MHP Genel Başkan Yardımcısı Günal Açıklaması
MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Günal, "Ülkemizin geleceği açısından içinde bulunduğumuz bu kaotik ortamdan bir an önce çıkmasını istiyoruz.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Günal, "Ülkemizin geleceği açısından içinde bulunduğumuz bu kaotik ortamdan bir an önce çıkmasını istiyoruz. Bütün şer güçleri içerideki ve dışarıdaki vesayet organlarıyla, terör örgütleriyle ekonomik siyasi sıkıştırmalarla Türkiye'yi ciddi bir krize sokmaya çalışıyorlar. Bundan çıkmanın yolu da bu sistem tartışmalarını bitirip bir an önce önümüzde ekonomik, sosyal, siyasi sorunların çözümüne yapısal sorunların çözümüne odaklanmamız lazım." dedi.
Günal, MHP Çanakkale İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, devletin, milletin ve Türklüğün bekası için, 16 Nisan'da yapılacak referandum için "evet" dediklerini söyledi.
Türkiye'de halen sistem tartışmalarının yapıldığını anımsatan Günal, bunun bir an önce bitirilmesi gerektiğini ifade etti.
Günal, bu kapsamda, krizlerin çözümü için inisiyatif almaya çalıştıklarına işaret ederek, şöyle devam etti:
"Ülkemizin geleceği açısından içinde bulunduğumuz bu kaotik ortamdan bir an önce çıkmasını istiyoruz. Bütün şer güçleri içerideki ve dışarıdaki vesayet organlarıyla, terör örgütleriyle ekonomik siyasi sıkıştırmalarla Türkiye'yi ciddi bir krize sokmaya çalışıyorlar. Bundan çıkmanın yolu da bu sistem tartışmalarını bitirip bir an önce önümüzde ekonomik, sosyal, siyasi sorunların çözümüne yapısal sorunların çözümüne odaklanmamız lazım. Onun için de biz de bu kapsamda devlet için millet için Türklüğün bekası için 'evet' dedik. Yani Türkiye için 'evet' dedik. Bunu anlatmaya devam edeceğiz. Bizim hep ilkemiz önce ülkem ve milletim sonra partim, sonra ben anlayışı olduğu için. Bu kapsamda da gerekli fedakarlıkları yapıp, çözüm için geçmişten bugüne olduğu gibi krizlerin çözümünde inisiyatif almaya elimizi değil vücudumuzu taşın altına koymaya devam edeceğiz diyorum."
Almanya'nın Frankfurt kentinde nevruz kutlamaları bahanesiyle terör örgütü PKK yandaşlarının yürüyüş yapmasına izin verilmesini de değerlendiren Günal, "Bunlar geçmişten bugüne vesayet kurumu olduğunu ve vesayet savaşları olduğunu, batının geçmişten bugüne bazı terör örgütlerine kimine dolaylı kimine doğrudan kimi silahla kimini parayla desteklediğini biliyoruz. Bunlarda ikili görüşmelerde devlet görevlilerimiz tarafından kendilerinin önüne delillerle konuyor ama geçtiğimiz günlerde giderek artan Türkiye'deki bu referandum kampanyası sürecine müdahil olan tarzda birçok ülkeden müdahaleler gördük. Bakanlarımıza izin verilmedi, vatandaşlarımıza izin verilmedi. Enteresan bir şekilde 'hayır' kampanyası yapanlar yapıyor ama terör örgütü bile burada yasaklandı denmesine rağmen bu sözde flamalarla posterlerle gösteri yapabiliyor." ifadelerini kullandı.
Almanya ile ilgili ciddi sorunlar yaşandığını hatırlatan Günal, "Ama Hollanda'da da birtakım ülkelerde de birtakım dolaylı olarak bu çalışmalar yasaklanıyor veya doğrudan taraf durumuna düşüyorlar. Biz bunları topyekun bir tavır olarak görüyoruz. Avrupa'nın kendi krizi var şu anda. Sayın Genel Başkanımız önceki hafta grup toplantısında açık ve net bir şekilde belirtti. Dün Elazığ mitinginde de dolaylı olarak bazı konulara değindi. Avrupa bir kriz yaşıyor. Avrupa ancak bizim içimize müdahale ederken kendisini görmüyor." diye konuştu.
Referandum süreci
Mehmet Günal, 16 Nisan'dan sonra farklı bir yönetim sistemine geçileceğini anlattı.
Bunun bir rejim değişikliği olmadığına değinen Günal, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bir hükümet sistemi değişikliğine gidiyoruz ve güçlü devlet olmak için de 'bu sistem tartışmalarını arkada bırakmamız lazım' dedik. Ama bu mesele sadece bugünkü referandumdan dolayı tavır almak değil. Bu batı genelde Avrupa daha dar kapsamda baktığımız zaman Türk düşmanlığı eski, şark meselesi diye söyledikleri ve aslında İslamiyet'e düşmanlık ve İslamiyet'in bayraktarlığını yapan Türklere, Osmanlı'da da devam eden bir sorun. Bugün de su yüzüne çıkıyor. Bu kapsamda da Avrupa'yla ilişkilerimizi de gözden geçirmemiz gerektiğini bu ikili ilişkilerde de daha farklı bir tutum ortaya koymamız gerektiğini biz meclisteki konuşmalarımızda da ikili görüşmelerimizde de yetkililere ilettik. İnşallah bu sadece bir seçim çalışması olarak daha doğrusu Avrupa'daki ülkelerin kendi iç seçimlerindeki bir mesaj verme kaygısı olarak görülüyor ama öyle olmadığını da görüyoruz. Bir süre sonra bunlar çözülecek ama bunların bırakmış olduğu izler kolay kolay silinmez. İkili ilişkilerde bunlar önemlidir. Biz bir an önce akıllarını başlarına almalarını tavsiye ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti büyük devlettir, bunlarında üstesinden gelecektir."
İdam tartışmaları
Mehmet Günal, idam konusuyla ilgili olarak kafası ve duruşu en net olan partinin MHP olduğunu belirtti.
57. Hükümet döneminde "idamı kaldırın" dediklerini ancak "savaş, yakın savaş ve terör suçları" için kalkmasın diye belirttiklerini hatırlatan Günal, şunları söyledi:
"O günde söylediğimiz buydu. Bugün de bunu söylüyoruz. Eğer getirirlerse, buyurun getirin diyoruz. Biz bu 3 konuda idamın kalkmasına baştan karşıydık. Şimdi yine tutumumuzda değişiklik yok. Savaş, yakın savaş ve terör suçlarıyla ilgili idamın uygulanmasından yanayız. Getirirlerse biz açık bir şekilde baştan beri söylüyoruz. Bu konularla ilgili idamın gelmesinde bir itirazımız yok. Ama Sayın Cumhurbaşkanının söylemi kendi takdiridir. Şu anda geriye yönelik uygulanıp uygulanamayacağı uluslararası hukukla ilgili birtakım şeyler yaşanıyor. O ayrı bir konu. Biz zaten kalkarken de bunların kalkmaması gerektiğini ve bu üç suçta idamın devam etmesi gerektiğini zaten söylemiştik. Duruşumuz çok nettir. Kafası en net olan ve duruşu değişmeyen tek parti Milliyetçi Hareket Partisi'dir."