MHP Grup Başkanvekili Vural Açıklaması
"(Erdoğan'ın 1915 olaylarına ilişkin mesajı) Bu ifadeler, soykırımı kabul etmeye yönelik açılmış penceredir" "17 ve 25 Aralık'ı darbe olarak nitelendirenlerin rüşvet ve yolsuzlukla ilgili soruşturma istemesi paradoks. Madem öyle, darbe planıyla ilgili araştırma önergesi getirin" "Dünkü ses ve ışık gösterisinde, İncil'den alıntıların okunduğu parça kullanmak ne demektir?
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 1915 olaylarına ilişkin dünkü mesajını 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve "Çocuk Bayramını zehir etmek için yayımladığını ve ifadelerinin soykırımı kabul etmeye yönelik açılmış pencere" olduğunu öne sürdü.
Vural, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Erdoğan'ın millete, Türk siyasi tarihine kara leke olarak geçecek affedilmez bir gün yaşattığını savundu. Erdoğan'ın 1915 olaylarına ilişkin mesajını, Meclis'in açılışının 94. yıl dönümünde yayımladığını anımsatan Vural, "23 Nisan gibi çok özel bir günde, bayramı mecrasından çıkartarak, yabancılara yaranmak ve kendi ikbalini yegane korunması gereken değer olarak sunan zihniyet, bu bayramı Türk milletine zehir etti" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın açıklamasında "Erivan'ın ağzıyla konuştuğunu" öne süren Vural, şunları söyledi:
"İlk kez bir Başbakan, Ermeni lobisinin soykırım iddialarına destek olacak şekilde değerlendiren mesaj yayınlama kepazeliğini göstermiştir. Başbakan, mesajıyla milleti sırtından hançerlemiş, büyük bir ihanetin baş aktörü olmuştur. Ermeni lobilerinin yüz yıldır yapamadığını Erdoğan bu mesajıyla fazlasıyla yerine getirdi. Böyle bir Başbakan varken dışarıda lobi aramaya gerek yoktur. Yeni Ermeni açılımıyla kendi önünü açmayı, siyasi ömrünü uzatmayı denemektedir. 'Anadolu insanları yeni bir gelecek inşa edebilecek imkan ve kabiliyete bugün de sahiptir' demekle neyi kastediyorsun? Bu millet geleceğini 23 Nisan 1920'de, 29 Ekim 1923'te tayin etti. Erdoğan'ın ifadeleri, soykırım yaftasını yapıştıranlarla aynı çizgidedir. Tehciri anlamayan zihniyetin tehciri suç olarak göstermesiyle karşı karşıyayız. Bu ifadeler, soykırımı kabul etmeye yönelik açılmış pencere, kapı, adımdır."
Erdoğan'ın TBMM Genel Kurulu'nun dünkü özel oturumunda yaptığı konuşmasında, Meclis'in anlam ve önemine dair söz söylemek yerine "yolsuzluğu aklama konuşması yaptığını" savunan Vural, milli iradenin ilk kez bu kadar örselendiğini söyledi.
Vural, Başbakan Erdoğan'ın, Birinci Meclis'in ruhundan, istiklal mücadelesinin ruhundan, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş temellerinden bihaber olduğunu savunarak, "Kendi ikbali için kurtuluş mücadelesini hiçe saymakta, Cumhuriyet'in temel özelliklerini yok saymaktadır. Siyasi partilerin dış odaklarla işbirliği yaptığı şeklindeki utanç verici ifadeyi kendisine iade ediyorum. 24 Nisan bildirisini 23 Nisan'da açıklayarak, dış odaklarla kimin işbirliği yaptığı görülecektir" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın 7 düvele karşı kurtuluş mücadelesi veren Gazi Meclis ile rüşvet ve yolsuzluğu koruyan zihniyeti "İstiklal Savaşı" diyerek aynı eksene getirdiğini ifade eden Vural, "Bu kadar utanç verici ifade ve benzetme, tarihimize ve ecdadımıza hakarettir" diye konuştu.
Oktay Vural, Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanı'nın da şantaj kasetleri bulunduğunu söylediğini anımsatarak, "Bu kasetler varsa devleti yönetenlerin hangi açıkları, zafiyetleri vardır da kimler tarafından kullanılmaktadır? Erdoğan aba altından sopa göstermektedir, kaseti, şantajı Cumhurbaşkanlığı seçiminde de kullanmak istemektedir" dedi.
-"Ses gösterisinde İncil'den alıntılar"
Vural, dün Meclis'teki kutlamalarda yapılan ses ve ışık gösterisine de değinerek, "Dünkü ses ve ışık gösterisinde, Nina Simone'nin sinner man (günahkar) parçasını kullanmak ne demektir? İncil'den alıntıların okunduğu bir lirik, ilahi, 'soul' parçasıyla Meclis'in kuruluşunu nasıl kutlayabiliriz? Elbette müzik evrenseldir ama İncil'den göndermelerde bulunuyor. Bundan sonra bu milletin kendi öz değerleriyle uyumlu kutlama gerçekleştirilmesi gerekir" diye konuştu.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Vural, AK Parti'nin eski bakanlar Muammer Güler, Zafer Çağlayan, Erdoğan Bayraktar ve Egemen Bağış hakkında yeni bir soruşturma önergesi verdiğinin anımsatılması üzerine, şunları kaydetti:
"Soruşturma önergesi okunduğunda, Meclis soruşturma önergesi olma şartlarını taşımadığını söylemiştik. Bu önerge ve bundan sonra vereceği önergeler, AKP'nin soruşturmanın önünü örtmek amacıyla verdiğini ortaya koydu. 17 ve 25 Aralık'ı darbe olarak nitelendirenlerin rüşvet ve yolsuzlukla ilgili soruşturma istemesi paradoks. Madem öyle, darbe planıyla ilgili araştırma önergesi getirin. Bu zihniyet, rüşvet ve yolsuzluk iddialarını araştırmak değil, bakanları aklamak için komisyon kuracağını ortaya koydu."
-"Yüksekokul arkadaşlarını görmedim"
MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu'nun, Başbakan Erdoğan'ın 3 yıllık yüksekokul mezunu olduğu için Cumhurbaşkanı adayı olamayacağı iddiasını ortaya attığı anımsatılan Vural, "Şunu merak ediyoruz, yüksekokuldan mezun olmuş arkadaşları nerede acaba? Ben hiç yüksekokul arkadaşlarını bugüne kadar görmedim. Diplomasını da görmedim" dedi.
Halaçoğlu'nun tarihçi ve belgeci olduğunu dile getiren Vural, "Zannederim bu iddiasının bir temeli vardır" diye konuştu.
Vural, 4 yıllık üniversite diplomasının ortaya konulması gerektiğini belirterek, "İmam hatipte sıra arkadaşları var, futbol arkadaşları var, gardiyanını ziyaret ediyor, bir tek yüksekokuldan mezun olanları bir türlü göremedik. Bu vesileyle belki beraber okuduğu kişilerin görülmesi için vesile olur" dedi.
Oktay Vural, 1 Mayıs'ın nerede kutlanacağına ilişkin tartışmaları nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, sürecin iyi yönetilmediğini savundu ve hükümetin bir an önce bu konuyu gerginlik, çatışma alanı olmaktan çıkarması gerektiğini kaydetti. - TBMM