TBMM Başkanı Kurtulmuş: "Türkiye ve Japonya arasındaki yakınlaşma aslında acılar üzerinden de gerçekleşen bir yakınlaşmadır"

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Türkiye ile Japonya arasındaki yakınlaşma aslında acılar üzerinden de gerçekleşen bir yakınlaşmadır.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Türkiye ile Japonya arasındaki yakınlaşma aslında acılar üzerinden de gerçekleşen bir yakınlaşmadır. 1999 Marmara depreminde, ardından Van depreminde ve en son iki sene önce yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli depremlerde Japonya'nın arama kurtarma ekipleri ve sağlık çalışanları Türkiye'ye ulaşan ilk kafile oldu ve en son ayrılan kafile oldu" dedi.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Japonya'nın Nagoya şehrinde Türk toplumunun temsilcileriyle bir araya geldi. Burada konuşan Kurtulmuş, Türkiye'den kilometrelerce uzakta Türk vatandaşlarıyla bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Japonya'da kimlikleriyle, milli dayanışma ruhlarıyla, anlayışlarıyla bir arada olan, Nagoya'daki Türk vatandaşlarını temsilen burada bulunan kardeşlerimizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum" ifadesini kullandı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye ile Japonya arasında yakın iş birliğinin artmakta olduğunu gördüklerini, aile değerlerine bağlılık, milli manevi değerlere saygı, toplumsal dayanışma ruhu gibi temel toplumsal kimlik göstergelerinin iki toplumu birbirine yakınlaştırdığını söyledi. Türkiye ile Japonya'nın ikili ilişkilerinin tarihi bir geçmişe sahip olduğunu ve iki ülke arasındaki yakınlaşmanın Sultan Abdülhamid Han ile İmparator Meiji zamanında başladığını belirten Kurtulmuş, "Aslında zaman içerisinde birçok kez acılar, Türkiye ile Japonya'yı birbirine yakınlaştırmıştır. Bunlardan bir tanesi de 1985'te Japon vatandaşların Tahran'da İran-Irak savaşında sırasında sıkışması. Oradan bir türlü tahliye edilemeyen Japon vatandaşlarının Türkiye'nin gayretleriyle tahliye edilmesi, Japonya ile Türkiye arasındaki tarihi dostluğu, tarihi müttefikliği arttırmıştır. Hani derler ya, bazen sevgiler üzerinden birleşilir bazen de acılar üzerinden. Türkiye ile Japonya arasındaki yakınlaşma aslında acılar üzerinden de gerçekleşen bir yakınlaşmadır. 1999 Marmara depreminde, ardından Van depreminde ve en son iki sene önce yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli depremlerde Japonya'nın arama kurtarma ekipleri ve sağlık çalışanları Türkiye'ye ulaşan ilk kafile oldu ve en son ayrılan kafile oldu. Biz de evvelsi akşam Tokyo'da arama kurtarma ekibinden 7 kişiyle akşam yemeği yedik. Onların hatıralarını, depremdeki arama kurtarma faaliyetleri sırasında ve sonrasında yaşadıklarını dinlenme fırsatını bulduk" dedi.
Aynı şekilde Kobe depremi sırasında Türkiye'nin ilk yardım eden ülkelerden olması ve burada Japon halkının yanında onlara destek olmasının Japonların da unutmadığı önemli bir dostluk göstergesi olduğunu anlatan Kurtulmuş, "Bu iki ülke arasında var olan tarihi ilişkilerin özellikle son zamanda Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde Türkiye ile Japonya arasında hükümetler arasında da önemli bir yakınlaşmayı tesis ettiğini biliyoruz" diye konuştu.
"Ziyaretimizle Türk-Japon ilişkileri daha da kuvvetlenecek"
Veliaht Prens Akishino ve Prenses'in geçen aralık ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edildiğini ve Türkiye'ye unutulmaz bir ziyareti gerçekleştirdiklerini dile getiren Kurtulmuş, "Bu gezi sadece diplomatik ilişkileri ileriye götürmek bakımından Japonya ve Türkiye arasındaki yakınlaşmayı çok daha kuvvetlendirmek bakımından da önemli bir adım olmuştur. Bizim bu ziyaretimizle de Türk-Japon ilişkileri daha da tahkim edilecek, daha da kuvvetlendirilecektir. Burada diyebilirim ki oldukça başarılı bir geziyi sürdürüyoruz. Japonya'da hem Temsilciler Meclisi Başkanı Fukushiro Nukaga hem de Danışma Meclisi Başkanı Sekiguchi Masakazu ile milletvekili arkadaşlarımızla heyetler arası görüşmeleri gerçekleştirdik. Aynı şekilde Veliaht Prens Akishino ve Prenses, ben ve eşimi kabul ettiler, dün de Japon İmparatoru Naruhito ve İmparatoriçe Masako bizleri kabul ettiler. Bunlar bizim şahımıza gösterilen bir ilgi olmanın çok ötesinde Türkiye'ye duyulan ilginin ve sevginin de açık bir göstergesidir" şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, Japonya'nın en önemli düşünce kuruluşlarından birisi olan Sasakawa Vakfı'nda da Türkiye'nin Orta Doğu politikaları ve dünya barışının tesis edilmesine ilişkin görüşlerini aktardıkları bir konuşma yaptığını, böylece Japonya'nın üniversite, araştırma merkezleri ve düşünce kuruluşlarıyla ilgili olan entelektüel çevreleriyle de temasta bulunduklarını anlattı. Tokyo Camii'nde Türk ve Japon vatandaşlarıyla bir araya geldiklerini, Yunus Emre Enstitüsünde de Türkçe öğretim yılının açılış programına katıldıklarını ifade eden Kurtulmuş, ayrıca Japonya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin tarihi olarak başlamasında kilit isimlerden birisi olan Abdürreşid İbrahim Efendi'nin kabrini ziyaret ettiklerini söyledi. Japonya'da her günü ve her dakikası dolu bir program gerçekleştirdiklerini belirten Kurtulmuş, "Türkiye-Japonya ilişkilerinin gelişmesinde, ümit ediyorum bu ziyaretimizin de fevkalade güzel bir etkisi olacaktır" dedi.
"Sizin buradaki varlığınız, dostluk ve barış köprüsünü çok daha fazla güçlenecektir"
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye'nin son dönemlerde gücünün arttığına işaret ederek, yurt dışı temaslarda ve yurt içinde gerçekleşen görüşmelerde, dünyanın birçok bölgesinde, batılı ülkeler dahil olmak üzere, herkesin Türkiye'nin bölgesinde önemli bir güç olarak yükseldiğini ve özellikle gelecek dönemde, çok kutuplu, çok kültürlü, çok merkezli dünya sistemi içerisinde Türkiye'nin yıldızı parlayan ülkelerden birisi olacağını gayet iyi bildiklerine şahit olduklarını söyledi.
Asya'nın en doğusunda olan Japonya ile Avrupa'nın en doğusundaki Türkiye'nin gelecek dönemde dünyada yıldızı parlayacak, kendi kültürel kimliğiyle, kendi değerleriyle, kendi ayakları üstünde güçlü bir şekilde duracak dünyadaki sayılı ülkelerden olacağını ifade eden Kurtulmuş, "Ümit ediyorum ki sizin buradaki varlığınız, Japonların Türkiye'ye olan ilgisini artıracak ve aramızda var olan bu dostluk ve barış köprüsünü çok daha fazla güçlenecektir" diye konuştu.
"Ne yaparlarsa yapsınlar mutlaka hak kazanacak, mutlaka haklı olan kazanacaktır"
Türkiye'nin sadece bölgesel bir aktör olmanın ötesinde artık küresel bir güç olma istikametinde süratle yürüdüğünü belirten Kurtulmuş, yapılan resmi görüşmelerde, artık dostluk söyleminin ötesinde Türkiye ne yapıyor, Türkiye ne düşünüyor, nelerin gerçekleşmesi için Türkiye yol açacak bunların merak edildiğini ve bu yönde değerlendirmelerin yapıldığını söyledi. Kurtulmuş, "Sadece Orta Doğu coğrafyasında değil çok geniş, bizim etki alanımızdaki coğrafyalarda Türkiye'nin bundan sonra nasıl yöneleceği, hangi istikamette yürüyeceği ve dünya sisteminin bundan sonraki gelişmesinde hangi katkıları sunacağı dostun, düşmanın herkesin merak ettiği bir konudur. Cenab-ı Allah tekrar tarihsel olarak milletimize, ülkemize büyük bir fırsat penceresi açmıştır. Çok açık söyleyeyim, bakmayın şu anda Trump'ın çok yüksek perdeden konuştuğuna. Türkçede güzel bir lafımız var, 'Taç giyen baş akıllanır.' Birkaç ay sonra, dünya sisteminin dengelerini gördükten sonra, çok daha makul bir çizgiye geleceğine inanıyorum. Örnek olsun diye söylüyorum, Gazze meselesi başladığı günden itibaren Sayın Cumhurbaşkanımız, bendeniz ve bütün ilgili arkadaşlarımız her platformda konu ne olursa olsun mutlaka Gazze halkının geleceğiyle ilgili görüşlerimizi paylaşmaya hasrettik. Gazze'ye hiç kimse sahip çıkmazken, Filistinlilerin haklarını, hukuklarını hiç kimse korumazken, herkes bol keseden Filistin toprakları üzerinde bir paylaşım hesabı içerisine girmişken, 'Durun, aklınızı başınıza alın, bu topraklar Filistinlilerin topraklarıdır ve kıyamete kadar Filistin toprağı olarak kalacaktır' diyen sadece Türkiye olmuştur, sadece Türk devleti olmuştur" dedi.
"Türkiye'nin görüşüne insanlığın ihtiyacı vardır"
Dünyada devlet, hükümet ve millet olarak Filisin davası konusunda haktan, hukuktan yana duran ender ülkelerden birisinin Türkiye olduğunu belirten Kurtulmuş, "Bazı ülkelerde devlet başka telden çalmış ama çok şükür o ülkelerin vatandaşları bile, vicdan ve insan sahibi insanlar bile sokaklara çıkarak Filistin halkının yanında yer almıştır. Onun için Türkiye'nin barış perspektifine, Türkiye'nin güçlü bir şekilde bölgede varlığını sürdürmesine ve sadece bölge için değil çok geniş çevremizde, yerkürede adaleti sağlayacak bir Türkiye'nin görüşüne insanlığın ihtiyacı vardır. Bu çerçevede, insanlık cephesi adını verdiğimiz dini ne olursa olsun, ırkı ne olursa, haktan, hukuktan yana olan insanların ortaya çıkması ve dünyanın her yerinde gösterilerle Filistin halkının, davasının yanında olması takdire şayan bir gelişmedir. Bundan sonraki süreçte ne yaparlarsa yapsınlar mutlaka hak kazanacak, mutlaka haklı olan kazanacaktır" şeklinde konuştu.
"Milletimiz adaleti savunan bir anlayışın sözcüsüdür"
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye'nin, her yerde insanlıktan, barıştan, insaftan, vicdandan yana olan duruşunun tarihsel olarak Türk milletini öne çıkardığını, diğer milletlerle mücadelede de fevkalade saygın bir yere getirdiğini belirtti. Kurtulmuş, "Bizim milletimiz sadece yaşadığımız coğrafya için değil bütün dünya için adaleti, hakkaniyeti, insanların yaratılışta eşitliğini, devletlerin de egemenlikte eşitliğini savunan bir anlayışın sözcüsü durumundadır" dedi. Türk toplumunun Japonya'da güçlü bir diaspora haline dönmesi için gayretle çalışılmasının önemine işaret eden Kurtulmuş, bunun için de birliğin en önemli kavramlardan birisi olduğunu söyledi.
Kurtulmuş, "Fikirlerimiz farklı olabilir, dünya görüşlerimiz, siyasi görüşlerimiz, mezheplerimiz farklı olabilir ama hepimiz bir ve beraber olarak, aynı istikamete yürüyeceğiz, oklarımızı aynı yöne doğru fırlatacağız ve böylece toplumsal, kültürel değerlerimizi de güçlü bir şekilde koruyarak bu birlik duygusu içerisinde buradaki Türk toplumunu güçlü hale getireceğiz. Birlik içerisinde olduğumuz zaman tarih içerisinde de hep güçlü olduk bugün de güçlü olacağız. Bizi birbirimizden ayırmak noktasında hareket eden hiç kimsenin sözüne de fiillerine de itibar etmeyeceğiz. Dolayısıyla birlik, Türk toplumunun, yurt dışındaki en önemli özelliklerinden birisi, en önemli kuvvetlerinden birisidir" şeklinde konuştu.
"Kimliğimizi koruyarak ortak gelecek için yolumuza devam edeceğiz"
Kimliğin önemini de vurgulayan Kurtulmuş, birliği sağlamış olan bir toplumun, mutlaka ortak kimlik etrafında bütünleşmesinin temin edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Türkçenin iyi kullanılması, iyi öğrenilmesi başta olmak üzere Türk kültürünün bütün özelliklerinin; müzikten yemeklere, kıyafetlerden adet ve geleneklere kadar Türk milli kimliğinin en iyi şekilde korunmasının, muhafaza edilmesinin, çoğaltılmasının ve sonraki nesillere aktarılmasının şart olduğunu söyledi. Gelecek kavramı üzerinde de duran Kurtulmuş, "Yani bu toplumun içerisinde ayrışmış olan bir Türk toplumunun, evet kendisine bir faydası olabilir ama Japonlara ve Türk toplumunun geleceğine çok faydası olmayacağı kanaatindeyim. Yani kimliğimizi koruyarak ortak gelecek noktasında Japon halkıyla birlikte buradaki çoğunluğun uyumlu ve iyi entegre olmuş bir parçası olarak ortak gelecek hedefi içerisinde yolumuza devam edeceğiz" diye konuştu.
Kurtulmuş, konuşmasının ardından vatandaşlarla sohbet etti, sorularını yanıtladı. Programda; AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Türkiye-Japonya Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Hulki Cevizoğlu, CHP Bolu Milletvekili Türker Ateş, DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Mithat Sancar, MHP Konya Milletvekili Konur Alp Koçak, İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş Taş, Türkiye'nin Tokyo Büyükelçisi Oğuzhan Ertuğrul ve Nagoya Başkonsolosu Damla Gümüşkaya da yer aldı. - TOKYO