Kazan: "Türkiye'nin 30 Yerinde NATO Tesisi Var"
Saadet Partisi (SP) Genel Başkan Danışmanı ve Adalet eski Bakanı Şevket Kazan, ABD ve NATO'dan medet ummanın yanlış olduğunu söyledi.
Saadet Partisi (SP) Genel Başkan Danışmanı ve Adalet eski Bakanı Şevket Kazan, ABD ve NATO'dan medet ummanın yanlış olduğunu söyledi.
Kazan, seçim çalışmaları için geldiği İzmir'de başta Suriye ve Mısır'daki olaylar olmak üzere ülke gündemine dair değerlendirmelerde bulundu.
28 Şubat'ın mağdurlarından biri olarak o süreçle ilgili tahkikat başlatılmasını memnuniyetle karşıladığını belirten Şevket Kazan, ipin ucunun Batı Çalışma Grubu'nda olduğunu, kendisinin yazdığı Refah Gerçeği adlı dört ciltlik kitabının üçüncü cildinin 28 Şubat sürecini anlattığını ve bu kitabı Ankara Cumhuriyet Başsavcısına da verdiğini söyledi.
OLAYI KİTABIMDA ANLATTIM
28 Şubat'tan bir kaza gibi bahseden ve kurbanlarından birinin kendisi olduğunu anlatan Kazan, şöyle konuştu: "Şimdi artık Ergenekon, Balyoz'dan malyozdan sonra 28 Şubat'ın defterini açmak istediler. Gazetelerde baktım ki Ankara Başsavcısı 28 Şubat'ı inceleyecek. Nereden başlayacak, ne yapacak? Benim Refah Gerçeği, üçüncü cilt, tamamen 28 Şubat ile ilgiliydi. ve ben o kitabı alarak Ankara'ya başsavcıyı ziyarete gittim. Dedim ki, 'Siz şimdi 28 Şubat'ın tahkikatına başlayacaksınız. Tabiatiyle birtakım verilere uzanacaksınız. Ama yumağı açacaksınız da, ipin ucu nerede? Bütün mesele ipin ucu. Size yardımcı olmak için bu üçüncü cildi getirdim dedim. Sayfayı açtım ve Batı Çalışma Grubu'nun şemasını gösterdim. İşte ipin ucu budur. Buradan başlarsanız ipin ucu sökülür. Tabi ben ipin ucunun bu kadar derin olduğunu hiç bilmiyordum. Şu an açılmış olan davanın iddianamesine baktığınız zaman yüze yakın sanık var. Bunun yanında müdahil olan müştekileri var. Şimdi bu 28 Şubat kitabını tabiatiyle bu neticeyi verdiğini görünce bizim camiamızla fikir sahibi olsun diye Anadolu Gençlik Teşkilatı, bu cildi 28 Şubat adı altında yeniden bastı. Bu yeni baskı. Önce teşkilatlarımıza dağıtıyoruz. İnşallah hayırlı sonuçlar verir. İnşallah kimsenin kimsede hakkı kalmaz, mağduriyetler giderilir."
SP İzmir İl Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenleyen Şevket Kazan, hükümetin Suriye ve Ortadoğu'da yaşanan gelişmeleri iyi okuyamadığını belirterek, ABD'nin Suriye'ye olası müdahaleye Türkiye'yi sokmak istemesinin Türkiye'nin değil Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) planlayıcılarına hizmet edeceğini söyledi.
SURİYE'NİN PARÇALANMASI BOP PLANLAYICILARINA HİZMET EDECEK
Kazan, Mısır ve Suriye başta olmak üzere coğrafyamızda yaşanan tüm bu çalışmaların Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) parçası olduğunu anlatarak sözlerine şöyle devam etti: "Adeta son halkasıdır. Çünkü BOP Kuzey Afrika'dan başlayıp şu andaki topraklarda neticeye erdirilmiş olacaktı ve aşağı yukarı sona doğru gelme çalışmaları sergilenmektedir. Türkiye ABD'nin Suriye'ye bir askeri müdahalesinin en büyük destekçisi haline getirilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti. Bu, tarihimizde örneği görülmemiş bir olaydır. Herkes şunu bilmelidir ki Suriye'nin parçalanması Türkiye'nin değil BOP planlayıcılarına hizmet edecek, onların işine yarayacak. AK Parti iktidarı başta Suriye olmak üzere Ortadoğu'da gelişen süreci iyi okuyamamıştır. Komşularıyla olan münasebetlerini maalesef sıcak ilişkiler içerisinde yürütememiştir"
TÜRKİYE BÜYÜK TEHLİKE İLE KARŞI KARŞIYA
Şevket Kazan, parlamentodaki tüm partilerin uykuda olduğunu ve Türkiye'nin büyük bir oyunla karşı karşıya olduğunu söyledi. Tehlike konusunda uyarılarını sonuna kadar yapacaklarını dile getiren Kazan, şöyle konuştu: "Kuzey Afrika'da başladı, geldi Mısır'da patladı. Şimdi Suriye'de patladı. Esas Türkiye olacak. Vaad edilmiş dediğimiz topraklar, Nil ve Fırat bölgesinin topraklarıdır. Herhangi bir siyasiden bunları duyuyor musunuz bizden başka? Çünkü bu vatanın anası biziz derdi rahmetli Erbakan. Sonuna kadar bu siyasi mücadelede tehlike konusunda üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz."
En son Suriye ve Türkiye arasında yaşanan helikopter krizini anımsatan Şevket Kazan, Batı ülkelerinin Türkiye'yi Suriye'de sıcak savaşın içine sürüklemek istediğine dikkat çekti. Kazan, Türkiye'nin sağduyu ve hassasiyetle adım atması gerektiğini belirtti.
BATI ÜLKELERİ TÜRKİYE'Yİ SURİYE İLE SICAK ÇATIŞMAYA SÜRÜKLEMEK İSTİYOR
Gerek ülkemiz ve gerekse bölgemiz açısından tarihi bir süreçten geçmekte olduğumuzu anlatan Kazan, sözlerine şöyle devam etti: "Bunların başında komşu ülke Suriye ile yaşadığımız süreç geliyor. En son Türkiye ve Suriye arasında helikopter krizi patlak verdi. Elbette Türkiye herhangi bir ihlal, taciz sözkonusu olduğunda her türlü cevabı verme hakkına sahiptir. Ancak şu gerçek unutulmamalıdır ki Batı ülkeleri en başından beri istediği Türkiye ile Suriye'yi sıcak çatışmanın içine sokma gayreti içerisindedir. Bu süreçte Türkiye ile Suriye'yi sıcak bir savaşın içine sürüklemek isteyen küresel güçlerin ekmeğine yağ sürecek girişimlerden kaçınılmalıdır. Atılacak her adım Türkiye'nin tarihi tecrübesine uygun bir hassasiyet ve sağduyu ile atılmalıdır. Suriye'de başından bu yana yaşanan süreçte kazanan silahlı baronlar ve Haçlı zihniyeti olacaktır."
Türkiye'nin Lozan Anlaşması ile çizilmiş olan sınırlarını tanımayan ABD'nin Türkiye'nin stratejik müttefiki olamayacağını, ABD ve NATO'dan medet ummanın yanlış olduğunu kaydeden SP Genel Başkan Danışmanı Şevket Kazan, eleştirilerini şöyle sürdürdü:
"ABD'nin Türkiye üzerindeki hedeflerini bilmeden, kendi kuyumuzu kendimiz kazarcasına dış politika takip etmemiz ne kadar acıklıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin Lozan ile çizilmiş sınırlarını tanımamış olan ABD nasıl Türkiye'nin stratejik müttefiki olabilir? Hangi izan, vicdan buna razı olur? ABD'nin stratejisi vaad edilmiş topraklar. Orası neresi? İsrail. Peki Amerika dünyanın bir ucunda nasıl oluyor da kendisine devlet olarak niye böyle bir stratejiyi sarfediyor. Erbakan hoca yıllarca söyleye söyleye dilinde tüy bitti. Amerika'da siyonizmin planları yapılıyor. Amaç Büyük İsrail Devleti'ni kurmak. Türkiye'nin de Güneydoğusu."
ABD'nin Türkiye sınırlarını tanımamasının nedeninin bu olduğunu belirten Kazan, şunları söyledi: "ABD'yi de Washington Lobisi yönetiyor. Her önemli karar buradan çıkıyor. İslam ülkelerinin birbirine girmesine adeta zemin hazırlıyoruz. Bugün NATO'dan, BM'den, ABD'den medet ummak celladından merhamet beklemektir."
TÜRKİYE'NİN HE YERİNDE NATO TESİSİ VAR
Şevket Kazan, Türkiye'nin her tarafında 30 NATO tesisi olduğunu, NATO'nun ABD demek olduğunu savunarak, Türkiye'nin aslında ABD tarafından işgal edilmiş olduğunu ileri sürdü.
Türkiye'den 30 NATO tesisi olduğunu anlatan Kazan, şöyle konuştu: "Türkiye'nin her yerini ABD işgal etmiş. NATO demek ABD demek. Türkiye'nin her tarafı işgal edilmiş, tesisler tesisler. Havaalanları var biliyoruz. ABD Nükleer Silahlar Depolama tesisleri, Türkiye'nin her yerinde var. Malatya'da, Afyon'da, Eskişehir, İzmit, Balıkesir'de var. ABD içimizde bizim, her tarafımızda. Bu gerçeği bu millete kim haber verecek? Bu, içimizden vurulma tehdidiyle karşı karşı olduğumuz noktada, bu tehdidi kim önleyecek?"
HÜKÜMET GERÇEKLERİ MİLLETİMİZE AÇIKLAMALIDIR
Şevket Kazan, hükümetin başlattığı Çözüm Süreci'ni desteklediklerini ancak terör örgütüyle hangi anlaşmaların yapıldığını bilmediklerini belirterek, sürecin terör örgütü sözcülerinin yaptığı açıklamayla tıkanma noktasına gelmesinin kendilerinin yaptıkları uyarıları haklı çıkardığını söyledi.
Kazan, hükümetin hangi taahhütleri verdiğini derhal millete açıklaması gerektiğini vurgulayarak, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Çözüm süreci bir tıkanma içerisine girmiştir. Şu anda tekerlekler dönüyor ama zor dönüyor. İkide bir çözüm sürecinin sonu ne olacak diye birbirimize sormuyor muyuz? İnşallah sonu hayırlı olur. Elbette sulhta, barışta hayır vardır. İstiklal ve Çanakkale savaşlarında omuz omuza çarpışmış iki milletin evlatlarının düşman olması doğru değildir. Tüm endişelerimize rağmen sürece destek verdik. Anaların ağlamaması için. Desteğimizin yanında uyarılarımızı da sıraladık. Gittiğiniz yol, attığınız adım yanlış dedik. Suriye'de de söyledik. Nitekim süreç bizi haklı çıkardı."
Çözüm sürecinin yine tıkandığını anlatan Kazan, sözlerini şöyle tamamladı: "Terör örgütü ve sözcüleri çekilmeyi durdurduklarını açıkladı, müzakereler başlayacak. Sormak gerekiyor, hükümet hangi tahhütleri yaptı da yerine getirmedi. Bunların açıklanması lazım. Hangi sözleri verip yapmadı. Bunları kimse bilmiyor. Bu çözüm sürecinin nasıl başladığını, hangi söz ve tavizlerin verildiğini bilmemektedir. MHP Genel Başkanı soruyor, hangi tavizleri verdiniz diyor doğal olarak. Sürecin nasıl başlandığı bilinmediği gibi neden tıkandığı da tam anlamıyla bir türlü tespit edilemiyor. Gerçekleri milletimizden gizlemeye, kapalı kapılar ardından iş yürütmeye devam etmektedir. Hükümet lafta değil icraatta dürüst olmalı, gerçekleri milletimize açıklamalıdır." - İZMİR
