Kocaoğlu'ndan CHP'lilere Uyarı
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, partililiğin muhtarına, belediye başkanına, meclis üyesinden genel başkana kadar tüm örgütü savunmak, kollamak olduğu halde İzmir'de aksi gelişmeler görüldüğünü belirterek, CHP'lileri 1980 öncesi...
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, partililiğin muhtarına, belediye başkanına, meclis üyesinden genel başkana kadar tüm örgütü savunmak, kollamak olduğu halde İzmir'de aksi gelişmeler görüldüğünü belirterek, CHP'lileri 1980 öncesi partili ruhu ve particiliğe çağırdı.
CHP İzmir İl Başkanlığı tarafından İnönü Kültür Merkezi'nde 'İzmir geleceğini arıyor' başlıklı 'Büyük İzmir Konferansı' düzenlendi. Konferansın açılışına CHP İzmir Milletvekilleri, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sencer Ayata, parti meclisi üyeleri, İl Başkanı Ali Engin, ilçe belediye başkanları, ilçe yöneticileri ve partililer katıldı. 2 gün sürecek konferansın açılışında Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu konuşma yaptı. Aziz Kocaoğlu parti ve partilileri yönelik yaptığı konuşmasının başında önce sözlerinden bazı partililerin alınabileceği uyarısı yaptı. CHP'li olmanın 1980'e kadar olan dönem ile bugün farklı değerlendirildiğini anlatan Kocaoğlu, "Herkes dikkatle dinlesin. Siyaset yapmak gönüllülük, inanç işidir. Partili. bir de partici vardır. Partinin kademelerinde yönetici olarak çalışanlar, partide belirli yerlere gelmeyi hedefleyen arkadaşlar vardır. Ama parti, particilik disiplin ister" dedi.
Particiliğin en birinci koşullarından birinin her şeyden önce partilisini seçilmiş insanlarını, partili muhtar, yönetim kurulu üyesi, meclis üyesi, milletvekili, belediye başkanı olanları korumak, kollamak, savunmak olduğunu belirten Kocaoğlu her 'Dedim', 'dediye' çanak tutmanın partililik olmadığını söyledi. Kocaoğlu, şöyle devam etti:
"İzmir, CHP'nin şu anda en güçlü olduğu illerden biridir. Ama biz örgüt olarak bunu büyüterek sürdürmek zorundayız. Konak Meydanı'ndaki şemsiye, güç bize yetmemeli. Hep beraber kentin heryerinde 500 köyünde, beldelerinde, 30 ilçesinde açık ara birinci olmak zorundayız. Bunu yapacak gücümüz, belediye başkanımız var. İzmir'de yaşayan 4 milyon kişiye örnek verecek somut projelerimiz eylemlerimiz duruşumuz, çalışmalarımız var."
Kocaoğlu, 'şemsiyle' sözüyle Büyükşehir Belediyesi'ni kastettiğini belirtti.
"DİNLEMİYOR; OKUMUYORSUNUZ"
Başkan Aziz Kocaoğlu, konuşmasını ikinci bölümünde CHP'lileri uyarırken özeleştiriye çağırdı. Kocaoğlu, İzmir'de CHP'yi başarıya götürecek herşeyin var olduğuna dikkat çekerek, şöyle devam etti:
"Partili sade vatandaştan en üst kademeye kadar 'Başkan sen şunları yapıyormuşsun! İlçe belediye başkanları şunları yapmış! Ama bizim haberimiz yok" diyor. Bunu söyleyen partilidir. Biz yaptıklarımızın yeraldığı dergi, broşürler basıyor, örgütlere, metro, vapur ve otobülerde dağıtıyoruz. Buna karşın yine haberin yok. Sonra diyorsun ki 'Senin tanıtımın zayıf. Sen bu işi bececemiyorsun'. Niye haberiniz yok. Bu hap değil ki? Okuyacaksınız. Her türlü doküman hazır. Tüm belediye başkanları, yapılan törenlerde her fısatta yaptıklarımızı anlatıyoruz. Çevreyle ilgili açılışta tüm çevre yatırımlarını, altyapıyla ilgili bir törende tüm altyapı yatırımlarını anlatıyoruz. Ama dinlemiyorsunuz. Okumadığınız, kendinizi vermediğiniz kesin. Ama başka partili bizim belediyeleri eleştirdiği zaman en fazla bizim partilimiz konuşuyor. Konuşabilirsiniz benim için çok önemli değil. Ama parti, İzmir ve Türkiye için önemli. İzmir'in CHP ve Türkiye'de siyasi olarak ve yaşam biçimi, insan niteliği ve hoşgörüsüyle ayrı bir yeri var. Buna en ufak bir fiske aldırmaya hiç birimizin hakkı yok."
İZMİR'DEKİ GELİŞMEYİ ANLATAMIYORUZ
CHP'deki herkesi, her kademeden arkadaşlarını sorumluluğa çağırdığına dikkat çeken Aziz Kocaoğlu, eğer evrensel ahlak kurallarına uymayan bir defosu yoksa her belediye başkanı, ilçe başkanı, milletvekilinin mutlaka savunulması gerektiğini söyledi. Bu tür bir arkadaşları olmadığını belirten Kocaoğlu, "O zaman niye savunmuyoruz? Ne gibi bir bozukluk var? Göreve geldiğim günden bugüne yerelde kalkınmaya önem veriyorum. İzmir'e kimse hatırı sayılır çivi çakmadan 8 senede dünya metropolleri içinde dördüncü büyüyen kent yaptık. Bunu bile savunamıyor, anlatamıyoruz" sözleriyle yakındı.
Başkan Kocaoğlu, bazı partililerin "Başkan metro ne zaman bitecek? Bitmezse biz bu seçimi alamayız" dediğini belirtirken şöyle devam etti:
BARDAĞIN BOŞ TARAFINA BAKIYORUZ
"Ey partili, ey dava arkadaşım. Ben 11 kilometre metro devraldım. 80 kilometre banliyo hattını bitirdik. Ayrıca Bornova'da 2.5 kilometre metro tamamlandı. Şu anda İzmir'de 94 kilometre raylı sistem kesintisiz ulaşım yapıyorum. Yani 9 misli arttırmışım. Üçkuyular'a kadar 5.5 kilometre metro bittiğinde 10 misline çıkacak. Bu süreçte 30 kilometre Torbalı hattı inşaatı başlayacak. Bana 'Metro bitmeze mahvolduk' deniliyor. Yok böyle bir şey arkadaş. Bardağın boş tarafından bakıyoruz. Yarım bardak suyu boşaltarak, 'Bak boş bardak' diyoruz. Niye '96 kilometre raylı sistemi bitirdik. 5.5 kilometre metro daha bitecek' diye savunmuyoruz? Ne problem var? Partililik ve partilicikte problem var arkadaşlar" dedi. Kendisine 'Aziz Başkan şu ilçede bu bölgeye mutlaka gitmen lazım. Yok bu beldeye uğramalıyız' dendiğini de belirten Kocaoğlu, 'Sadece Aziz mi gidecek?' dedi.
Kocaoğlu, örgütün yanlarında olup olmadığını düşünmesini istedi. İzmir'de Atatürk'ten, daha önceki CHP'lilerden kalan mirası ucundan köşesinden kimsenin yemeye hakkı olmadığını belirten Kocaoğlu, "Örgüt bizim neremizde? Yanımız da mı? Örgüt bunu düşünsün arkadaşlar. İzmir'deki bu mirası kimsenin ucundan köşesinden yemeye hakkı yok. Bu miras bizden evvelki tüm partilerdin, Ulu önderden gelen mirastır. Bunu arttırmak zorundayız. Mirasyedi olmamak zorundayız" dedi.
BELEDİYE BAŞKANI TEMCİT PİLAVI GİBİ ANLATIRSA OLMAZ
Üst düzeyde siyaset yapan CHP'lilere de seslenen Kocaoğlu, Maliye Bakanı'nın "Özelleştirmeden 35 milyar TL kar ettik" dediğini, özelleştirme, karın ne demek olduğunu bildiklerini kaydederken, "Türkiye'de her türlü kelimenin anlamı yozlaştırılıyor. Anlamsızlaştırılıyor. Kar, özelleştirme ne demektir? Miras yemek nedir? Serveti tüketmek nasıl olur? Bunlara yanıt vermek zorundasınız. Bunlara yanıt verirsek, bizim yaptığımızı iyi bilirsek, rakip partilerin yaptıklarını ve yapmadıklarının farkında olursak çatır çatır propoganda yaparız. Bunu yapmak durumundayız. Yoksa belediye başkanı 'Şunu bunu yaptım' diye temcit pilacı gibi anlatırsa, bu bir süre sonra kanıksanır. Siyasette en büyük silah fısıltı gazetesidir. İnsanların çevresine yaptığı propagandadır. En yakınlarımızdan, aileden başlayarak partiyi, Genel Başkanı, tüm örgütü savunmak zorundayız. Hepinizi CHP'nin 80 öncesi ruh, partililik ve particiliğine çağırıyorum" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcı Prof. Dr. Sencer Ayata, siyasi partilerin ideoloji, örgüt, lider ve seçmen tabanı olmak üzere 4 unsurdan oluştuğunu, "Büyük İzmir Konferası"nda ideolojik bir çalışma yapacaklarını söyledi. Partilerin başarılı olması için fikir üretmesi ve fikri tabana anlatmanın çok önemli olduğunu belirten Ayata, şunları söyledi:
"AK Parti tek adam diktarlüğüne giderken CHP tam tersine demokratik tüzükle her kesimi partiye katma yolunu seçti. CHP'de sadece İzmir'de olan "Bilim, Yönetim ve Kültür Platformu'nun artık örgütün genelinde kurulması için karar aldık. Bugüne kadar yerele fazla önem vermedik. Ak Parti önem verdi. İktidar oldu. Artık yerelde güçlenmemiz gerek. Eğer yerelde muhtarlık önemliyse, akrabalık, komşuluk, hemşehrilik ilişkileri önemliyse bunu iyi kavrayacağız. Bundan nasıl yararlanabileceğimize bakacağız. Kentlere yeni göçen ve tam intibak edememiş kitlelere önem vereceğiz. Buralar AK Parti'nin oy deposuydu. Bizim daha iyi yaptığımız sosyal politikalar, sosyal belediyecikle başarılı oluruz. Biz oy uğruna Ak Parti gibi küçük menfaatler vermeyeceğiz" dedi. 'Varoş' olarak nitelendirilen kesimlere önem verileceğini ancak lise bitirmiş vasıflıların da gözardı edilmemesi gerektiğini belirten Ayata, bazı kişilerin "Tuzu kurularla zaman kaybetmeyelim" dediğini ancak haksız oldukların söyledi. Ayata, şöyle konuştu:
"Her 10 kişiden 4'ü lise ve üniversiteli olacak. Vasıflı iş gücü CHP'ye yaklaştırır. Bu kesimi gözardı etmek bir yana daha zengin bir kültürel yaşam sunarak karşılamamız gerekir. Bu kesime sahip çıkmamaz lazım. Bunlar bizim tabanımız. Ak Parti'nin dayatmaya çalıştığı yaşamı istemiyorlar. Zaten İzmir de bunun kalesidir."
Konferans'ın açılışında İzmir Bilim YÖnetim ve Kültür Platformu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, İl Başkan Yardımcısı Dr. Ülkümen Rodoplu, İzmir İl Başkanı Ali Engin de konuştu. Engin, "İzmir AKP'ye rağmen geleceğine yürüyecek. İzmir son 8 yılda kamu harcamaları ve yatırımları açısından yarı yarıya daha az pay almış durumda. İzmir AKP'ye, AKP'lileri ve Recep Tayyip Erdoğan'a rağmen geleceğe kararlılıkla yürüyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeler geçmiş 30-40 yılda yapılmayan yatırımlar yaptı. İzmir CHP'li belediyeler, bürokratlar ve meclis üyeleriyle geleceğe emin adımlarla yürüyor" dedi. Fuat Keyman'ın bir kitabından alıntı yaparak "İzmir mazereti olmayan kent" diyen Engin, "Tarihi, ticari potansiyeli, eğitim ve sağlık atyapısı, tarım ve sanayi altyapısıyla her bakımdan mazareti olmayan tek şehir olan İzmir'in tek mazareti AKP iktidarı ve Başbakan" dedi. - İzmir