Milli Eğitim Bakanı Tekin: "Dünyanın gelişen dinamiklerine uyum sağlayan bir eğitim anlayışına sahibiz"
Milli Eğitim Bakanı Tekin: "Dünyanın gelişen dinamiklerine uyum sağlayan bir eğitim anlayışına sahibiz" "Eğitimde çıtayı her geçen gün daha da yukarı taşımaya kararlıyız" "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin başarıya ulaşmasında, en büyük güvencemiz öğretmenlerimizdir" Milli Eğitim Bakanı...
Milli Eğitim Bakanı Tekin: "Dünyanın gelişen dinamiklerine uyum sağlayan bir eğitim anlayışına sahibiz"
"Eğitimde çıtayı her geçen gün daha da yukarı taşımaya kararlıyız"
"Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin başarıya ulaşmasında, en büyük güvencemiz öğretmenlerimizdir"
İSTANBUL - Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Öğretim programlarımızı, bilimsel gelişmeler ışığında, eğitim bilimlerindeki yenilikleri, insan hakları ilkelerini ve milletimizin kadim değerlerini esas alarak yeniden yapılandırıyoruz. Bugün artık, hem kendi kökleriyle barışık hem de dünyanın gelişen dinamiklerine uyum sağlayan bir eğitim anlayışına sahibiz" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, İstanbul'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı "24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı'nda konuştu. Tüm öğretmenlerin Öğretmenler Günü'nü kutlayan Bakan Tekin, "24 Kasım, herhangi bir meslek grubunun onurlandırıldığı sembolik bir günü değil, hayatımızın her anına eşlik eden katkılarıyla üzerimizdeki hakları baki olan öğretmenlerimizin şahsında ve rehberliğinde idrak ettiğimiz Büyük Türkiye idealini yansıtmaktadır. Daha adil ve daha özgür bir dünyanın inşası için talipli olduğumuz büyük medeniyet vizyonumuzun her yönüyle ve tüm hedefleriyle birlikte somutlaşmasına karşılık gelen bu ideal, hiç kuşku yok ki, maarif ordumuzun çabalarıyla hayat bulacaktır. Eğitim, temel hak ve hürriyetlerin en güçlü teminatıdır. Bizler, eğitim sistemimizi inşa ederken, demokrasi ve hukuk devleti prensibini, toplumumuzun her bir ferdine eşit ve adil fırsatlar sunan, inanç ve yaşam biçimlerini özgürce yaşayabilmelerini sağlayan bir teminat olarak görüyoruz. Her evladımızı aynı sevgi ve kararlılıkla kucaklayan bu yaklaşım, milletimizin kadim değerlerini çağın gerekleriyle mezcetmekte, güçlü ve özgür nesiller yetiştirmenin en sağlam zeminini oluşturmaktadır. Eğitim ailesi olarak 2024-2025 eğitim-öğretim döneminde üç temel politikayı ana gündemimize almış bulunuyoruz: Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin uygulanması, Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi'nin hayata geçirilmesi ve Okul-Aile İş Birliği'nin güçlendirilmesi. Her biri, eğitim sistemimizi daha ileriye taşımak, bireyden topluma uzanan güçlü bir bağ kurmak ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine emin adımlarla ulaşmak için stratejik bir adım niteliğindedir" dedi.
"Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin başarıya ulaşmasında, en büyük güvencemiz öğretmenlerimizdir"
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin, klasik eğitim paradigmalarından farklı olarak yalnızca bilgiyi değil, insanı merkeze alan; öğrencilerin ilgi, yetenek ve potansiyellerini esas alan bir anlayışı temsil ettiğini belirten Bakan Tekin, "Maarif Modelimiz, madde ile manayı, akıl ile duyguyu, birey ile toplumu dengeleyen bir vizyonun adıdır. Evlatlarımıza evrensel değerler kazandırırken onların kendi kültürlerine, tarihine ve medeniyetine bağlı bireyler olarak yetişmesini sağlayacak bir altyapı sunmaktadır. Eğitim alanında gerçekleştirdiğimiz bu köklü dönüşümle, sadece bilgi üreten değil; aynı zamanda bu bilgiyi insanlık yararına dönüştüren, değerlerine bağlı nesiller yetiştiriyoruz. Öğretim programlarımızı, bilimsel gelişmeler ışığında, eğitim bilimlerindeki yenilikleri, insan hakları ilkelerini ve milletimizin kadim değerlerini esas alarak yeniden yapılandırıyoruz. Bugün artık, hem kendi kökleriyle barışık hem de dünyanın gelişen dinamiklerine uyum sağlayan bir eğitim anlayışına sahibiz. Kuşkusuz ki, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin başarıya ulaşmasında, en büyük güvencemiz ve dayanağımız, eğitim sistemimizin mimarları olan öğretmenlerimizdir. Öğretmenlerimiz, bu sürecin taşıyıcı sütunları, değişimin ve dönüşümün gerçek kahramanlarıdır. Bu süreçte, öğretmenlerimizin mesleki hareket alanlarını genişletmek, sınıf ve okul şartlarına uygun şekilde karar alabilmelerini desteklemek ve ihtiyaç duydukları teknik desteği eksiksiz sunmak en önemli hedeflerimizden biridir. Çünkü bizler biliyoruz ki her öğretmen, kendi öğrencilerini ve eğitim ortamını en iyi tanıyan rehberdir. Onlara sağlanacak özgürlük alanı ve destek, eğitimin niteliğini artıracak, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirecek en büyük gücümüz olacaktır. Bunun bilinciyle, öğretmenlerimizin mesleki niteliklerini artırmak, çalışma koşullarını iyileştirmek ve onlara hak ettikleri itibarı kazandırmak için tarihi adımlar attık" diye konuştu.
"Eğitimde çıtayı her geçen gün daha da yukarı taşımaya kararlıyız"
Öğretmenlik Mesleği Kanunu ile öğretmenlik mesleğini yasal zeminde özel bir statüye kavuşturduklarını belirten Bakan Tekin, "Bu kanun, öğretmenlerimizin mesleki haklarını güvence altına alırken, uzmanlık ve başöğretmenlik gibi kariyer basamaklarıyla mesleki gelişimlerini teşvik eden bir yapıyı hayata geçirdi. Başarılı bir öğretmen yetiştirme sürecinin temelinde, öğretmenlerimizin görev öncesinde mesleğe tam anlamıyla hazır olmaları yatmaktadır. Bu doğrultuda, öğretmen adaylarımıza meslek öncesi deneyim kazandıran öğretmenlik uygulamalarını sistemimizin ayrılmaz bir parçası haline getirmek için aynı kanunla staj ve öğretmenlik uygulaması süreçlerini güçlendirecek biçimde Milli Eğitim Akademisini kurduk. Öğretmenlerimiz ve yöneticilerimiz için mesleki gelişim süreçlerini bütüncül bir yaklaşımla ele aldık. Bu doğrultuda, alan bazlı mesleki gelişim planları oluşturulmasını sağladık. Tüm öğretmen ve yöneticilerimizin eşit şekilde yararlanacağı mesleki gelişim faaliyetleri için, görev yaptıkları okul türü, kademesi ve alanları gözeten, beşer yıllık periyotlarla hazırlanmış programlar hayata geçiriyoruz. Attığımız bu adımlarla öğretmenlerimizle omuz omuza vererek, eğitimde çıtayı her geçen gün daha da yukarı taşımaya kararlıyız. Bu vesileyle bir kez daha vurgulamak isterim ki, öğretmenlerimiz bizim geleceğe dair en güçlü umut kaynağımızdır. Belirtmek isterim ki, ülkemizin kaybedecek tek bir dakikasının dahi olmadığının bilinciyle, milli manevi değerlerimizle barışık ve çağın gerekleriyle uyumlu her türlü düzenlemeyi hayata geçirme gayretimiz ve eğitim alanındaki yeniden yapılanma sürecimiz bütün hızıyla devam edecektir. Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonraki süreçte de alandaki bütün paydaşlarla ve ilgili tüm aktörlerle diyalog kurmaya, onların görüş ve önerilerini almaya büyük bir özen gösterecek; öğretmenlerimizden, öğrencilerimizden, velilerimizden, ilgili STK temsilcilerinden ya da akademisyenlerimizden gelecek her türlü katkıya açık olacağız. Sizlerle birlikte yürümek, sizlere hizmet etmek bizim en büyük bahtiyarlığımızdır" ifadelerini kullandı.