 yılında devlet çiftciye toplam 8 milyar lira hibe desteği verdi. Buna karşılık çiftçiler bankalardan 30 milyar lira kredi çekti. Bu krediler zarar eden çiftcinin borcunu borçla kapatmasına yaradı. Ama borçlar çığ gibi büyüdü. Türkiye Cumhuriyet tarihinde ilk kez saman ithal etti. Bunun asıl nedeni kuraklık değil, zarar ettiğinden dolayı üreticilerin 20 milyon dönümü bulan arazilerinde buğday ekmemesidir. Hayvancılıkta da rakamlar iç açıcı değil. 1980 yılında 50 milyon koyun, 19 milyon keçi, 1 milyon manda, 16 milyon sığır varken, bugün 22 milyon koyun, 6,5 milyon keçi, 80 bin manda ve 12 milyon da sığır kalmıştır. Bu tablonun sebebi, iktidarın yanlış ve çiftçiyi önemsemeyen politikalarıdır." - Nevşehir

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Politika

İlhan Demiröz Nevşehir Türkiye İmralı Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title