Kılıçdaroğlu, Ttb'yi Ziyaret Etti
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: "Halkımızın, herkesi kucaklayan, geçmişi temiz olan, altını özenle çiziyorum, şaibeli olmayan, kullandığı dil, üslup itibariyle hiç kimseyi ötekileştirmeyen bir cumhurbaşkanına oy vereceğini düşünüyorum.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin "Halkımızın, herkesi kucaklayan, geçmişi temiz olan, altını özenle çiziyorum, şaibeli olmayan, kullandığı dil, üslup itibariyle hiç kimseyi ötekileştirmeyen bir cumhurbaşkanına oy vereceğini düşünüyorum. Bu nitelikleri taşıyan bir cumhurbaşkanı adayı belirlemeye çalışıyoruz" dedi.
Kılıçdaroğlu, CHP genel başkan yardımcıları Erdoğan Toprak, Aytun Çıray ve İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ile cumhurbaşkanlığı seçimleri kapsamında, Türk Tabipleri Birliği (TTB) yönetimiyle bir araya geldi.
İstanbul Tabip Odası'nda basına kapalı yaklaşık 45 dakika basına kapalı yapılan görüşmenin ardından Kılıçdaroğlu ve TTB Başkanı Özdemir Aktan, gazetecilere açıklama yaptı.
Kemal Kılıçdaroğlu, TTB'nin ülkenin sorunlarına yakından ilgi gösteren, çözümler üreten, duyarlılığını hemen hemen her ortamda dile getiren bir kuruluş olduğunu dile getirerek, verimli bir toplantı yaptıklarını söyledi.
İlk kez cumhurbaşkanının halk tarafından seçileceğine değinen Kılıçdaroğlu, "Hem yasanın uygulaması konusunda hem uygulamanın nasıl yapılacağı konusunda sorular oldu, düşüncelerimizi karşılıklı birbirimize aktardık" dedi.
Kılıçdaroğlu, soruları yanıtlarken, "CHP tek başına ilk turda kendi adayını çıkaracak mı?" sorusuna, şu yanıtı verdi:
"Her siyasal parti, cumhurbaşkanı olma niteliklerine sahip bir veya birden fazla adaylar üzerinde düşünüyor. Aday bağlamında karşılıklı bir görüş teatisi şu ana kadar olmadı. Bize düşen görev, ülkede huzuru sağlayacak, herkesin 'Bu benim cumhurbaşkanı adayım olabilir' diyebileceği bir adayı belirlemek ve kamuoyunun dikkatine sunmak. Zaten aday, kendisi bütün Türkiye'yi gezecektir, belki yurt dışına gidecektir, kendisini tanıtacaktır. Önemli olan cumhurbaşkanı adayının nitelikleri, birikimi çünkü cumhurbaşkanının yapacağı görevler Anayasa ile tanımlanmış zaten. Onun dışında cumhurbaşkanı çıkıp da halkın karşısına, 'Ben okul, yol, köprü yapacağım' diye bir propaganda yapmayacak. 'Ben diğer adaya göre daha iyi bir rektör atayacağım' da demeyecek. Temel konu şu; halkın birikimiyle geçmişiyle çalışmalarıyla temayüz etmiş bir kişiyi seçmesidir. En büyük arzumuz budur."
Çeşitli sivil toplum kuruluşlarını, meslek odalarını, sendikaları ziyaret ettiklerini ve onların beklentilerine uygun bir adayı çıkarmak istediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Kafamızda isimler var mı? Elbette var. Bu isimler şu veya bu şekilde değerlendiriliyor. Önümüzdeki süreçte bu isimlerden herhangi birisini zaten kamuoyuyla paylaşacağız" diye konuştu.
"Silahların eşitliği diye bir kural yok"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, aday açıklanmasında geç kalınıp kalınmadığına yönelik soru üzerine şunları söyledi:
"Aslında yasada silahların eşitliği diye bir kural yok, yani demokratik bir seçim süreci yok. Sorun da burada aslında. Örneğin, herhangi bir bakan veya başbakan aday olduğunda görevinden istifa etmeyecek, devletin bütün imkanlarını kullanacak. Onun dışındaki herhangi bir aday, görevinden istifa edecek. Bu etik değil, demokrasiyle özdeşleşmiyor zaten böyle bir olay. Silahlar eşit değilse, eşit koşullarda rekabet edemiyorsanız, sorunlarınız var demektir. Halkımızın, bu eşitsizliği dikkate alacağına inanıyorum ve herkesi kucaklayan, geçmişi temiz olan, altını özenle çiziyorum, şaibeli olmayan, kullandığı dil, üslup itibariyle hiçkimseyi ötekileştirmeyen bir cumhurbaşkanına oy vereceğini düşünüyorum. Bu nitelikleri taşıyan bir cumhurbaşkanı adayı belirlemeye çalışıyoruz."
Görüşmelerde isim bazında bir değerlendirme yapılmadığını, bu aşamada yapılmasının da doğru olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanlığı adaylığının belirlenmesinde hiçbir aday çok önceden kendi ismini deklare etmek istemez; makul bir süre içinde bunun olmasını ister. Silahlar eşit olmadığı için, güçler eşit olmadığı için... Birisi, başbakan her türlü devlet imkanını kullanacak, öbürü ancak internet ortamından bir yardım kampanyası açıp, 'Halktan alacağı güçle ben kendimi nasıl tanıtabilirim' çabası içinde olacak" değerlendirmesinde bulundu.
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin yasanın, etki-tepki içinde çıkarıldığı için tutarlı olmadığını ve kendi içinde sorunu bulunduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bize adayı soruyorsunuz... Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) bazı kararlarını bekliyoruz. YSK hala net, belli konularda kararını açıklamadı. Biz bir aday belirleriz, YSK farklı bir karar verirse o da doğru olmaz. YSK'nın işlerine müdahale etmek istemiyoruz ama YSK'nın da belli konularda kararını bir an açıklamasını istiyoruz ve bekliyoruz. Biraz bizim beklememizin nedenlerinden biri de bu. Ama biz, her şeye karşın yurt dışından döndükten sonra kısa süre içinde adayımızı belirleyeceğiz. Siyasal parti kimliği çok fazla öne çıkmış bir aday olmasının doğru olmadığını öteden beri söyledim. Nedeni de şu; bütün yurttaşlar seçilecek cumhurbaşkanının kendi cumhurbaşkanı olduğunu rahatlıkla kabul etsin."
"O makamda oturacak kişinin çok ama çok temiz olması gerekir"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, belediye başkan adayı olarak gösterilen bakanların, istifa zorunluluğu olmadığı halde bakanlıktan istifa ettiklerini ve aday olduklarını hatırlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Doğru muydu? Evet doğruydu. 'Her şey yasalarda yazılı olacaktır' diye bir kural yok. Vicdani, ahlaki kuralların egemen olması lazım. Eğer bir kişi istifa edecekse aynı konumda olan, siyasetin içinde bulunup, aynı konumda olan kişilerin de görevlerinden ayrılması gerekiyor. Ahlaki olanı budur. Eşit koşullarda giderler, eşit koşullarda yarışırlar. Bizim olmazsa olmazımız, cumhurbaşkanlığı makamı, bütün ülkeler için soylu bir makamdır; devleti ve hükümeti temsil eder. O makamda oturacak kişinin çok ama çok temiz olması gerekir. Beni temsil edecekse, sokakta çöp toplayan yurttaşı temsil edecekse, en çok vergi ödeyen sanayiciyi, iş adamını temsil edecekse, onun temizliği birinci sırada gelir. Yani ahlaklı olması lazım, şaibeli olmaması lazım. Neden cumhurbaşkanlığına sorumsuzluk ilkesi getirilmiştir? Nedeni budur. O makama oturacak kişinin çok temiz olması gerekir."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir grup toplantısında çatı adayı ile ilgili 'O çatı 30 Mart'ta uçmuştur' dedi. Bir de 'AK Parti adayını belirler, o da cumhurbaşkanı olur, herkes de buna saygı duyar' gibi bir ifadesi oldu. Sayın Başbakan, cumhurbaşkanlığına aday olur ve seçilirse tavrınız ne olacaktır?" sorusuna şu karşılığı verdi:
"Kullanılan dil, yanlış bir dil. Bu, halkı küçümseme dilidir. Kendi halkına, vatandaşına tokat atan birisi, dünyanın hangi ülkesinde cumhurbaşkanı olmuştur? Bırakın cumhurbaşkanını, hangi ülkesinde aday olmuştur? Kendi halkına, kendi vatandaşına tokat atan birisi... Böyle bir şey olmaz, doğru değil. 'Ben her türlü aşırılığı yaparım, her türlü hakareti yaparım, bu insanlara köle muamelesi çekerim, onlar da gelir bana oy verir' anlayışıdır bu. Bu anlayışta birisinin, bu ülkede, 21. yüzyılda, modernleşme çağında bir ülkeye hele Türkiye'ye cumhurbaşkanı olmasını doğru bulmam."
"TTB, elinden gelen gayreti gösterecek"
TTB Başkanı Özdemir Aktan da birlik olarak Kemal Kılıçdaroğlu'nu ağırlamaktan onur duyduklarını ifade etti.
Kılıçdaroğlu ile ülkenin çok önemli bir konusunu konuşma, tartışma fırsatı bulduklarını anlatan Aktan, "Çok verimli görüşmelerimiz oldu, gerek sağlık ortamı gerek cumhurbaşkanlığı seçimi hakkında birliğin görüşlerini İstanbul Tabip Odası ile kendisine aktardık. Bundan sonra da TTB'nin, ülkenin sorunlarını aşmada elinden gelen her türlü gayreti göstereceğini bir kez daha iletiyorum" diye konuştu. - İstanbul