Haberler

MİT Teklifi, İçişleri Komisyonu'nda

Abone Ol

Teklifin 2 maddesi bazı değişikliklerle kabul edildi Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulu; Başbakan'ın değil, MİT Müsteşarı'nın başkanlığında faaliyet gösterecek.

TBMM İçişleri Komisyonu'nda,  MİT Yasa Teklifi'nin 2 maddesi bazı değişikliklerle kabul edildi.

Komisyon, Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Kanunu'nda değişiklik yapılmasına ilişkin yasa teklifi üzerindeki çalışmalarını sürdürüyor.

Teklifin ilk iki maddesi, AK Parti milletvekillerinin verdiği değişiklik önergeleriyle kabul edildi.  Buna göre, MİT Kanunu'nun, MİT'in görevlerini tanımlayan 4. maddesine "Dış güvenlik, terörle mücadele ve milli güvenliğe ilişkin konularda Bakanlar Kurulunca verilen her türlü görevi yerine getirmek", "Dış istihbarat, milli savunma, terörle mücadele ve uluslararası suçlar ile siber güvenlik konularında her türlü teknik istihbarat ve insan istihbaratı usul, araç ve sistemlerini kullanmak suretiyle bilgi, belge, haber ve veri toplamak, kaydetmek ve analiz etmek" ve "İstihbarat kapasitesini, niteliğini ve etkinliğini artırmak amacıyla, çağdaş  istihbarat teşkilat usul ve yöntemlerini araştırmak, teknolojik gelişmeleri takip etmek ve uygun görülenleri temin etmek" bentleri eklendi.

Yapılan değişiklikle, "bu teşkilat Devletin güvenliği ile ilgili istihbarat hizmetlerinden başka hizmet istikametlerine yöneltilemez" ifadesi çıkarılırken, MİT'e kanunla sayılan görevler dışında görev verilemeyeceği ise korundu.

Teklifin, "Bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının görev ve yükümlülükleri"ni düzenleyen maddesinde öngörülen değişikten vazgeçildi. Buna göre, Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulu; Başbakan'ın değil, MİT Müsteşarı'nın başkanlığında faaliyet gösterecek. Kurul 3 ayda bir  MGK Genel Sekreteri veya yardımcısı, ilgili bakanlıkların müsteşarları, kurum ve kuruluşların yetkili amirleri, MİT'in ilgili başkanları ile MİT Müsteşarı'nın çağıracağı diğer kamu görevlilerinin iştirakiyle toplanacak. Kurul kararlarının bağlayacağı olacağına ilişkin ifade de metinden çıkarıldı.

-CHP'li Güler ile BDP'li Kaplan tartıştı

İzmir'in Urla ilçesinde HDP'nin seçim bürosunun açılışında yaşanan olaylar, Komisyon'da tartışma konusu oldu.

CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, Urla'da HDP'nin seçim bürosunun açılışında protesto gösterileri yapıldığını belirtti. BDP Şırnak Milletvekili Kaplan'ın "Öyle oluyor hep...40 linç olayının Ege'de olması tesadüf değil. Kusur bakmayın, herkes yaptığı siyasi faaliyetin nelere neden olduğunu görmeli" demesine, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "Bunları CHP'ye mal etmeyin" diyerek tepki gösterdi.

Güler,  "Bügün Urla'da yaşanan olayda cümle şöyle; HDP'lilerin seçim bürosu açması ve Apo posteri açılması üzerine deniyor. Yani etnik kökenden birilerine yapılan protesto hareketi yok. Kaplan ve BDP'liler hep aynı şeyi yapıyor. Siz; CHP, MHP, AKP, BDP arasındaki siyasi tartışmaların etnik kökene yönelik olduğunu söyleyerek çok ciddi bir kışkırtıcılık yapıyorsunuz" dedi.

Bunun üzerine Kaplan, Urla'da bir siyasi partiye yönelik saldırı olduğunu savunarak, "Urla'da kim yaptı, kim o saldıranlar? Senin partindendi. Bakın Dikili'de de yaptınız. Sizin ırkçılığınız bu..." diye bağırdı.

Güler'in, "Etnik kökeni nedeniyle birilerine saldırmak ırkçılıktır. BDP'liler ile HDP'liler arasında bir siyasi kavga çıkmışsa bu siyasi tartışmadır. Türkiye'de ırkçılığı bulamazsınız. Partiye yönelik protestodan söz ediyoruz" demesine Kaplan, "hayır, protesto değil saldırı" dedi.

Daha önce başka partiler arasında da kavga olduğunu belirten Güler, Türkiye'de kimsenin etnik kökeni üzerinden yürüttüğü siyasetin olmadığını söyledi. Kaplan'ın kendilerine yönelik olarak "1,5 yıldır insanlar ölmüyor neden rahatsızsınız" demesinin insafsız bir değerlendirme olduğunu ifade eden Güler, "Türkiye'de bu sorun bitsin istiyoruz. Ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü,  bizim için klişe değil. Bu bizim siyasi formülümüz. Biz toprak üzerinde federasyona, millet üzerinden de farklı milliyet statülerine onay vermiyoruz. Bu siyasi tartışma...Bunun anaların gözyaşı veya kan dökülmekle hiçbir ilgisi olamaz. Bu kötü bir propaganda yoludur" diye konuştu.

Kaplan, sataşma gerekçesiyle söz alarak, muhalefetin iktidara karşı yapılması gerektiğini belirterek, Güler'in Urla'daki saldırıyı HDP ile BDP'lilerin  birbirine karşı yaptığını söyleyerek olayı çarpıttığını söyledi. Ege Bölgesi'nde daha önce de benzer saldırıların olduğunu savunan Kaplan, siyaseti etnik temelde yapmadıklarını, bu nedenle partilerinde Türk olmayan ve farklı inançlara mensup insanların da bulunduğunu ifade etti.

Barajın olmaması halinde İzmir'den de milletvekili çıkarabileceklerini belirten Kaplan, masaya vurarak,  "Türkiye'de Kürt yoktur diye milyonlarca Kürt yurttaşıma hakaret edilmesini kabul etmiyorum, buna isyan ediyorum. 50 yerde linç girişimi yapıldı. Bu tahrik siyasetidir ki halkları birbirine kırdırıyor. Bu kışkırtıcı ve tahrik edici siyasettir" diye bağırdı.

CHP'li Altay'ın, CHP Urla İlçe Başkanı'nı arayarak bilgi aldığını  söylemesine Kaplan, "Bin kişi saldırmış mı, taş atmış mı, 4 kişi yaralı mı?" dedi. Altay'ın, "İçlerinde CHP'liler yok. Geçmiş olsun diyorum, daha ne yapayım" demesine ise Kaplan, "Size bir laf söyletmek için 20 takla attırmak lazım" karşılığını verdi. Bunun üzerine Altay, "Arkadaşımız orada yatıştırıcı rol oynamış. Ama siz Sinop'ta aynı şeyi yaptınız, sonra mahcup oldunuz. Yapmayın bir yere varmazsınız" diye konuştu.

Teklifin görüşmeleri sürüyor. - TBMM

Kaynak: AA / Politika

Birgül Ayman Güler Engin Altay Türkiye Urla Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title