Sami Uzun, MHP'den Milletvekili Aday Adaylığını Açıkladı
MHP Merkez Yürütme Kurul (MYK) Üyesi Mehmet Sami Uzun, 7 Haziran’da yapılacak olan genel seçimlerde MHP’den Kastamonu milletvekili aday adayı olduğunu açıkladı.
MHP Merkez Yürütme Kurul (MYK) Üyesi Mehmet Sami Uzun, 7 Haziran'da yapılacak olan genel seçimlerde MHP'den Kastamonu milletvekili aday adayı olduğunu açıkladı.
Partisinin il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında aday adaylığını açıklayan MHP Merkez Yürütme Kurul Üyesi Mehmet Sami Uzun, 7 Haziran genel seçimlerinin Türkiye'nin bundan sonraki akıbetini belirleyecek olan bir dönüm noktası ve kader anı olacağını belirterek, "Aziz milletimiz, üç aydan az bir süre sonra Türkiye'yi yaşanmaz bir hale getiren, siyasi sicilleri lekeli AK Parti kadroları ile seçim sandığı başında hesaplaşacaktır. Türkiye'nin geleceği için, hayati önem taşıyan bu tarihi fırsat ve tarihi randevu için geriye sayım başlamıştır. Çiftçilerimiz dertlidir. Kredi ekip, borç ve faiz kaldırmaktadır. Üretse de borçlu çıkmakta, ekse de karşılığını alamamaktadır. Huzursuzluk, geçim darlığı, borç yükü her köyümüzde vardır. Köylü boşuna çalışmakta, biçilenler tefeciye, aracıya, tarım-kredi kooperatifine ve bankalara teslim edilmektedir" dedi.
Çiftçilerin bankalardan kullandıkları kredi miktarının 2014 yılında yüzde 296 artarak 39.6 milyar lirayı bulduğunu belirten Uzun, "Ne yazık ki alınan borçların geri ödemesi kolay olmamış, yüzde 366 bir artışla 1 milyar 366 milyon liralık borç miktarı çiftçimizi yakıp yıkmıştır. Artık saman bile ithal edilmektedir. Biz meselenin farkındayız. 7 Haziran seçimlerinde aziz milletimiz, bize yetki verdiği takdirde; tarımsal destekler, üretici refahını artıran, girdi maliyetlerin azaltan, üretimde verimliliği, etkinliği ve kaliteyi artırmayı hedefleyen bir anlayış tarım politikamız olacaktır. Tarım-sanayi entegrasyonunun sağlandığı 'Tarım Kentleri' kurulacaktır. Halen çiftçilere sağlanan devlet desteği yükseltilecektir. Ormanlar korunacak, orman köylüsünün mağduriyeti giderilecektir. Hayvancılığın en önemli girdisi olan yem bitkileri üretimi teşvik edilecek ve yağlı tohumlu bitki üretimi desteklenecektir" şeklinde konuştu.
2014 yılı itibari ile sayıları 1 milyon 572 bin 473'ü bulan esnafların büyük çoğunluğunun durumunun da çiftçilerden pek farklı olmadığını ifade eden Uzun, "Esnafımız, faiz-kredi batağında nefes dahi alamamaktadır. Başbakan ise esnafımızın kullanmak zorunda kaldığı kredi tutarı ile övünmektedir. İş yapamayan, mal satamayan, müşterisi kalmayan bir esnaf kardeşimizin borçlanması tek kelime ile iflas emaresidir ki, bunun da övünülecek hiçbir tarafı yoktur. Esnafımızı altından kalkamayacağı borçlara hapsetmek, sosyal ve ekonomik felakettir. Esnaf ve sanatkarlarımızı düzlüğe çıkmadan, memurun, işçinin, emeklinin, çiftçini alım gücü yükselmeden ekonomik gelişmeden bahsetmek imkansızdır. Esnaf olmadan büyüme olmaz. Esnaf olmadan zenginleşme, refah ve huzur olmaz. MHP olarak, yeni iş yeri açacak esnaflarımızın vergi ve borç yükü, şoför esnafımızın akaryakıt indirim taleplerini, araçlarını yenilerken bir kereye mahsus ÖTV ve KDV alınmaması ile ilgili beklentilerini, SGK prim teşviki ile ilgili taleplerini, kullanılan enerji fiyatlarında indirim yapılması ile ilgili isteklerini, düşük faizli finansman desteği taleplerini, emekli olup da çalışmaya devam eden esnaf ve sanatkarlarımızdan kesilen yüzde 15 oranındaki Sosyal Sigorta Destek Priminin kaldırılması isteklerini biliyor ve karşılanması gerektiğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
"ASGARİ ÜCRET AÇLIK SINIRININ ALTINDA OLAMAZ"
2015 yılı itibariyle asgari ücretin 949 TL olduğunu hatırlatan Mehmet Sami Uzun, şöyle konuştu:
"Memur emeklimiz ise, bin 88 TL, SSK emeklimiz ise bin 71 TL, Bağkur emeklimiz de 831 TL ile ayakta kalmaya çalışmaktadır. Ocak ayı itibari ile 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması aylık bin 256 TL olarak belirlenmiştir. Bu tutar aynı zamanda 'açlık sınırı'dır. Yani bu sınırın altında kalanlar resmen açlığa terk edilmiştir. Gıda harcamasının yanı sıra, giyim, kira, elektrik, su, yakıt, ulaşım, eğitim gibi ihtiyaçlar da ilave edildiğinde yapılması zorunlu harcamaların toplamı 4 bin TL'yi geçmektedir. Bu tutar da aynı zamanda 'yoksulluk sınırı'dır. Buna göre emeklilerimize ilaveten milyonlarca çalışanımız da yoksulluk sınırını altında yaşamaktadır. 2002 yılından 2014 yılına gelinceye kadar, ekmek yüzde 233, dana eti yüzde 300, beyaz peynir yüzde 464, mercimek yüzde 300, kuru soğan yüzde 316 zamlanmıştır. Emekli ekmek bulamazken; Recep Tayyip Erdoğan kendisine saray yaptırmıştır. Emekli giyecek ayakkabı bulamazken, birileri ayakkabı kutularına 2 milyon 445 bin dolar, 2 milyon 520 bin avro, 520 bin Türk Lirası, 990 bin İngiliz sterlini doldurmayı başarabilmiştir. Emeklimizden alınan kutuya girmiştir. Emeklimizden çalınan yatak odalarından çıkmıştır. Hırsızlar soymuş, emeklimize de 24 TL zam reva görülmüştür."
Asgari ücretin açlık sınırının altında olmayacağını vurgulayan Uzun, "1980 yılında 450 bin 946 olan Kastamonu nüfusu, bugün 369 bindir. 35 yılda nüfus neredeyse 81 bin kişi azalmıştır. Göçün en büyük sebebi işsizliktir. Tarım ve sanayinin büyüyememiş olmasıdır. Tarih ve tabiatın birbirini tamamladığı Kastamonu'da, tabii güzelliklerine ve zengin tarihi eserlerine rağmen turizm gelişmemiştir. İlimiz, yer altı şifalı kaynak suları ve maden rezervleri açısından da zengindir. Fakat yeterince değerlendirilememektedir. Kastamonu'nun ekonomisi canlanmalı, sanayisi büyümelidir. Bölgesinin eğitim, sağlık ve turizm merkezi haline gelmelidir" dedi.
Bu kapsamda Batı Karadeniz illerini kapsayan bir kalkınma projesinin hazırlanması gerektiğine işaret eden Mehmet Sami Uzun, şöyle devam etti: "Kastamonu'nun maden haritası yeniden çıkartılmalı ve madenlerinin (özellikle mermer) ve yer altı kaynak sularının il ekonomisine katkı yapacak şekilde yerel şirketler eli ile işletilmesinin sağlanması, turizmin geliştirilmesi için her türlü gayretin mutlaka gösterilmesi, Kastamonu'da sağlık yatırımlarına hız verilerek, Kastamonu ve civar vilayetlerdeki hastalarımızın gelip tedavi oldukları bir merkez haline getirilmelidir. Köylerin boşalmasının önüne geçmek için, ekilebilen tarım alanlarının kullanılabilir hale getirilmeli, hayvancılığa da önem verilmelidir. İstinaf mahkemelerinin kurulma yerlerinin arasına Kastamonu'da alınarak adli anlamda da bölgenin merkezi haline getirilmelidir. İnebolu Limanı'nın uluslararası ihracat ve ithalat yapılabilen bir liman haline getirilmesi ve kapasitesinin artırılması. Gençlerimiz başta olmak üzere tüm Kastamonu halkının spora ilgilerinin artırılması amacı ile spora kaynak aktarılması Ankara ve İstanbul'daki Kastamonulu iş adamlarının memleketlerine yatırım yapmalarını sağlamak için çalışmalar yapılmalı, marka olan ürünlerimizin üretiminin artırılması ve daha karlı hale gelmesi için projeler hazırlanmalıdır. Şeker fabrikasının özelleştirilmesinin durdurulması, şeker pancarı üretiminin artırılması ve buna bağlı olarak büyük ve küçükbaş hayvancılığın daha çok teşvik ve hibelerden yararlandırılma çalışmaları yapılacaktır. Kastamonu'yu her anlamda, sağlıkta, eğitimde, turizmde, ekonomide, sporda ve siyasette lider şehir haline getirebiliriz. Biz bu göreve talibiz. Bunun için gerekli olan her şeye, bilgiye, birikime, tecrübeye, inanmışlık ve adanmışlığa sahibiz." - KASTAMONU