Kurtulmuş: "10 Ağustos'ta, inşallah, bu millet, milleti devlet adına kontrol eden son kaleyi eline alacak" -
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Eski Türkiye'de cumhurbaşkanlığı makamı, milletin devlet adına kontrol edildiği son kaleydi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Eski Türkiye'de cumhurbaşkanlığı makamı, milletin devlet adına kontrol edildiği son kaleydi. Şimdi 10 Ağustos'ta, inşallah, bu millet, milleti devlet adına kontrol eden son kaleyi eline alacak" dedi.
Kurtulmuş, AK Parti Sivas İl Başkanlığı tarafından 4 Eylül Spor Salonu'nda düzenlenen "Yeni Türkiye ve Cumhurbaşkanlığı Seçimi" konulu konferansta, 10 Ağustos'ta Türkiye'nin siyasi tarihi açısından en önemli seçimlerinden birini gerçekleştireceğini söyledi.
Eski Türkiye'nin 30 Mart'ta yapılan yerel seçimlerde geride bırakıldığını, milletin yeni Türkiye yolunda karar verdiğini dile getiren Kurtulmuş, 10 Ağustos ile de eski Türkiye'nin defterinin dürüleceğini aktardı.
Kurtulmuş, eski Türkiye'de vesayetler, karanlık odaklar, halkından korkan ve vatandaşının her şeyinden ürken bir devlet zihniyeti olduğuna değinerek, üniversite öğrencilerinin başörtüleri nedeniyle çok sıkıntılar çektiğini anımsattı.
Meclis'te 5 başörtülü milletvekili olduğunu belirten Kurtulmuş, "Kıyamet mi koptu, laiklik mi elden gitti, devlet mi elden gitti, hiçbiri olmadı?" ifadesini kullandı.
- "Yeni bir dönem başlıyor"
Kurtulmuş, eski Türkiye'de, cumhurbaşkanlığı makamının devlet adına milleti kontrol eden bir mekanizma olduğunu dile getirerek, "Eski Türkiye'de cumhurbaşkanlığı makamı, milletin devlet adına kontrol edildiği son kaleydi. Şimdi 10 Ağustos'ta, inşallah, bu millet, milleti devlet adına kontrol eden son kaleyi eline alacak. Artık milleti devletin değil, devleti milletin kontrol ettiği yeni bir dönem başlıyor" diye konuştu.
Eski Türkiye'de cumhurbaşkanlığı makamının bir emniyet supabı olarak görüldüğünü dile getiren Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Bu emniyet supabı artık milletin eline geçiyor. Bu emniyet supabı artık millet adına, millet tarafından kullanılacaktır ve Türkiye bu istikamette devam edecektir. Onun için tarihi bir dönemeçten geçiyoruz. Bu ülkede cumhurbaşkanını halk seçmeyi sürdürdüğü sürece, milletin çarşısıyla pazarıyla ilişkisi olmayan, milletin tarihiyle geçmişiyle ilgisi olmayan, bu milletin kültürüyle medeniyetiyle alakası olmayan, bu milletin şarkısıyla türküsüyle alakası olmayan, bu milletin camisiyle mescidiyle alakası olmayan hiç kimse, bu ülkede cumhurbaşkanı seçilemeyecektir."
- "Millet aslı varken imitasyonuna niye oy versin?"
Kurtulmuş, 1961'de Ali Fuat Başgil'in aday olmasına izin vermeyen "CHP zihniyeti''nin, "Muhafazakar ve dindar" olduğunu söyleyerek Ekmeleddin İhsanoğlu'nu aday gösterdiğini ifade etti. Kurtulmuş, salondan "Yuh" seslerinin yükselmesi üzerine "Yok yok, 'yuh' çekmeyin. Nereden nereye… Ali Fuat Başgil'e müsaade etmeyen CHP'liler Ekmeleddin beyi alıp getirip hem de CHP'nin ulusalcılarına rağmen aday gösterdi ama CHP yine eski kafayla düşünüyor. Millet, aslı varken faslına niye oy versin, millet aslı varken imitasyonuna niye oy versin?" değerlendirmesinde bulundu.
Milletin cumhurbaşkanı için kararını verdiğini savunan Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Millet, kendi adamını, milletin adamını, Recep Tayyip Erdoğan'ı yeni Türkiye'nin lideri olarak Çankaya Köşkü'ne oturtacak. 10 Ağustos'ta ikinci kavşağı geçiyoruz. Ondan sonra da genel seçimler var. Genel seçimlerde de yeni Türkiye'yi inşa etmek için hızla adımlarımıza devam ediyoruz. Türkiye bu istikametten asla geri dönmeyecektir. Bu millet, uyandığı 150 yıllık derin uykusundan biri daha asla o uykuya dalmayacak, bir daha asla geriye gitmeyecektir."
AK Parti'nin 12 yıllık iktidarı döneminde yollar, köprüler, hastaneler ve her şeyin yapıldığını, yapılacak daha çok şey olduğunu aktaran Kurtulmuş, en önemli değişimin devlet zihniyetinde olduğunu, baskıcı zihniyetten halkına doğru yaklaşan bir anlayışa geçildiğini vurguladı.
Doğu Türkistan'daki olaylara değinen Numan Kurtulmuş, "Doğu Türkistan'da senelerdir bu meseleler karşısında en güçlü şekilde bizim sesimiz çıkmıyor mu? Suriye'deki Türkmenler'in yardımına koşmaya çalışmıyor muyuz? Ama Suriye'deki Türkmenlere yardıma giden tırları çevirip, onları devletin zoruyla durduran sanki başka bir ülkenin istihbarat birimiymiş gibi hareket eden paralel çetelerle siz nasıl işbirliği yapıyorsunuz, hangi Türkmen sevgisiyle işbirliği yapıyorsunuz?" diye konuştu.
İsrail'in Filistin'e saldırılarına da değinen ve Filistin topraklarında barışın mümkün olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Bütün dünya kör ve sağır gibi davransa, bütün dünya sırtını dönse biz Osmanlı'nın torunları olarak Filistin davasına sırtımızı asla dönmeyeceğiz. Doğu Türkistan davasına asla sırtımızı dönmeyeceğiz" dedi.
Kurtulmuş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda AK Parti'nin geleceğiyle ilgili soruların yöneltildiğini belirterek, "AK Parti 30 Mart seçimlerine kadar Türkiye'de partilerden partiydi. İktidar partisiydi, güçlü bir partiydi, eyvallah. AK Parti 30 Mart seçimleriyle Türkiye'de sadece siyasi bir parti değil, Türkiye'de kalıcı bir siyasi hareket haline gelmiştir. Bu ayrımı yapmanızı tavsiye ediyorum. Geçmişte tek başına iktidar olmuş siyasi partiler vardı ama onların yerinde yeller esiyor, isimleri bile yok" değerlendirmesinde bulundu.
Numan Kurtulmuş, ''AK Parti'nin bir büyük dava hareketi, bu milletin tarihten getirdiği köklerine sahip bir büyük siyasi hareket, yeni, güçlü, büyük, öncü Türkiye'yi kurma hareketi olduğunu'' belirtti.
Bu hareketin yoluna devam edeceğini vurgulayan Kurtulmuş, "Bu hareketin yoluna devam etmesi ne Ali'nin ne Veli'nin ne Hasan'ın ne Hüseyin'in şahsıyla ilgili bir mesele değildir" dedi.
- "Hiçbir baki dava fani insanlar üzerine inşa edilemez"
"Yine Sayın Başbakanımızın seçim akşamında balkon konuşmasındaki şu konuşmasını bir kere daha hatırlatmak istiyorum" diyen Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Aynen şu cümleyi söyledi: 'Biz dün yoktuk, yarın da olmayacağız. Hepimiz faniyiz, hiçbir baki dava fani insanlar üzerine inşa edilemez.' Dolayısıyla bu milletin baki olan davası, bu milletin medeniyet davası, bu topraklarda kıyamete kadar devam edecektir. Baki olan bu milletin sahip olduğu medeniyet toprağıdır. Baki olan bizim sahip olduğumuz değerlerimiz, inançlarımızdır. Baki olan, büyük, güçlü, öncü Türkiye'yi kurma hedefimizdir."
