Muhalefete "Suriyelileri Göndereceğiz" Eleştirisi
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar'ın Anadolu Ajansı (AA) İzmir Bölge Müdürlüğüne gelişi,- Muhabirlerle selamlaşması,- Toplantı masasından detaylar,- Hoatr'ın konuşması Muhalefete "Suriyelileri göndereceğiz" eleştirisi- AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hotar: "(Suriyelileri ülkelerine göndereceğim) diyen ana muhalefet partisi, Şanlıurfa'ya gittiğinde 'Suriyeli kardeşlerim' diye söze başlıyor, İzmir'e geldiğinde de 'Suriyelileri göndereceğim' diyor"-"Hiçbir Suriyeliyi kendi rızası dışında ölüme yollayamayız. 'Suriye'ye dön, öl' diyemeyiz.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar'ın Anadolu Ajansı (AA) İzmir Bölge Müdürlüğüne gelişi,- Muhabirlerle selamlaşması,- Toplantı masasından detaylar,- Hoatr'ın konuşması Muhalefete "Suriyelileri göndereceğiz" eleştirisi- AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hotar: "(Suriyelileri ülkelerine göndereceğim) diyen ana muhalefet partisi, Şanlıurfa'ya gittiğinde 'Suriyeli kardeşlerim' diye söze başlıyor, İzmir'e geldiğinde de 'Suriyelileri göndereceğim' diyor"-"Hiçbir Suriyeliyi kendi rızası dışında ölüme yollayamayız. 'Suriye'ye dön, öl' diyemeyiz. Bu ne kültürümüze, ne dinimize, ne geçmişimize uyar, böyle bir şey yapmayız" RAMAZAN ERCAN - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iktidara gelmeleri halinde, Türkiye'ye sığınan Suriyelileri ülkelerine göndereceğim şeklindeki sözlerini eleştirerek, "Ana muhalefet partisi, Şanlıurfa'ya gittiğinde 'Suriyeli kardeşlerim' diye söze başlıyor, İzmir'e geldiğinde de 'Suriyelileri göndereceğim' diyor" dedi.Hotar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülkelerinde yaşanan iç savaştan dolayı yaşam ile ölüm arasında kalan Suriyelilere, Türkiye'nin kapılarını açtığını, misafir ettiğini belirterek, Suriyelilerin artık mülteciden daha çok göçmen niteliğini taşıdığını söyledi.CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Hotar, "Onlar kardeşlerimiz. Hiçbir Suriyeliyi kendi rızası dışında ölüme yollayamayız. 'Suriye'ye dön, öl' diyemeyiz. Bu ne kültürümüze, ne dinimize, ne geçmişimize uyar, böyle bir şey yapmayız. Onlar bizim misafirimiz. Ama (Suriyelileri ülkelerine göndereceğim) diyen ana muhalefet partisi, Şanlıurfa'ya gittiğinde 'Suriyeli kardeşlerim' diye söze başlıyor, İzmir'e geldiğinde de 'Suriyelileri göndereceğim' diyor. Aynen Hakkari'de miting yaptığı zaman, Türk bayrağı açmadığı gibi, burada Türk bayrağı ve Atatürk'ün arkasına saklanarak siyaset yapabiliyor. Ben halkımızın bütün bunların ayrımına varacak kadar bilinçli ve sağduyulu olduğunu düşünüyorum. Bu konuda da söylemlerini hem gerçekçi bulmuyorum hem uygulanabilir bulmuyorum" diye konuştu.-Seçim güvenliğiGenel seçim yaklaşırken seçim güvenliğiyle ilgili tartışmalara da değinen Hotar, AK Parti'nin Güneydoğu'da, Doğu'da birçok seçim bürosunun her gün saldırıya uğradığını, hiçbir şekilde parti ofislerinin ya da şahsın saldırıya uğramasını istemediklerini kaydetti.Bunun için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini, herkesten de aynı hassasiyeti beklediklerini vurgulayan Hotar, şunları söyledi: "Seçim güvenliği çok önemli. Oyların serbest iradeyle sandığa girinceye kadar ki güvenliğini hem de son sayıma kadar ki güvenliğini sağlamamız gerekiyor. Çünkü vatandaşın oyuyla beraber hakkı var, bu sandıkta. Devlet olarak üzerimize düşen emniyet ve güvenlik adına her şeyi fazlasıyla yapmak üzere hazırlık yaptık. Ama daha önce dijital oy kullanma vs. gibi birtakım şeyler üzerinde çalışıldı ama seçim mevzuatını tamamlama adına süre yetmedi. Ümit ediyorum ki bundan sonraki süreçte seçimde herkesin oyunu daha çok güvence altına alacak daha modern yöntemlere geçilebilecek. Bunun üzerinde çalışıyoruz."-"Baskıyı engellemek için tüm tedbirler alınmakta"Hastaların, engellilerin oy kullanımını kolaylaştırmak, seçim sandığı güvenliğini sağlamak, oy kullanacak vatandaşların üzerinde baskı yapılmasını engellemek üzere, tüm tedbirlerin alındığını anlatan Nükhet Hotar, seçimlere yüzde 100'e yakın güvenlikle gidileceğini bildirdi.Hotar, HDP'nin Van'da astığı afişlere ilişkin de şu değerlendirmeyi yaptı: "HDP, halkın kendi özgür iradesiyle verdiği oylarla barajı aşarsa, tabii ki sistem içinde bir partidir, bu çok doğaldır. Ama baskıyla, korkutmayla ya da farklı oy kullandırma yöntemleri uygulayarak bunu yaparsa bu haksızlık da olur, doğru da olmaz, kabul de görmez. Direkt, HDP'nin bu şekildeki davranışlarını, HDP seçmeninin öncelikle özgürlük, demokrasi, daha iyi bir Türkiye, insan haklarından bahseden bir partinin öncelikle kendi seçmenine reva gördüğü hareketlerden değerlendireceğine eminim. Yani 'Bugün bize bu zulmü yapan, baskı kuran daha yetkili yere geldiğinde kim bilir ne yapar' diye sorgulama içine girecektir. Onların bu tavrı da ters tepecektir. Zaten halktan destek bulamamaları bu tür eylemlerin ve davranışların bizim çözüm sürecindeki başarımızı ortaya koydu. Çözüm Süreci'nde de hızlı yol kat etmemize neden oldu. Çünkü halkta karşılık buldu. Bunun tam tersi davranışların artık halkta karşılığı olmayacağına inanıyorum."