MHP'li Başkanlar Genel Başkan Devlet Bahçeli'ye Dava Açacak
Milliyetçi Hareket Parti (MHP) Genel Merkezi tarafından il başkanlıkları kapatılan ve görevden alınan 7 il başkanı Kütahya Yoncalı TermaL Otel'de bir araya geldi.
Milliyetçi Hareket Parti (MHP) Genel Merkezi tarafından il başkanlıkları kapatılan ve görevden alınan 7 il başkanı Kütahya Yoncalı TermaL Otel'de bir araya geldi.
Buluşmaya Muğla eski il başkanı Osman Güven, Çankırı eski il başkanı Arif Sosyal, Sakarya eski il başkanı Mehmet Erdoğan, Edirne eski il başkanı Mehmet Tolga Akalın, Rize eski il başkanı Zeki Mayi ve Kütahya eski il başkanı Salim Ay katıldı.
Başkanlar yaptıkları değerlendirme toplantısının ardından, il kongrelerinde başkan seçilmelerine karşın genel merkezin politikalarını eleştirdikleri gerekçesiyle, MHP Genel Merkezi tarafından bir anda parti il başkanlıklarının kapatılması ile il yönetimi, disiplin kurulu ve üst kurul delegeliklerinin iptal edilmesinin Anayasa'ya ve Siyasi Partiler Kanunu'na aykırı olduğunu belirterek, dava açacaklarını açıkladı.
Başkanlar kapatılmayla ilgili kararın iptali ve üst kurul delegeliklerinin devam edip etmediğine dair tespit davası açacaklarını belirterek, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kendisine muhalif ve politikalarını eleştiren bir teşkilata tahammülü olmadığını ve yasalara da aykırı davranarak, sadece parti tüzüğüne dayanarak, il ve ilçe teşkilatlarını kapattığını savundu.
MHP Kütahya İl Eski Başkanı Nihat Kula, 10 Haziran'da gerçekleşen kongre öncesi başkanlığa tekrar aday olduğunu ancak 9 Haziran günü disiplin kuruluna sevkedildiğini belirterek, "10 Haziran'da gerçekleşen Kütahya İl Kongresi'nde başkanlığa tekrar talip oldum. Ancak ne hikmetse 9 Haziran günü disiplin kuruluna sevk edildiğime dair bir yazı ulaştırıldı. Aynı olay Çankırı'da yine il başkanlığına talip olan Muharrem Kıcıman adlı arkadaşımızın başına da geldi. Kıcıman,
kongreye 24 saat kala tüzüğe aykırı hareket ettiği gerekçesiyle disiplin kuruluna verildi" dedi.
Kula, İHA'ya yaptığı değerlendirmede tepkisini, "Bugün bir araya geldik.Türk milliyetçiliği fikri hareketine gönül verenlerin bir değişim arzusu vardı. Ancak genel merkez değişim arzusunda olan tüm teşkilatları birer birer kapatıyor, kapatmayı da sürdürecek. Kapatılan sadece il teşkilatları değil, görevden alınan ilçe teşkilatlarının sayısı da artıyor. Kendi dava arkadaşını sevmeyen, benimseyen ve kucaklamayan bir genel başkan Türk Milletini nasıl kucaklayacak?" şeklinde dile getirdi.
Kula, hukuk mücadelesi başlatma kararı alma gerekçelerini ise şöyle açıkladı: "Görevden el çektirmeyle karşı karşıya kalan teşkilatların tekrar yargı yoluyla göreve dönecekleri kaygısı nedeniyle, il kongresinde oy kullanan ve seçimi kazanan liste, il yönetimi, disiplin kurulu ve üst kurul delegelikleri iptal edilmesiyle karşı karşıyayız. Bu nedenle Genel Merkez tarafından gerçekleştirilen ve Siyasi Partiler Kanunu'na aykırı 'teşkilat kapamaları'na karşı bir hukuk mücadelesi başlatma kararı alınmıştır."
Öte yandan kapatılan MHP il başkanlıklarının başkanları yaptıkları ortak açıklamada da, "Bizlere yapılan uygulama ile Genel Merkez yönetimimiz bütün ülkücülerin enerjisine ihtiyaç duyulan böylesi kritik bir dönemde elinden gelse kendine oy vermeyen 489 delegeyi tasfiye edeceği bir yola girdiğini göstermiştir. Buna karşı bizler dışa karşı tek yumruk olarak MHP'yi iktidara taşıma çabamızı sürdürürken, bu haksız, hukuksuz, anti demokratik yöntemle de mücadele edeceğiz" dedi.
Başkanlar açıklamalarında, Türkiye'nin karanlık bir dönemden geçtiğini, hükümetin söylemlerinin Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin sarstığına dikkat çekerek, görüşlerini şöyle ifade etti:
"Ülkemiz çok karanlık bir tünelde ilerlemeye zorlanmakta, üniter yapımız bir teröristin iki dudağı arasına hapsedilmektedir. Milletten aldığı iradeyi İmralı'daki bir bebek katilinin hizmetine sunan siyasi iktidar, Türkiye Cumhuriyeti'ni temellerinden sarsmaktadır. Bizler daha önce Türk milliyetçiliğine soğuk iktidarlar görmeye alışmış ama bunu 'ayaklarımın altında' diye öfkeyle itiraf eden bir iktidara rastlamamıştık. Düşmanlığın bu denli aleniyete döküldüğü bir iktidar döneminde, bir milliyetçi diriliş ve direnişe ihtiyaç varken, içinde bulunduğumuz durum gerçekten düşündürücü ve üzücüdür. Ülkücüler şunu iyi biliyorlar ki, zaman kısır çekişmeler ve mevzileri korumak için küçük hesaplar yapma zamanı değil, büyük düşünme ve davranma zamanıdır." - İZMİR