İzmir Barosu Başkanı, AKP Milletvekiline Yanıt Verdi
İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, AKP milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı'nın eleştirilerine Can Atalay örneğiyle yanıt verdi.
KERİM UĞUR
İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, 'Onur Haftası' kapsamında düzenledikleri etkinlikler üzerinden kendilerini eleştiren AKP milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı'ya yanıt verdi. Yılmaz, "Eğer siz anayasaya uygun hareket edecek iseniz Can Atalay'ı bir an önce serbest bırakmalıydınız. Çünkü anayasal bir hüküm var" dedi.
AKP İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı'nın 'İzmir Barosu, ideolojik yorumlarla değil anayasaya göre hareket etmesi gerekmektedir' sözlerine İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, Türkiye İşçi Partisi'nde Hatay Milletvekili seçilen ve hala cezaevinde tutuklu bulunan Can Atalay üzerinden yanıt verdi.
ANKA Haber Ajansı'na konuşan Yılmaz, şunları söyledi:
"Keşke iktidar anayasaya uyma konusunda bizlerin gösterdiği hassasiyeti gösterse. Çünkü anayasal haklar kullanılıyor burada. Anayasal bir durum değerlendirmesi yapılıyor ise önce anayasa kurallarına uyulmasını isteyen anlayışın anayasanın bütün kurallarına uygun davranması bir zorunluluktur. Zaten kurumsal olarak da, bireysel olarak da anayasaya tabii ki uymak zorundayız. Bunun aksini ifade etmek hukukçu olmamak anlamına gelir. Eğer siz anayasaya uygun hareket edecek iseniz Can Atalay'ı bir an önce serbest bırakmalıydınız. Çünkü anayasal bir hüküm var. Bunu daha önceki basın açıklamalarımızda ifade ettik. Siz cumhurbaşkanlığı seçimini eğer iki döneme hasretmiş iseniz anayasada da bu iki dönem kuralı var ise Sayın Cumhurbaşkanı bu dönemde aday olmamalıydı anayasaya uygun hareket etmek gerekiyorsa. Anayasa temel hak ve özgürlükleri belirleyen en üst kriterdir. Yasal düzenlemedir. Toplumsal sözleşmedir. Herkes anayasaya mutlak ve mutlak uymak zorunda. O yüzden anayasada yer alan temel hakların en önemlisi aslında yaşam hakkıdır. Aslında ifade özgürlüğüdür, düşünce özgürlüğüdür. Bu haklardan yararlanabilmenin koşulu da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktır. İşte biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kimliğini taşıyan her bireyin kimliği, kişiliği, cinsiyeti dili, dini, ırkı, mezhebi ne olursa olsun bunu savunmak ve korumak zorundayız. Zaten bizim avukatlık kanunumuzun 76'ncı ve 95'inci maddeleri de anayasanın bu temel ilkelerinden yola çıkarak bizlere İzmir Barosu yönetimlerine ve diğer baro yönetim kurullarına ve barolara hukukun üstünlüğünü savunmak temel hak ve özgürlükleri yükseltmek ve yüceltmek görevini verir. Bunun içerisinde de tabii ki ne vardır? İnsan vardır. Bunun içerisinde cinsiyeti ne olursa olsun kadın, erkek ya da çocuk ya da çevre ya da LGBTİ+ hakları. Biz bütün bu hakları, hayvan hakları savunmak ve bunlarla ilgili hak ihlallerine karşı durmak zorundayız. İzmir Barosu yüz on beş yıllık tarihinde hep bunu yaptı. Bundan sonra da yapmaya devam edecektir."