TBMM Başkanı Kurtulmuş: Türkiye olarak Filistin davasında kararlılığımızı sürdürüyoruz
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Mardin'de düzenlenen bir etkinlikte yaptığı konuşmada, Türkiye'nin İran-İsrail gerilimine işaret ederek, Filistin davasında iki devletli çözümü esas alan bir anlayışla özgür ve bağımsız bir Filistin devletinin yolunun açılması gerektiğini belirtti. Kurtulmuş, Türkiye'nin bölgedeki ateşi söndürmek için kararlılığını sürdürdüğünü vurguladı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, İran- İsrail arasındaki gerilime işaret ederek, "Türkiye olarak diyoruz ki ateşi daha fazla büyütmeden bir an evvel bu bölgedeki ateşi söndürmek ve Filistinlilerin haklı davasında iki devletli çözümü esas alan bir anlayışla özgür ve bağımsız bir Filistin devletinin yolu açılmalıdır. Türkiye olarak halkıyla devletiyle birlikte bu istikametteki kararlılığımızı sürdürüyoruz." dedi.
Kurtulmuş, Mardin'de bir otelde düzenlenen "Sivil Toplum Buluşmaları Programı"nda yaptığı konuşmada, Anadolu'nun Mezopotamya'ya açılan kapısı Mardin'in, çok kültürlülüğün, farklı din ve inançlara mensup insanların bir arada yaşamasının tarih boyunca sembol şehirlerinden biri olduğunu söyledi.
Mardin'in bu özelliklerini bugün de yarın da yaşayacak olan ülkenin önemli kentlerinden biri olduğunu kaydeden Kurtulmuş, Mardin halkının ileride çok daha güzel gelişmelere imza atabilecek bir kabiliyete, bir kararlılığa sahip olduğunu görmekten mutluluk duyduğunu belirtti.
Dünyanın zor ve karmaşık bir süreçten geçtiğini dile getiren Kurtulmuş, Türkiye'nin, dünyadaki bütün yeni gelişmelerin, tartışmaların, gerilimlerin, çatışmaların tam da ortasında olan bir yerde bulunduğunu kaydetti.
Türkiye'nin hemen yanı başında, hem ülkeler arasındaki gerilim ve çatışmalar hem de bu bölgede faaliyet gösteren terör grupları üzerinden ortaya çıkartılan bazı çatışmalar ve gerilimlerin bölgeyi hassas hale getirdiğini belirten Kurtulmuş, "Her şeyden evvel, altı ayı aşkın bir süredir İsrail hükümetinin saldırgan tutumlarıyla Gazze halkına karşı işlenen insanlık suçları hepinizi derinden etkiliyor ve hepimizin kalbini buruk bir hale getiriyor." diye konuştu.
Gazze'de kundaklardaki bebeklerin çırpına çırpına ölmesine, yaşlı insanların, kadınların hayattan koparılmasına dünyanın sessiz kaldığını, bu nedenle altı aydır bir acının yaşandığını ifade eden Kurtulmuş, modern zamanların en büyük katliamı, en acı insanlık suçlarının işlendiği bir bölgede olduklarını dile getirdi.
Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Ne yazık ki arkasını dünyadaki bazı güçlü ülkelere ve çevrelere yasladığı için İsrail'in bütün bu saldırganlıkları, acımasız tavırları ve ortaya koyduğu insanlık dışı davranışlar bir şekilde karşılıksız kalmaktadır. İşte biz Türkiye olarak, başından itibaren Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, bütün kurum ve kuruluşlarımızla Gazze'nin masum ve mazlum halkının yanında yer aldık. Başkaları için Filistin ve Gazze, çok uzakta bir yer olabilir. Başkaları için Filistin ve Gazze halkının acıları kendilerini hiç ilgilendirmeyen acılar olabilir. Orta Doğu coğrafyası dedikleri bu coğrafya onlar için çok uzakta, film izler gibi izledikleri bir gelişme olabilir. Bizim için ise Orta Doğu'nun her tarafı izlerimizin, tarihi ve kültürel birlikteliklerimizin, gönülden gönüle bağlarımızın olduğu şehirlerdir, beldelerdir."
Bu coğrafyanın neresinde bir şey olursa Türkiye'nin bundan birinci derece etkileneceğini ve bununla ilgileneceğini belirten Kurtulmuş, bölgede son olarak İsrail ve İran arasında bir çatışma ortamının belirdiğini, aynı şekilde bölgenin başka yerlerinde Yemen, Suriye, Lübnan ve başka ülkelerde bu savaşın yayılma potansiyelinin olduğunun görüldüğünü bildirdi.
Kurtulmuş, "Türkiye olarak diyoruz ki ateşi daha fazla büyütmeden bir an evvel bu bölgedeki ateşi söndürmek ve Filistinlilerin haklı davasında iki devletli çözümü esas alan bir anlayışla özgür ve bağımsız bir Filistin devletinin yolu açılmalıdır. Türkiye olarak halkıyla devletiyle birlikte bu istikametteki kararlılığımızı sürdürüyoruz." ifadelerini kullandı.
Karadeniz'de iki yılı aşkın süredir devam eden Rusya-Ukrayna savaşının da bölgenin ve dünyanın içinde bulunduğu durumun en hassas göstergelerinden olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, Rusya-Ukrayna savaşının aynı şekilde genişleme potansiyeli taşıdığını, yeni bölgesel ve küresel bir çatışmanın ilk işaretleri olmasının muhtemel olduğunu anlattı.
Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Burada Türkiye'nin ilk andan itibaren söylediği şey, Rusya-Ukrayna arasındaki bu gerilimin sona erdirilmesi; hakkaniyetli, adaletli bir çözüm ortaya konulması ve bu savaşın bir an evvel sona erdirilmesidir. Yaşanılan coğrafya ve dünya gelecek dönemde de büyük türbülanslara gebe. Kendi vatanımız ve ülkemiz olan Türkiye'nin son derece ayrıcalıklı bir yeri olduğunu hepimiz biliyor ve buna inanıyoruz. Bu coğrafyada bizim iki ayağımızın da yere sağlam bir şekilde basmasından başka hiçbir çıkar yolumuz yoktur. Bu bölgede sözü dinlenen bir Türkiye olmak, gücünden çekinilen bir Türkiye olmak mecburiyetindeyiz."
Terör örgütleri başta olmak üzere ülkenin birliğine, esenliğine kasteden yerli ve yabancı hiçbir unsura fırsat verilmemesi çağrısında bulunan Kurtulmuş, et tırnak gibi olmuş bu milleti ayırmaya kimsenin gücünün yetmeyeceğini vurguladı.
Kurtulmuş, konuşmasının ardından sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin taleplerini dinledi, sorularını yanıtladı.
Programda, Mardin Valisi Tuncay Akkoyun, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, AK Parti Mardin milletvekilleri Faruk Kılıç ve Muhammed Adak, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, AK Parti Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özcoşar, Mardin-Diyarbakır Metropoliti Saliba Özmen, İl Müftüsü Enver Türkmen, ilçe belediye başkanları, şehit yakınları ve gaziler ile sivil toplum kuruluşu temsilcileri yer aldı.