Tarihimize İz Bırakan Valide Sultanlar" Programı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emene Erdoğan, "6 asırlık imparatorluk tarihinde kadınların bıraktığı izler biz kadınlar için ilham kaynağıdır" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emene Erdoğan, "6 asırlık imparatorluk tarihinde kadınların bıraktığı izler biz kadınlar için ilham kaynağıdır" dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Ankara Rixos Otel'de düzenlediği "Tarihimize İz Bırakan Valide Sultanlar" programına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, AK Parti Grup Başkanvekili İlknur İnceöz, AK Parti Kadın Kolları Genel Başkanı Lütfiye Selva Çam, Turizm eski Bakanı ve AK Parti'nin kurucularından Güldal Akşit, akademisyenler, iş kadınları ile çok sayıda kadın davetli katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, 632 yıl üç kıtada hüküm süren Osmanlı Devleti'nin sahip olduğu zengin kültürel mirası içeren "Kuyud-i Kadime Arşivi" sergisinin açılışını gerçekleştirdi ve yetkililerden bilgi aldı. Program öncesi davetlilere, tarihimizde kadının yeri ve önemini anlatan kısa film gösterimi yapıldı.
Programda konuşan Emine Erdoğan, "Bu özel günde tarihimize iz bırakan valide sultanları hatırlamak, onların mirasını yeni nesillere tanıtmak çok önemli bir girişimdir. Bu tarihi sorumluluğu hissederek böyle bir program düzenleyen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na teşekkür ediyorum. Sayın Bakan nezdinde emek veren herkesi de tebrik ediyorum" dedi.
"OYSA HAREM, OSMANLI HANEDAN ÜYELERİ İÇİN DAHA ÇOK BİR OKULDUR"
Tarihin geçmişle gelecek arasında köprü kurmaya imkan tanıdığını belirten Erdoğan, "Dün ne olduğumuz gelecekte ne olabileceğimize dair bize fikirler verir. 6 asırlık imparatorluk tarihinde kadınların bıraktığı izler de biz kadınlar için ilham kaynağıdır. Osmanlı hanedanının kadın üyeleri ve harem her zaman ilgi çekici bir konu olmuştur. Oryantalistler bir takım hayali tasvirlerle zihinlerde Osmanlı kadınlarına dair olumsuz algılar üretmişlerdir. Nitekim eserlerine baktığımızda çoğu kez dünya zevklerine ve iktidar hırsına müptela kadınlarla karşılaşırız. Oysa harem, Osmanlı hanedan üyeleri için daha çok bir okuldur. Kadınların hayata hazırlandıkları, hayır faaliyetlerini örgütledikleri bir eğitim yuvasıdır. Bu yuvanın başında da valide sultanlar yer alır" ifadelerini kullandı.
Emine Erdoğan, padişah annelerinin günümüzde daha çok bıraktıkları mimari eserlerle tanındığına dikkat çekerek, " Kösem Sultan, Nurbanu Sultan, Bezmialem Valide Sultan'ın geride bıraktığı nice vakıf eserleri, şehirlerimizi süslemektedir. Vakıf medeniyeti olarak nitelediğimiz, Osmanlı'ya ait 30 bin vakıf belgesi içinde kadınların kurduğu 2 bin 309 vakıf tespit edilmiştir. Eğitimden sağlığa çeşitli alanlarda hizmet veren vakıflar, zenginler ve fakirler arasındaki gelir farkını azaltarak toplumsal gelişmede önemli roller üstlenmiştir" diye konuştu.
"TARİH HEPİMİZ İÇİN BİR AYNADIR"
Tarihin herkes için bir ayna olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Osmanlı kadınların aynasında gördüğümüz bu güzel hasletler, bizlerin hayatında da pusula olmalıdır. Muhtaçlara yardım eli uzatan, yetim ve kimsesizlere sahip çıkan bu yüce ruhlar, bizim hayatımıza yön vermektedir. Kadınlar yeri gelmiş topluma şifa dağıtmış, yeri gelmiş öğretmen olmuştur hatta yeri gelmiş banisi oldukları mimari eserlerle şehirlerin inşasına katkı sunmuşlardır. Osmanlı bakiyesi coğrafyada, kadınların yaptırdığı hanlara, hamamlara, kervansaraylara, medrese ve camilere rastlarız. Şefkat eli üç kıtaya kılcal damarlar gibi yayılmış kadınların ince ruhları şehirleri mamur etmiştir. Valide sultanların öncü rol oynadığı hayır hizmetleri, tarihe öyle izler bırakmıştır ki o zaman atılan tohumlar bugün meyvelerini vermektedir. Valide sultanlar analarımıza örnek olmuş, böylece gönlü geniş eli açık nesiller yetişmiştir."
"TÜRKİYE'NİN ŞEFKAT ELİ DÜNYANIN HER YERİNE UZANIYOR"
"Çok şükür ki Türkiye'nin sefkat eli bugün dünyanın her yerine uzanıyor. Ülkemiz bugün dünyanın en cömert ülkesi olarak anılıyorsa bunda, bu tarihi mirasın izleri vardır" diyen Erdoğan, "Tarihimizde kadınların bu kadar önemli vakıf hizmetlerinde bulunmaları, onların mülke edinebildiklerini ve bunu özgürce tasarruf edebildiklerini gösteriyor. Bu, kadın haklarının medeniyetimizde ne kadar köklü bir şekilde yerleşik olduğuna da bir işarettir. Bu mirası sürdürerek bugün de kadınlarımızın etkinliğini artırmak durumundayız. Toplumsal cinsiyet eşitliğini yaygınlaştırarak adil bir toplum var etmeliyiz. Kadınlarımızı siyasetten akademiye, iş dünyasından sanata her alanda geniş bir alan açmalıyız. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Bu vesileyle cinsiyet adaleti konusunda karnemizi iyileştirecek adımlar atarak, kadın ve erkeğin birlikte mamur ettiği bir gelecek hedefleyelim" ifadelerini kullandı.
Şeyh Edebali'nin sözlerine atıf yapan Emine Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Geçmişini iyi bil ki geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki nereye gideceğini unutmayasın. Valide Sultan Vakıf Kayıtlarını tozlu raflardan indirerek gündemimize taşıyan Çevre ve Şehircilik Bakanlığımıza çok teşekkür ediyorum. Tarihin ışığında, bizi kadınlarımız konusunda yeniden düşünmeye sevk ettiğiniz. Umuyorum ki bu girişim kadınlarımızın her alanda etkin olduğu bir ülke inşa etmeye vesile olsun. Dünyanın dört bir köşesindeki mağdur ve mazlum kadınlar başta olmak üzere hepinizin Dünya Kadınlar Günü kutluyor, sizler, muhabbetle selamlıyorum."
BAKAN SARI: "ANADOLU'NUN HER BİR KÖŞESİ VAKFİYELERLE DOLU"
Programda konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, hayatın kaynağı, merhametin, zarafetin ve gücün sembolü olan kadınların Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak, "Ülkemin vefakar tüm kadınlarına selam olsun" dedi.
Valide Sultan Vakıfları'nın, her dönemi kadınların destansı hikayeleri ile dolu olan milletin, en önemli sembollerinden olduğunu belirten Sarı, "Biz, yardımlaşma ve hayır esasına dayanan bu hizmetleri bir bayrak yarışı olarak görüyoruz. Onlardan aldığımız bayrağı bir adım öteye taşıyabilmek için gücümüz ve vaktimiz yettikçe çalışıyoruz" diye konuştu.
"Harem-i Hümayun'un en itibarlı kadını olan valide sultanlar, kritik zamanlarda aklı ve hisleriyle hareket eden naif bir anne, güçlü bir siyasetçi olarak tarihe isimlerini yazdırmışlardır" ifadesini kullanan Sarı, şöyle devam etti:
"Özellikle İslam tarihinde kadınların sosyal hayatın içerisinde aktif olarak yer aldıklarını bugün pek çok ilimizde bulunan eserlerden de görmekteyiz. Anadolu'nun her bir köşesi vakfiyelerle dolu. Bu anlamda Osmanlı Dönemi'nin sivil toplum kuruluşları olarak bilinen vakıflar, valide sultanların en önemli hizmetleri arasında yer almaktadır.
Sultanların, hiçbir karşılık beklemeksizin yüce gönüllerinden halka hizmet için sundukları vakfiyeler, tarih boyunca Türk-İslam dünyasında toplumsal hayatın en önemli unsurlarından biri olmuştur."
Hatice Turhan Valide Sultan'ın, Çanakkale Boğazı'nın iki yakasında iki kale inşa ettirdiğini belirten Sarı, bir valide sultanın vakıf mahiyetinde kale yaptırmasının tarihte pek rastlanan bir örnek olmadığını vurguladı. Sarı, Valide Kösem Sultan Vakfı tarafından İstanbul'da içerisinde cami, medrese, aşevi ve hastane bulunan bir külliye yaptırıldığına dikkat çekti.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI'NDAN 'KAĞIT RESTORASYONU' PROJESİ
Milli ve manevi değerlere karşı sorumluluğun gereği olarak planladıkları yeni bir projeyi açıklayan Bakan Sarı, Türkiye'de Valide Sultan Vakıfları'na ait birçok arşiv ve kütüphanede, milyonlarca defter ve belgenin bulunduğuna işaret etti.
Sarı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşivi'nin bunlardan birisi olduğunu vurgulayarak, projenin detaylarına ilişkin şunları paylaştı:
"Arşivimizde otuza yakın ülkenin siyasi, iktisadi, hukuki, askeri ve sosyal tarihini aydınlatabilecek defter ve kayıtlar özenle muhafaza edilmektedir. Tam da bu aşamada düzeltmemiz gereken önemli bir nokta var. Yüzlerce yıllık bu belgeler zamanla deforme olmakta ve restorasyona ihtiyaç duymaktadır. Ancak, ülkemizde özellikle kağıt restorasyonu konusunda yetişmiş uzman personel bulmak, maalesef mümkün olamamaktadır. Bu sorunun üstesinden gelebilmek için 'Kültürel Arşiv Mirasımızın Korunması ve Yaşatılması' konulu projemizi hayata geçiriyoruz. Bu kapsamda yerli-yabancı uzmanların ve akademisyenlerin nezaretinde ihtiyaca göre yurt içinde ya da yurt dışında eğitimler düzenleyerek, uluslararası geçerliliği olacak bir mezuniyet sertifikası vermeyi planladık. Eğitim sonunda yapılacak sınavda başarılı olanları istihdam ederek, uzman açığımızı kapatmayı ve geçmişten devraldığımız bu hazineleri gelecek nesillere ulaştırmayı hedefliyoruz. Bununla ilgili diğer arşivlerimizle de görüşmelerimize başlayacağız. Hatta proje kapsamında, Osmanlı'dan ayrılmış ancak kültürel bağlarımız bulunan diğer ülkelerden de kursiyer kabul etmeyi planlıyoruz. Bu kapsamda yetişecek olan uzmanlar, kendi ülkelerinde bulunan ve ortak değerlerimiz olan arşiv belgelerinin restorasyonunda görev alabileceklerdir. Böylece, sınırlarımızın ötesinde kalan arşiv mirasımıza da sahip çıkmış olacağız. Proje ile ilgili detayları yakın zamanda kamuoyu ile paylaşacağız."
"ÇAĞDIŞI BAŞÖRTÜSÜ YASAĞINI ORTADAN KALDIRDIK"
AK Parti olarak ilk günden itibaren kadınların sosyal hayatta olduğu kadar siyasette, iş yaşamında kısaca hayatın her alanında görev almasına çok önem verdiklerini söyleyen Sarı, "Başta çağ dışı başörtüsü yasağı olmak üzere, kadınlara yönelik pek çok ayrımcı uygulamayı ortadan kaldırdık. Artık ne üniversitelerde, ne de kamuda hiçbir kadın başörtüsü nedeniyle iş ya da eğitim hayatından yoksun bırakılmıyor. Hiçbir kadın, başörtülü veya başörtüsüz olduğu için ayrımcılığa maruz kalmıyor" dedi.
Bakan Sarı, AK Parti döneminde kadınlara yönelik hayata geçirilen faaliyetleri anlatarak, "2023 hedeflerimizin başında, aile yapısını kuvvetlendirmek, siyasette, iş hayatında kadın temsilini daha da yukarıya çekmek yer alacaktır. 'Güçlü insan-güçlü aile-güçlü toplum' için kadınlarımızın refahı, sosyal ve ekonomik hayatta karşılaştıkları tüm engellerin ortadan kaldırılması bilinci ile çalışacağız. Yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır. Önümüzdeki 4 yıl içinde de üzerimize aldığımız emanetin gereğini yapacağız, bu ülkenin kadınına-erkeğine, gencine-yaşlısına, her kesimine hizmet etmeye devam edeceğiz." - ANKARA