Haberler

MHP'li Durmaz, "Adım Adım 2023, İl İl Anadolu" Toplantısı'nda konuştu (2)

Güncelleme:
Abone Ol

MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, "Dünyada yaşanan krizler sadece Türkiye'de yaşanıyor algısıyla siyaset yaparak insanlarımıza umutsuzluk aşılamak, kapkara bir Türkiye tablosu çizmek ülkemize yapılabilecek en büyük haksızlıktır.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, "Dünyada yaşanan krizler sadece Türkiye'de yaşanıyor algısıyla siyaset yaparak insanlarımıza umutsuzluk aşılamak, kapkara bir Türkiye tablosu çizmek ülkemize yapılabilecek en büyük haksızlıktır." dedi.

Durmaz, kentteki bir otelde gerçekleştirilen "Adım Adım 2023, İl İl Anadolu" temalı programda konuştu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin talimatlarıyla Türkiye genelinde "Adım Adım 2023, İl İl Anadolu" temalı programların düzenlendiğini belirten Durmaz, "Geçmişten bugüne ülkemiz ne zaman kabuğunu kırmak istese, bölgesel güç olmak için kafasını kaldırmak istese içeriden ve dışarıdan çeşitli sorunlarla meşgul edilmiştir." ifadelerini kullandı.

Durmaz, Türkiye'nin 40 yıla yakın terörle mücadele ettiğini, çok ağır bedeller ödendiğini vurgulayarak, bugün savunma sanayisindeki millileşme politikalarıyla terörün belinin kırıldığını, yok denecek seviyeye geldiğini söyledi.

Koronavirüsün tüm dünyayı etkileyen ekonomik ve sosyal bir krize de dönüştüğüne dikkati çeken Durmaz, şöyle konuştu:

"Uzmanlar ekonomik krizin son 40 yılda gerçekleşenlerden çok daha büyük olduğunu bilimsel verilerle açıklamaktadır. Bazı sektörlerde üretim neredeyse durma noktasında gelmiştir. Doğal olarak ülkemizi de etkilemiştir. Küresel salgının etkileri gelişmiş ülkelerin ekonomileri dahil tüm dünyada ciddi kapanma ve kısıtlama tedbirlerini de beraberinde getirdi. Bu salgın ülkemizi de etkilemiştir. Türkiye salgına rağmen 2020 yılında Çin ile birlikte pozitif büyüme gösteren iki ülkeden birisidir. Dünyada yaşanan krizler sadece Türkiye'de yaşanıyor algısıyla siyaset yaparak insanlarımıza umutsuzluk aşılamak, kapkara bir Türkiye tablosu çizmek ülkemize yapılabilecek en büyük haksızlıktır."

Durmaz, Türkiye'nin tarihi bir eşikte olduğunu belirterek, "Ekonomi vasıtasıyla Türkiye'ye saldıranlara, dahası insanlarımızı faiz, kur, enflasyon sarmalına hapsetmek için uğraşanlara fırsat vermemek kalbi vatan ve millet sevgisiyle çarpan herkesin ortak sorumluluğudur. İnsanlarımızın ekonomik sıkıntılarını biliyoruz. Artan döviz kurlarından yakınmalarının farkındayız. Ancak takip edilen politikalar doğrudur ve inşallah Türkiye bu mücadeleden başarıyla çıkacaktır." diye konuştu.

Dolar kurundaki artışa değinen Durmaz, "Dik duruşumuzu, egemenlik haklarımızı savunmamızı, kahramanca savunmamızı dövizle baskılamaya çalışıyorlar. Terörle mücadelemizin rövanşını kur üzerinden almak istiyorlar. Suriye'de, Irak'ta, Libya'da, mavi vatandaki, Karabağ'daki mevcudiyetimizi dövizle püskürtmenin arayışındalar. Bu kez başaramayacaklar. Türkiye döviz sabotajlarına, küresel sermaye çetelerine, terör örgütlerine pes etmeyecektir. Türkiye faiz lobisine eğilmeyecektir." dedi.

Durmaz, iç ve dış düşmanların Gezi olayları, 6-8 Ekim olayları, hendek terörü ve son olarak 15 Temmuz darbe girişimiyle ülkeyi yangın yerine çevirmek istediklerini belirtti.

Cumhur İttifakı'nın 15 Temmuz gecesi tankların karşısında kurulduğunu aktaran Durmaz, "Ülkemizi terörle yıldıramayanların, kaos planlarıyla durduramayanların ekonomik operasyonlarla diz çöktürmeye çalıştıkları ortadadır. Türkiye sokakta bulunmamıştır. Sokak aralarında cirit atan casus ve hainlere de teslim edilmeyecektir." ifadesini kullandı.

Muhalefeti eleştiren Durmaz, şunları kaydetti:

"Maalesef bugünkü CHP, Atatürk'ün milliyetçilik anlayışından uzaklaşmış bölücülerin doluştuğu bir partiye dönüşmüştür. CHP, her fırsatta ülkemizi batıya şikayet etmeyi gelenek haline getirmiştir. Kanal İstanbul için büyükelçilere mektup yazarak yatırımcıları tehdit etmiştir. Gezi olaylarının finansörü Osman Kavala'nın serbest kalması için mektup yazan 10 büyükelçiye tek kelime edememiş, 'Siz kimsiniz, böyle bir hakkınız ve yetkiniz yoktur.' diyememiş, hiçbir açıklamada bulunamamıştır. Sayın Kılıçdaroğlu, yetmemiş Kanal İstanbul üzerinden ülkemizi 10 ülkenin büyükelçisine mektup yazarak şikayet etmiş. Gerekçesi Kanal İstanbul'un çevreyi kirleteceği. Şikayet ettiği ülkeler dünyayı yeraltı ve yer üstü tüm değerleriyle sömüren, petrolü insan kanına değişen, kendini doğanın efendisi sanan batılı ülkeler. Akıl tutulmaları o kadar ileri derecede ki parti binalarına 'Sınır namustur.' yazdılar. Uzunca bir süre kaldı. Sonra sınırlarımızı koruyacak tezkereye HDP-PKK ile birlikte hayır oyu verdiler. Hani sınır namustu? Gezi Parkının azmettiricisi Osman Kavala'ya sahip çıktılar. 6-7 Ekim olaylarının azmettiricisi, 'Daha bu da birşey mi, bütün Türkiye'ye Apo'nun heykellerini dikeceğiz.' diyen terörist Selahattin Demirtaş'a sahip çıktılar. PKK'nın sözcülüğünü yapan televizyonlara çıkıp anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemez ilk 4 maddesini tartışmaya açtılar. İzmir'de Kuva-yi Milliyeci kesilip Hakkari'de özerklik sözü verdiler. YPG'ye, PYD'ye terör örgütü diyemeyip sırtını PKK'ya yaslayanlarla seçim ittifakı yaptılar. Daha birkaç gün önce Selahattin Demirtaş'ın sabah yayımladığı karanlık talimatlar akşamına Kılıçdaroğlu tarafından heyecanla telaffuz edilerek siyasi bir programa dönüştürüldü."

"Şehitlerimizin emaneti bizim emanetimizdir"

Durmaz, İYİ Partili Lütfü Türkkan'a yönelik eleştirilerde bulunarak, şöyle konuştu:

"Gazi meclisimizde HDP'li bir kadın milletvekilin 'Bizim oylarımızla o koltukta oturuyorsunuz.' sözlerine cevap veremeyen, burası Kürdistan diyene 'Burası Türkiye Cumhuriyeti'dir.' diyemeyen ama bir şehit yakınının serzenişlerine küfürle karşılık veren bu köksüzlerden de bu memlekete bir hayır olmayacağı hepimizin gördüğü bir gerçek. Şehitlerimizin emaneti bizim emanetimizdir. Şehidimize, ailesine laf söyleyen o ahlaksız derhal gazi meclisten bir dakika bile kalmadan atılması, kovulması, milletvekilliğine son verilmesi gerekiyor. Bunun da sonuna kadar takipçisi olacağız."

Muhalefetin, pandemi ve terörle mücadele sebebiyle Türk ekonomisinde meydana gelen dalgalanmayı fırsat bilerek bir an önce ülkeyi seçime götürmenin telaşı ve gayreti içerişinde olduğunu belirten Durmaz, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i eleştirerek, "Eğer önünde kağıt olmadan ekonomiye dair 3 tane düzgün cümle söylesin. Ben burada hepinizin önünde özür dileyeceğim. Söyleyemez, öyle bir bilgisi yok. O bir proje." ifadesini kullandı.

Durmaz, İYİ Parti Teşkilat Başkanı Koray Aydın'a yönelik de "Şimdiki İYİ Parti teşkilat başkanı televizyona çıktı, dedi ki 'Bu hanımefendiyi cemaat destekliyor.' O Koray Aydın, dün cemaatçi dediği hanımefendinin teşkilat başkanlığına razı oldu. O hanımefendinin ülkücü hareket içinde çok fazla bir geçmişi olmadığı halde Koray Aydın ona tabi olarak, onun maiyetine girmeyi kabul ederek teşkilat başkanı olarak çalışmaya devam ediyor. Hani bu cemaatçiydi, cemaatin de ne olduğu ortaya çıktı. Sen niye oradasın? Seni oraya mecbur eden ne var Koray Aydın? Seni oraya ne götürdü, çık, bunu açıkla. Zaman gazetesinin 25'inci yıl resepsiyonuna hiçbirimiz gitmedi, tek kişi gitti, Koray Aydın. Bugün de hanımefendinin maiyetinde." şeklinde eleştirilerde bulundu.

Toplantıya, MYK üyeleri Ferhat Çakıroğlu, Volkan Dudu, Afşin Birben, Yavuz Tellioğlu ve Musa Küçük, Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytak, Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı, Şalpazarı Belediye Başkanı Refik Kurukız, Çarşıbaşı Belediye Başkanı Mümin Nuhoğlu, MHP İl Başkanı Bekir Sıtkı Tarım, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve partililer katıldı.(2)

Kaynak: AA / Politika

Milliyetçi Hareket Partisi Koray Aydın Siyaset Türkiye Politika Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title