Haberler

Kırıkkale - Numan Kurtulmuş: Bu Anayasa Türkiye'yi Taşımıyor

Abone Ol

Numan Kurtulmuş: Bu Anayasa Türkiye'yi taşımıyor Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, mevcut anayasanın Türkiye'yi taşımadığını belirterek, "Bu anayasa yapma iradesinden kaçan kim olursa olsun millet bunu görür ve cezalandırır. Çok net söylüyorum.

Numan Kurtulmuş: Bu Anayasa Türkiye'yi taşımıyor

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, mevcut anayasanın Türkiye'yi taşımadığını belirterek, "Bu anayasa yapma iradesinden kaçan kim olursa olsun millet bunu görür ve cezalandırır. Çok net söylüyorum. CHP'nin yapmış olduğu hele hele başta sağlanmış olan bu anlayış birliğine, fikri birliğe yakışmadı, uygun olmadı" dedi. Kurtulmuş, Parçalanan Ortadoğu coğrafyasını yenıden bütünleştireceklerini de söyledi.

Ensar Vakfı Şubesi tarafından hazırlanan ve Gençlik ve Spor Bakanlığınca kabul edilen 'Düşünce Dünyamızın Mimarlarını Tanıyoruz' projesi kapsamında eğitimci yazar Vehbi Vakkasoğlu tarafından Necip Fazıl Kısakürek'in tanıtılacağı konferanslar serisinin ilki, Nur Camii Külliyesi Konferans Salonunda düzenlen törenle açıldı. Törene Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un yanı sıra; Vali Ali Kolat, Milletvekilleri Mehmet Demir Abdullah Öztürk, Belediye Başkanı Mehmet Saygılı, ilçe belediye başkanları, sivil toplum kuruluş temsilcileriyle çok sayıda davetli katıldı. Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Numan Kurtulmuş, konuşmalarına Necip Fazıl'dan övgüyle bahsederek başladı. Kurtulmuş, "İnsanlara en faydalı olan, insanlara yararı olanlardır. Aksiyonu olmayan adamın topluma vereceği hiçbir şeyi yoktur. Çok iyi bir adam olabilir, çok ahlaklı güzel sözlü bir adam olabilir, ama aksiyon adamı değilse, bütün bunlar sadece kendisin de esir kalmışsa insanlığa bir faydası olmaz. İşte Necip Fazıl'ın en temel özelliklerinden birisi de çok büyük bir aksiyon adamı olmasıdır. Hayatının sonuna kadar bir aksiyonun içerisinde olmuştur. Türkiye'nin her yerini karış karış dolaşarak vermiş olduğu konferanslar olmasaydı bugün siyaseten de güçlü bir şekilde var olamazdık. Türkiye bugün bu saflara gelemezdi. Hala eski Türkiye'nin merdivenleri arasında çıkış yolu arıyor olabilirdik. Necip Fazıl'dan ve diğerlerinden Allah razı olsun" dedi.

OSMANLI DÖNEMİNDE ÖNCE RUHU, SONRA TOPRAKLAR KAYBEDİLDİ

Osmanlı döneminde önce ruhun, sonrasında ise toprakların kaybedildiğini belirten Kurtulmuş, "Kaybettiğimiz ve kazanmak için çalıştığımız şeyin ne olduğu ruh sözü etrafında özetleniyor. Bu ruh meselesini kaybettiğimizi en güzel anlatan, kaybettiğimiz topraklar olarak ifade ediliyor. Biz kaybettiğimizi topraklarımızı kaybettiğimizde anlamlandırdık. Ama topraktan daha önce kaybettiğimiz şey ruhumuzdu. Ruhumuzu kaybettiğimiz için o toprakları kaybettik. İşte bu millete son iki asırdır birileri ruhunu kaybettirmeye çalışıyor. Birileri de o ruhu yeniden kazandırmaya çalışıyor. Mücadelenin özeti budur. Ensar Vakfı'nın varoluş nedeni de budur" dedi.

PARÇALANAN ORTADOĞU COĞRAFYASINI BÜTÜNLEŞTİRMAK İSTERİZ

Parçalanan Ortadoğu coğrafyasını yeniden bütünleştireceklerini söyleyen Numan Kurtulmuş, "Günümüz siyasetinde bu ruhun kaybıyla ilgili olarak Ortadoğu coğrafyasını görüyordunuz. Ortadoğu kan ağlıyor. Suriye'deki meselenin hangi noktaya geldiğini görüyorsunuz. Davası büyük olmayanların bu bölgedeki sorunları çözme yeteneği de olmaz. Osmanlı; Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulmadan önceki son genişliği 4.5 milyon kilometrekareydi. 20 yılda 4.5 milyon kilometrekareyi kaybettik. Balkanlarda 6 asırdır barış içinde yaşamış insanları 20 yılda darmaduman edip, birbiriyle savaşır hale getirdiler. 20 yılda Necid çöllerinden Yemen'e kadar çok geniş coğrafyada Arap topraklarında ırkçılık bahanesiyle tarumar ettiler. 20 yılda Trablusgarp'tan Trablusşark'a kadar Arap coğrafyasını darmaduman ettiler. Osmanlıdan kopardılar. Şimdi 6 asır boyunca Osmanlı adalet düzeniyle yaşamış olan Balkanlar hala dikiş tutamıyor. Yine Osmanlı adaleti içinde yaşamış olan geniş Ortadoğu coğrafyası hala dikiş tutamıyor ve daha fazla dağılmanın eşiğinde bulunuyor. Oyun aynı oyundur. Önce sınırlarla ayırdılar, sonrasında ise sınırlarla ayrılan insanların gönüllerini ayırmaya çalıştılar. İşte Necip Fazıl'ın ve saydığımız siyaset çizgisi bütün bu coğrafyanın yeniden birleşmesi ve bütünleşmesidir. Onlar Suriye'yi 3'e, belki 33'e bölmek isterler. Irak 3'e bölünmüş vaziyette, Yemen 2'ye bölündü. İslam dünyasında bir çok yer siyaseten yönetilemez durumda. Onlar bölmek ister, biz ise derlemek toparlamak bütünleştirmek isteriz. Osmanlı ve Selçuklu'nun torunları olan bizlere düşen ise bu coğrafyayı derlemek ve toparlamaktır. Onlar önce sınırları böldü zihinleri sonra parçaladılar, biz ise önce zihinleri ve gönülleri toparlayıp ardından sınırları anlamsız hale getireceğiz Allah'ın izniyle" dedi.

BU ANAYASA TÜRKİYE'Yİ TAŞIMIYOR

Programın çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, anayasa komisyonu hakkında sorulan sorulara, "CHP'nin buradan çekilmesini esefle karşılıyoruz, hiçbir şekilde doğru bulmuyoruz. CHP, bunu hiçbir şekilde millete anlatamazö diye cevap verdi. Anayasa Mutabakat Komisyonuna ilişkin gelişmelerin sorulması üzerine Kurtulmuş, 1982'de anayasanın kabul edildiği ertesi gününden itibaren bu darbe anayasasının millet tarafından eleştirildiğini, bu anayasanın Türkiye'yi taşımadığını söyledi.

ÇÖP TENEKESİNE ATILMASI GEREKİR

Türkiye'nin sivil demokratik, toplumcu, özgürlükçü yeni bir anayasaya ihtiyacının olduğunu herkesin söylediğini belirten Kurtulmuş, "Bunu CHP de diğer partiler de söylüyor. Türkiye'de anayasa hakkında, siyasal hayatı hakkında ya da Türkiye'nin yönetimi hakkında fikri, sözü olan herkes ilk söze başladığında, 'Bu anayasa artık Türkiye'ye dar geliyor' diyor. Dolayısıyla şu dar gömleğin bu milletin sırtından bir an evvel çıkarılıp çöp tenekesine atılması lazım" dedi.

HERKES ETEKLERİNDEKİ TAŞLARI DÖKSÜN

Kurtulmuş, CHP'de dahil olmak üzere bütün siyasi partilerin yeni bir anayasanın gerektiğini, hatta CHP'nin, çok yerinde bir tespitle 'sadece anayasa değil aynı zamanda Türkiye'nin bütün anti demokratik mevzuattan da temizlenmesi gereğini' dile getirdiğine işaret etti. Kurtulmuş, milletin isteğini, milletin iradesiyle oluşan bu parlamentoda çözmek için adım atılması konusunda her türlü önyargıdan uzak olarak, "Herkes eteklerindeki taşları döksün, sepetlerindeki pamuğu ortaya koysun" dedi.

İNSANLAR İSTEDİKLERİNİ BEYAN ETSİNLER

Kurtulmuş, 'Kim sivil demokratik bir anayasa yapılması için ne biliyorsa, neye inanıyorsa inandığı şekilde söylesin. Bu anayasanın içeriğiyle ilgili de insanlar istediği şekilde görüşlerini ifade etsinler. Sadece parlamentoda değil sivil toplum kuruluşları üzerinden topluma da yansısın. Aynı şekilde üniversiteler, araştırma merkezleri anayasayla ilgili görüşlerini dile getirsinler" dediklerini anlattı.

CHP FİKİRLERİNİ SÖYLEMEDEN ÇEKİLDİ

Kurtulmuş açıklamasının devamında, "Tam da böyle bir havayı yakaladığımızı zannettiğimiz bir anda, 1920'deki Teşkilat-ı Esasi'yi bir tarafa bırakırsanız Türkiye'nin siviller tarafından yapılmış bir anayasa metni olmadı. Dolayısıyla hep darbe ürünleriyle mi anayasa metinleri yazılacak? Gelin sivil irade yeni bir anayasa yapsın. Bu anayasa yapma iradesinden kaçan kim olursa olsun millet bunu görür ve cezalandırır. Çok net söylüyorum. CHP'nin yapmış olduğu hele hele başta sağlanmış olan bu anlayış birliğine, fikri birliğe yakışmadı, uygun olmadı. Türkiye'nin bu kadar sıkıntıları varken Anayasa Uzlaşma Komisyonunun çalışmalarına devam ediyor olması, aynı zamanda Türkiye'de de ciddi bir şekilde siyasal kanalların açık olmasını da sağlayan bir müesseseydi. CHP'nin buradan çekilmesini esefle karşılıyoruz, hiçbir şekilde doğru bulmuyoruz. CHP, bunu hiçbir şekilde millete anlatamaz. Millet, CHP'yi anayasa kaçkını bir parti olarak görür. 'Tam da sivil, demokratik bir anayasa yapılacaktı, burada CHP fikirlerini söylemeden çekildi. Bu süreci, bir yerde sabote etti' diye millet bunu görür ve gereğini yapar" dedi.

MİLLETİN İSTEĞİNİ YERİNE GETİRELİM

Anayasa Mutabakat Komisyonunun oluşmasında AK Parti'nin yine demokratik tavrını ortaya koyduğunu belirten Kurtulmuş, 'Şunu söylemedik, 'Bizim 317 tane milletvekilimiz var. Her parti milletvekiline göre bu anayasa komisyonunda temsil edilsin.' Bütün partiler, sayıları ne olursa olsun buna bakılmaksızın, üçer temsilci versin, ortak bir anlayış içerisinde anayasa yapılması için kollarımızı sıvayalım, tartışalım, bizim fikirlerimiz var, sizin de farklı fikirleriniz olabilir. Biz illa ki, 'Bizim fikrimiz budur. Bu olmazsa, olmaz' demiyoruz. Ama gelin ne olur bu milletin istediği, bu talebi yerine getirelim" dedi.

BÜTÜN BUNLARI MİLLETİMİZ GÖRÜR

Türkiye'nin yeni bir anayasaya kavuşturulması gerektiğinin altını çizen Numan Kurtulmuş, "Hayır, biz bunu istemiyoruz. Biz bu anayasa yapım sürecinde yokuz' derseniz, aslında bunun Türkçe'de bir tane manası var. 'Biz Türkiye'nin demokratikleşmesi, demokrasi bakımından daha ileriye gitmesi sürecinde yokuz' demektir. Eğer siz yeni bir anayasa yapılmasını istemiyorsanız, yeni bir anayasa yapım sürecine katkıda bulunmuyorsunuz, bunun bir başka manası da şudur, 'Siz 1982 Anayasası'na retorik karşı olsanız da bu anayasanın değişmemesi gerektiğine inanıyorsunuz' demektir. Bütün bunları milletimiz görür. Her şey milletin gözü önünde oldu. Keşke CHP böyle bir tavrın içerisinde olmasaydı" dedi.

ÇEKİLMESİNİ ESEFLE KARŞILIYORUZ

Kurtulmuş açıklamasının devamında, "Türkiye'nin bu kadar sıkıntıları varken Anayasa Uzlaşma Komisyonunun çalışmalarına devam ediyor olmasının aynı zamanda Türkiye'de de ciddi bir şekilde siyasal kanalların açık olmasını da sağlayan bir müesseseydi. CHP'nin buradan çekilmesini esefle karşılıyoruz, hiçbir şekilde doğru bulmuyoruz. CHP, bunu hiçbir şekilde millete anlatamaz. Millet, CHP'yi anayasa kaçkını bir parti olarak görür" dedi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Politika

Necip Fazıl Kısakürek Vehbi Vakkasoğlu Numan kurtulmuş Ali Kolat Politika Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title