Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu Afyonkarahisar'da
Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Türkiye’de kurumsal tutuculuk olduğunu ve bununda ülke ekonomisine zarar verdiğini kaydederek, “Tıbbi aromatik bitkiler konusunu özellikle biz bakanlık olarak üzerimize alalım dedik.
Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Türkiye'de kurumsal tutuculuk olduğunu ve bununda ülke ekonomisine zarar verdiğini kaydederek, "Tıbbi aromatik bitkiler konusunu özellikle biz bakanlık olarak üzerimize alalım dedik. Bazı bakanlıklar, 'sizin ne işiniz var' diye düşünüyor. Maalesef Türkiye'de böyle kurumsal tutuculuk var. Her birimiz bu masanın bir ucundan tutalım" dedi.
Bakan Erdoğlu, Afyonkarahisar'da düzenlenen "2.Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Çalıştayı"na katıldı. Termal bir otelde gerçekleştirilen ve Türkiye'nin bir çok üniversitesinden öğretim görevlilerinin katıldığı etkinlikte Türkiye'de tıbbi ve aromatik bitkiler konusu masaya yatırıldı. Etkinliğin açılışında konuşan Bakan Eroğlu, ağaçlandırmada çok büyük önem verdiklerini kaydetti. Bakan Eroğlu, 3.5 milyar fidanı toprakla buluşturduklarını belirterek, "Ama bazıları hesap yaparken maalesef kilometre kareyi metrekareye çevirirken hata yapmışlar Türkiye'ye bu kadar fidan sığmaz şeklinde bazı demeçler veriyorlar. Ama biz Allah'a şükür fidan üretiminde büyük bir mesafe kat ettik. Şu anda her yıl 333 milyon fidan üretiyoruz. Yol kenarları, açık alanlar, mezarlıklar hastanelerin ve okulların avluları gibi hepsini ağaçlandırdık. Yeter ki Türkiye'yi yemyeşil yapalım. İnşallah bu konuda çok daha hızlı hareket edeceğiz. Bu sende çınar eylem planı başlattık. 400 bin çınarı bu yıl inşallah 21 Mart Dünya Ormancılık ardından 22 Mart Dünya Su Günü ve 23 Mart Dünya Meteoroloji Günü bunu sayın Cumhurbaşkanımızın iştirak edeceği Haliç Kongre Merkezinde Nevruz Günüyle beraber kutlayacağız ve böyle bir seferberlik yapacağız. Şehirlere has, bir takım fidanları dikiyoruz. O şehrin mührü olsun diye. Mesela Afyonkarahisar'da özellikle bazı 100 bin tane leylak fidanını İstanbul'da mesela 100 bin erguvan veya ıhlamuru toprakla buluşturuyoruz ki o şehrin özellikle sembol bir ağacı olsun" diye konuştu.
"AĞAÇLANDIRMADA 26 EYLEM PLANI VAR"
Her bir mevzu için bir eylem planı hazırladıklarını anımsatan Eroğlu, "Şu anda 26 eylem planı var. Mesela ben ceviz ormanlarının yok olduğunu cevizin yüzde 63'nün yüzde 65'nin ithal edildiğini duyunca gerçekten Türkiye için ayıp diye söyledim. Biz hemen ceviz eylem planı başlattık ve çok muhteşem şekilde ilerliyor badem diğer gelir getirici tür dediğimiz türleri bozuk orman alanlarında dikiyoruz ve en yakın köydeki vatandaşlara hane sayısınca parselliyoruz daha sonra kura çekiyoruz. Herkesin gözü önünde ve bunu vatandaşlara diyoruz ki 3 yıl bakımı bütün masrafları dikimi bize ait. ama geliri 49 yıl size ait diye vatandaşlara dağıtıyoruz. Bunları korumak lazım gelir, getirici kırsal kalkınmanın lokomotif olarak kullanmamız lazım cevizdir bademdir defne adaçayı gibi bir takım bitkiler ne gerekiyorsa ormanda bunları yapıyoruz yapacağız. Bunları eylem planıyla da takip ediyoruz" ifadelerini kullandı.
"DÜNYADA ORMAN VARLIĞI AZALIYOR"
Türkiye'deki tabi bitkilerin kıta Avrupası'ndan daha fazla olduğunu vurgulayan Bakan Eroğlu şunları söyledi:
"Takriben 12 bin tane tabi bitki türü var. Bunun 4 bine yakını endemik türler yani sadece bizde var. Dolayısıyla biz sadece ormanları korumakla değil çünkü ormanlarımızı gerçekten koruyoruz. Dünyada orman varlığı azalıyor pek çok ülkede ama bizde orman varlığı hem alan olarak hem de odun serveti olarak artıyor. Bakın 2002 yılında hükümetimizden önce normalde orman varlığı 13 yılda 1.5 milyon hektar arttı. Yani 15 milyon dekar arttı Bu kayıtlarla sabit. Tapusu var artık Daha önce ormanın tapusu yoktu şimdi ormanın tapusu var. İkincisi odun serveti biz devir aldığımızda 1,2 milyar metreküp iken şimdi 1,6 milyar metreküpe yükseldi odun servetimizde yani ağaç serveti de arttı. Bu gerçekten dünyanın önemli şekilde taktir ettiği husus tabi bizimkiler çoğu kere taktir etmiyor hep tenkit edilir. Ama marifet iltifata tabidir. Erozyonla o kadar çok mücadele ediyoruz ki. Yılda 500 milyon ton toprak denizlere akarken, biz bunu şu anda 167-168 milyon tona indirdik. Yeterli mi değil. İnşallah ağaçlandırma, erozyon kontrolü, çölleşmeyle mücadele, fidan üretimi çalışmalarıyla biz Türkiye'yi daha ileri noktalara taşıyacağız. Çünkü bu enerji var. Mesai mefhumu olmadan çalışıyoruz."
"BU TÜRKİYE'NİN AYIBIDIR"
Konuşmasından ilginç bir konuya değinen ve Türkiye'de kurumsal tutuculuk anlayışının olduğunu dile getirerek, "Tıbbi aromatik bitkiler konusunu özellik olarak biz bakanlık olarak da üzerimize alalım dedik. Bazı bakanlıklar, 'sizin ne işiniz var' diye düşünüyor. Maalesef Türkiye'de böyle kurumsal tutuculuk var. Bu hoş bir şey değil. Her birimiz bu masanın bir ucundan tutalım. Böyle kurumsal tutuculuk olamaz. Yapsaydınız o zaman. 100 yıldır bu topraklarda böyle bir şey bekliyor. 107 milyar dolarlık bir ticari potansiyel var. Nerdeyiz biz, yaptığımız çok az bir miktar. Bu Türkiye için çok ayıptır. Biyolojik çeşitliliği bizden az olan bazı ülkeler, 10'da birimiz olan ülkeler; bizden 50 kat, 100 kat ihracat yapacak hatta bize yapacak, biz bunu değerlendiremeyeceğiz. Bu Türkiye'nin ayıbıdır. Bu bizim ayıbımızdır. Biz şimdi el ele verdik. Üniversitelerimiz, Sağlık Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı bütün kurum ve kuruluşlar el ele vererek bu meselenin üzerine eğileceğiz. Türkiye'yi İnşallah benim hedefim 2023 yılında 5 milyar Dolarlık bir ihracat yapacak potansiyele ulaşalım. Bu mümkün hayal değil. Bakın büyük düşünmedikçe büyük hedefleri yakalamak mümkün değildir. Rotası olmayan geminin ulaşacağı liman yoktur. Dolayısıyla büyük düşünmek gerekir. Büyük hedeflere imza koymak için büyük adımları atmamız gerekir diye düşünüyorum" diye konuştu.
"PEK ÇOK BİTKİ ŞİFA VESİLESİ OLUYOR"
Bakan Eroğlu tıbbi ve aromatik bitkiler ile ilgili açıklamalarına şöyle devam etti:
"Orman ve Su İşleri Bakanlığı olarak biz emrinizdeyiz. Afyonkarahisar şifalı bitkiler açısından önemli bir merkez. Çünkü Afyonkarahisar, dört iklimin kavşak noktası. Bu nedenle biz dedik ki çok modern bir Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Merkezi kuralım dedik. Muhteşem bir şekilde kurmaya gayret etti. 5 Milyon TL harcadık. Biz bir müdürlük kurduk ama bu mevzuda üniversitelerimiz, sanayiciler, özel sektör hep birlikte çalışmamız gerekiyor. Ben bu konuda Kocatepe Üniversitesi'ne, diğer üniversitelere teşekkür ediyorum. Bu konuda araştırmalar artmaya başladı. Atalarımız pek çok hastalığa tıbbi bitkiler sayesinde çareler bulmuşlar. Bakın midesi rahatsız olan vatandaşlara çörekotu ile balı verdiğiniz zaman mide hastalığı falan büyük ölçüde geçiyor. Pek çok bitki şifa vesilesi oluyor. Pazarda bir marka oluşturmak gerekiyor. Biz tonlarca defne ihraç ediyoruz. Ama belki 3-5 ton defne karşılığı, onun 100 CC'lik konsantresini satın alıyoruz. Katma değer ihraç ediyoruz ama katma değer açısından çok cüzi bir bedel alıyoruz. Bu çok az. Bu bakımdan markalaşalım, üretelim ve bir takım tesisleri kuralım. Araştırmalarda ne, neye faydalı bunu mutlaka sertifikalı hale getirelim. Bu konuda bilhassa Sağlık Bakanlığı ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına çok iş düşüyor. Bizde ise, DSİ ve Ormanı dikkate aldığımızda zaten Türkiye'nin 3'te 1'i bizim kontrolümüzde. Bu tür, tıbbı ve ıtrı aromatik bitkilere biz de ormanları açıyoruz. Her türlü vatandaşımıza destek vereceğiz.
Gerçekleştirilen etkinliğe, Bakan Eroğlu'nun yanı sıra Afyonkarahisar Valisi Hakan Yusuf Güner, AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya, Çorum Milletvekili İlksen Ceritoğlu ve Türkiye'nin bir çok üniversitesinden öğretim görevlileri katıldı.
Konuşmaların ardından Bakan Eroğlu ve protokol üyeleri günün anısına çalıştaya katılan oturum başkanlarına plaket verdi. - AFYONKARAHİSAR
