Hafıza Odası sergisini açan Ahmet Güneştekin, Bakan Soylu'ya yanıt verirken, teröristlere övgüler yağdırdı
Hafıza Odası sergisini açan Ahmet Güneştekin, Bakan Soylu'ya yanıt verirken, teröristlere övgüler yağdırdı Diyarbakır'da 'Hafıza Odası' ismiyle sergi açan ve sanat eseri olarak tabutları kullanan Ahmet Güneştekin, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun sorusuna yanıt verirken, Cizre'de...
Hafıza Odası sergisini açan Ahmet Güneştekin, Bakan Soylu'ya yanıt verirken, teröristlere övgüler yağdırdı
DİYARBAKIR - Diyarbakır'da 'Hafıza Odası' ismiyle sergi açan ve sanat eseri olarak tabutları kullanan Ahmet Güneştekin, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun sorusuna yanıt verirken, Cizre'de öldürülen teröristlere de övgüler yağdırdı.
Diyarbakır'da Hafıza Odası ismiyle açtığı sergiyle özellikle sanat olarak tabutları kullanan Ahmet Güneştekin, kendisine yönelik yapılan eleştirilere ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, 'O sergide Şehit Aybüke Öğretmen var mı?' sorusuna cevap verdi. Ahmet Güneştekin, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde bir kafede aralarında DTSO Başkanı Mehmet Kaya ve bir heyetle birlikte açıklamada bulundu. Sergiyle ilgili yapılan eleştirilere ve gazetecilerin sorularını yanıtlayan Güneştekin, "Serginin ucunu biraz açık bırakmak istedik. Çünkü buraya gelirken ben evime, mahalleme geliyorum dedim. Kendi ailemle paylaşıyorum dedim ve aslında bir sürü şeyinde Diyarbakır'a gelmeden cevabını vermiştim. Çok merak edilen şeyler oldu. İstemediğimiz birçok olay oldu. Bu süreçte ben sessiz kalmayı tercih ettim. Çünkü hafıza odası burada ilk defa sergilenmiyor. Hafıza odasının bir geçmişi var ve 2012'de başlayan bir süreçti, Hafıza Odası aslında 10'uncu yaşındadır. Genelde eleştirilerin çoğu, sergiyi görmeden ön yargıyla yazılan şeylerdir. İçişleri Bakanlığının da yaptığı buydu. Şimdi İçişleri Bakanlığı görevi nedir biliyor musunuz arkadaşlar? İçişleri Bakanlığı görevi ülkenin huzurunu sağlamak. Olabilecek herhangi bir provokasyonu önlemek. Birinci görevi budur. Görmediği sergide bir sürü isimler sayıp bunlar hafıza odasında var mı? Cevap veriyorum. Var. Saydığı isimler var. Çıkın 5 nolu koridorun dibinde bellek videosu var ki benim için bu serginin aslında en önemli eserlerinden biridir. 1909'la başlıyor sorgulamaya. 2021'inde şu anda. Çünkü yaşadığım sürece devam edecek bir videodur. Bitmeyen bir eserdir. Orada. Aybüke öğretmen de var. Yasin Börü de var. Eren Bülbül de var. Onlar bizim evlatlarımız değil mi? Ceylanın parçalanan vücudu, benim canımı acıtmışsa, Aybüke öğretmen benim doğduğum kent Batman'ın Kozluk ilçesinde bir kaza kurşun ya da seken bir serseri bir kurşunla ölmesi, Yasin'in 16 yaşında bir çocuğa eş yaşta olan Eren'in acısı benim için aynıdır. Cizre'de çatışmada öldürülen teröristleri kastederek, o buzdolabında 9 gün boyunca cesedi bozulmasın diye bekletilen, korunan evlat benim kardeşimse, evladımsa o çocuklarda benim evladımdır? Ben zaten Türkiye'nin yüz yılını sorguluyorum. Ben Türkiye'nin değilim. Sadece Kürt coğrafyasını sorgulamıyorum ki. Niye bu ön yargıyı? Şimdi şunu mu söyleyeyim yani? Yıllarca biz faili meçhul cinayetleri önleyeceğiz. Cumartesi annelerinin gözyaşlarını dindireceğiz diye siyasi propagandalar yapıldı. Ne oldu da değişti böyle kutuplaştık? Ne oldu da böyle sınıflandırmaya başladık?" dedi.
"DTSO olarak özür diliyoruz"
DTSO Başkanı Mehmet Kaya ise, sergiye yoğun bir talep olduğunu belirterek, "Yoğun bir talep var ve yoğun bir ziyaretçi akını var sergimize. Tabii ki bu tür sergilerde kimi eleştiriler olacaktır? Kimileri farklı bakış açılarıyla bu işi eleştirecekler ama biz Diyarbakır olarak doğrusu uzun zamandır koruduğumuz eleştirinin seviyesini doğru belirlememiz gerekiyor. Özellikle bölgede bu anlamda travma yaşayanları incittiysek birazcık üzdüysek biz o anlamda kesinlikle Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası olarak özür diliyorum" diye konuştu.
Yapılan açıklama soru cevap şeklinde devam ederek sona erdi.
(SI-AKK-BA-Y)