TBMM, Adalet ve Dışişleri bakanlıklarının 2025 yılı bütçeleri TBMM Genel Kurulunda
Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, "Vatandaşta oluşan cezasızlık algısı kavramını da ortadan kaldıracak şekilde adil, eşitlikçi ve gerçekçi bir infaz rejimi düzenlemesi yapılması büyük bir ihtiyaçtır.
Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, "Vatandaşta oluşan cezasızlık algısı kavramını da ortadan kaldıracak şekilde adil, eşitlikçi ve gerçekçi bir infaz rejimi düzenlemesi yapılması büyük bir ihtiyaçtır." dedi.
TBMM Genel Kurulunda, TBMM, Adalet ve Dışişleri bakanlıklarının 2025 yılı bütçeleri üzerinde Saadet Partisi milletvekilleri söz aldı.
Saadet Partisi Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili İsa Mesih Şahin, buradaki konuşmasında, Isparta'daki helikopter kazasında hayatını kaybeden askerlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi.
Hukuka güvenin olmadığı bir ülkede, ekonomik kriz başta olmak üzere hiçbir sorunun çözülemeyeceğine işaret eden Şahin, konuları bütüncül ele alan, geniş kapsamlı bir yargı ve kitlesel mağduriyetleri çözen bir adalet reformuna ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Şahin, yargılamaların uzamasının ve adil olmayan kararların yargının önemli bir sorunu olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Davalar bitmiyor, vatandaş mağdur oluyor, geciken adalet ise adalet olmuyor. Hedef süre uygulaması güzel bir uygulama ama maalesef hedef süreye ulaşılamıyor. İstinafa giden dosya geri dönmüyor. İstinaf, alınan harçlar nedeniyle devlet için bir gelir kapısı olabilir ama vatandaş için artık bir zulüm kapısı olmuştur. Adalet reformu beklentimiz önemli bir beklentimiz. Vatandaşta oluşan cezasızlık algısı kavramını da ortadan kaldıracak şekilde adil, eşitlikçi ve gerçekçi bir infaz rejimi düzenlemesi yapılması büyük bir ihtiyaçtır."
Kararlı ve güçlü bir diplomasi için stratejik bir dış politikanın önemine işaret eden Şahin, "Suriye'deki gelişmeleri de yakından takip ettiklerini dile getiren Şahin, "Musul, Kerkük bizim için ne ifade ediyorsa Halep de Şam-ı Şerif de aynı muhabbeti ifade eder. Halep'te bir kardeşimizin ayağına diken batsa, İstanbul'da bizim canımız yanar. Bütün dünya bunu böyle bilir çünkü bütün bu coğrafya bizim tarihi sorumluluğumuzdur." dedi.
"Yargıdaki dosya yükü adalete erişimde ciddi engel"
Saadet Partisi Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Bülent Kaya da Türkiye'de çok yargı paketi ve reform yapılmasına rağmen adalete olan güvenin yerlerde olduğu bir sürecin yaşandığını savundu.
Yargının tarafsızlığında ciddi sorunların olduğunu ileri süren Kaya, şunları kaydetti:
"Yargıdaki dosya yükü ve uzun yargılamalar, vatandaşın adalete erişiminde çok ciddi engeller meydana getiriyor. Yargı mensuplarının niteliklerindeki düşüş, staj yapmadan kürsüye çıkan hakim, savcılar ve bunların hizmet içi eğitimle yeterince uzmanlaştırılamaması, adalete duyulan güvenin eksikliği, hakim, savcı ve avukatlarımızın derinleşen sorunları, kanun hükmünde kararname uygulamaları, kayyum politikaları hukuk alanındaki başlıca sorunlarımızdır."
Yeni anayasa çalışmalarına da değinen Kaya, "Mevcut Anayasa'ya uymayan bir iktidardan, mevcut Anayasa'ya uymayan bir Meclis çoğunluğundan nasıl olur da yeni bir Anayasa ile ilgili umut beklememizi beklersiniz? Türkiye'de yeni bir anayasa yapılmasının önündeki en büyük engellerden biri tanesi siyasi iktidarın samimiyetsizliğidir." görüşünü savundu.
Suriye'deki gelişmeleri anımsatan Kaya, 61 yıllık Baas rejiminin acı bedellerle de olsa sona erdiğini söyledi.
"Gelişmeler ders verici mahiyette"
Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Birol Aydın ise 2025 yılı bütçesinin adil ve adaletli bütçe olmadığını öne sürdü.
Suriye'de yaşanan gelişmelere dikkati çeken Aydın, "Bugün Suriye'de olup bitenleri coşkuyla karşılamanın anlamsız olduğunu, dereyi görmeden paçayı sıvamanın doğru olmadığını, bir baskı rejiminden sonra orada bütün halkların adalet üzere bir düzeni temin edeceği bir iklimin mümkün olup olmadığını henüz görmeden, toplumu coşturmanın anlamsız olduğunu, bunun bedellerini tıpkı Irak'ta, Yemen'de, Mısır'da, Tunus'ta gördüğümüz gibi görme tehlikemizin olduğunu ifade etmek istiyorum." dedi.
Saadet Partisi Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun ise 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü'nün bütün dünyada ulusal ve küresel düzeydeki hak ihlallerinin dile getirildiği ve çözüm önerilerinin araştırıldığı bir gün olduğunu belirtti.
Anayasanın hükümlerine uyulmazsa, bunlar bir alışkanlık ve bir kural haline getirilmezse, o zaman gelecek için endişe duyulması gerektiğine işaret eden Özbudun, "Uluslararası gelişmeler bize bu konuda çok ders verici mahiyette. Dolayısıyla günün birinde Suriye'nin içine sürüklendiği koşullara sürüklenmemek için vakit geçirmeden Anayasa'nın, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını dikkate alan politikalara imza atmalıyız. "diye konuştu.
Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya da Suriye'deki gelişmelere ilişkin, "Suriye'de bütün kesimlerin adil bir şekilde temsil edildiği ve netice itibarıyla Suriye'nin toprak bütünlüğünün temin edildiği bir anlayışla süreç yönetilmelidir." ifadelerini kullandı.
Genel Kurulda daha sonra yerlerinden söz alan CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ve Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un bütçe görüşmelerine katılmamasını eleştirdi.