Sarıbal: "Sağduyuya İhtiyacımız Var"
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal, ekonomik ve sosyal konseyin bir an önce toplanması gerektiğini belirterek, "Bu yaşadığımız krizin nedenlerini ve gerekçelerini doğru bir şekilde alt alta koymazsak, gel geç politikalarıyla sadece algı...
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal, ekonomik ve sosyal konseyin bir an önce toplanması gerektiğini belirterek, "Bu yaşadığımız krizin nedenlerini ve gerekçelerini doğru bir şekilde alt alta koymazsak, gel geç politikalarıyla sadece algı politikasıyla çözülemeyeceğini biliyoruz. O yüzden sağduyuya ihtiyacımız var. Çözüm birlikte olur, akılla, bilimle olur" dedi.
Tarım Politikaları ve Tarım Örgütlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sarıbal, CHP Mersin İl Başkanlığını ziyaret etti. Ziyarette Sarıbal'a milletvekilleri de eşlik etti. İl Başkanı Adil Aktay'ın konuşmasının ardından gündeme ilişkin konuşan Sarıbal, Türkiye'de 16 yıldır bir iktidarın olduğunu belirterek, "16 yıldır bu ülkede hayatın her alanında ekonominin 3 kat büyüdüğünü söylemişlerdi ama parametrelere baktığımızda karşımıza şöyle bir tablo çıkıyordu. Türkiye İstatistik Kurumu sık sık rakamlar yayınlar ama o rakamların biz aşağı yukarı hep doğru olmadığını söylerdik. Eğer bir ülkenin ekonomisi 3 kat büyümüşse, halkın refahının 3 kat artması gerekir. Mesela işsizliğin 3 kat düşmesi lazım ama o göstergeler hiçbir zaman bu dediklerimizi karşılamadı. Günün birinde bu ülkede dünya saldırısı denilen, başka ülkelerden saldırı denilen, bunun ezanımıza, bayrağımıza saldırı diyen, dış koşullardan ülkemize büyük bir saldırı var diyen bir siyasi iktidarla karşı karşıyayız. Yaşanan her problemlerin karşısında kendine bir düşman, bir sebep, bir gerekçe bulmaya çalışan ve bunu basınla halka böyle bir algıyla yutturmaya çalışan bir iktidarla karşı karşıyayız. Doların yükselmesinin sebebi ne papaz krizidir ne Trumb'ın twitleridir, ne dış baskılardır, sadece ve sadece 16 yıldır keyfi ve denetimsiz yönetimin sonucudur" ifadelerini kullandı.
16 yılda 186 kez kamu ihale kanununun değiştiğine dikkat çeken Sarıbal, "İhalenin şartnamesine göre müteahhit değil, o işi vermek istediğimiz müteahhitte göre şartname hazırladık. Ülkedeki ekonomik krizin başlamasında ilk gezi olaylarını bahane ettik. Ardından FETÖ'yü bahane ettik. OHAL kapsamında adaleti, demokrasiyi askıya aldılar. Zaten zor götürdükleri bir hükümet, zor götürdükleri bir ekonomi vardı. 16 milyar ile 20 milyar dolar arasında her yıl yatırım gelen para, bir anda bitti, yok oldu. Toplum bu süreçte hızlıca borçlandı. Üretmeden tüketen, kazanmadan harcayan, sonunu hiç hesaplamayan bir ekonomik düzeni üzerinden gidiyorduk. 2002 ile 2009 sonuna kadar Türk parasını kıymetli kılan düşük kur, yüksek faiz politikasıyla ülkeyi cazip hale getirdi, ülkede üretim yerine ithalat egemen kılındı" diye konuştu.
"Sağduyuya ihtiyacımız var"
Ekonomik ve sosyal konseyin bir an önce toplanması gerektiğini kaydeden Sarıbal, "Bu konsey ülkenin yaşadığı ekonomik sorunlar üzerine acilen toplanıp, ülkenin ekonomik açıdan düştüğü zor durumdan çıkabilmesi için yeni öneriler, yeni pratikler, yeni yol haritaları çizmesi gerekiyor. 2009 yılından beri bu konsey toplanmıyor. Dolayısıyla başı boş, denetimi olmayan, nereye sürüklendiği belli olmayan, kaptanı olmayan bir gemiye dönmüş durumdayız. Eğer o gemi boşsa diyecek bir şey yok ama o gemide bizler, hepimiz var. Hükümetin yaptığı yanlışlıklar hepimize mal olur. Bu yaşadığımız krizin nedenlerini ve gerekçelerini doğru bir şekilde alt alta koymazsak, gel geç politikalarıyla sadece algı politikasıyla çözülemeyeceğini biliyoruz. O yüzden sağduyuya ihtiyacımız var. Siyasal iktidar inadından vazgeçsin. Bütün muhalefeti bir an önce toplasın. Ekonomi ve sosyal konsey bir an önce toplanmalı. Sanayici, işçiyi, tüccarı her kesimi dinlesin. Bunun artık bir AK Parti sorunu olmadığını, Türkiye'nin temel meselesi olduğunu, yangının herkesi etkilediğini görsün. Çözüm birlikte olur, akılla, bilimle olur. Sürekli diklenmekle, yasakçı politikalarla bu ülke ayağa kalkamaz. Dilerim ki hepimizin insanca yaşayacağı, demokrasinin, bilimin, aklın yolunda hukuk devletinin egemen olacağı, laik, demokratik bir sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti, yeniden ayağa kalkar, yeninde bütün krizleri aşar ve birlikte ortakça yaşarız. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz" şeklinde konuştu. - MERSİN