TBMM Çocuk Hakları Alt Komisyonu deprem mağduru çocuklar için toplandı
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Çocuk Hakları Alt Komisyonu Başkanı Radiye Sezer Katırcıoğlu, 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen çocukların durumunu yerinde görmek için depremden etkilenen 11 ilde inceleme yapmayı planladıklarını bildirdi.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Çocuk Hakları Alt Komisyonu Başkanı Radiye Sezer Katırcıoğlu, 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen çocukların durumunu yerinde görmek için depremden etkilenen 11 ilde inceleme yapmayı planladıklarını bildirdi.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde oluşturulan Çocuk Hakları Alt Komisyonu, AK Parti Kocaeli Milletvekili Katırcıoğlu başkanlığında toplandı.
Depremin, dünya genelinde en yaygın gerçekleşen ve tahrip edici gücü en büyük olan doğal felaketlerden biri olduğunu belirten Katırcıoğlu, "6 Şubat 2023 tarihinde her birimizi derinden yaralayan, ülkemizin geleceği çocuklarımızda maddi ve manevi tahripler bırakan, sayısız acı ve gözyaşına sebep olan büyük bir deprem yaşadık. 11 ilimizi sarsan bu deprem, yetişkin bireylerde açtığı yaralar kadar bütün çocuklarımızda da derin izler bıraktı. TBMM çatısı altında olan bizlerin de sorumluluklarının olduğunun farkındayız." diye konuştu.
Katırcıoğlu, "Deprem Mağduru Çocuklar" konulu geniş bir tema belirlediklerini dile getirdi. Katırcıoğlu, alt komisyon olarak deprem sonrası mağdur olan çocuklar için yapılan çalışmaları araştırmak, refakatsiz kalan, ailesinden ayrı düşen çocuklar ile engelli olarak hayatına devam etmeye çalışan çocuklara verilen destekler, yapılan çalışmaları yerinde görmek, eksikleri tespit etmek ve bunları rapor haline dönüştürerek üst komisyonun gündemine getirmek amacıyla çalışmaları derinleştirmek istediklerini aktardı.
Radiye Sezer Katırcıoğlu, "Alt komisyon olarak TBMM çatısı altında yapacağımız bu çalışmalara ek olarak 11 ilimizde yerinde inceleme yapmayı planlamaktayız. Yerinde incelemelerimizde, yapılan çalışmaların karşılığının ne olduğunu, yaşanan sıkıntıları müşahede etmeyi, bunların üstesinden nasıl gelineceği yolunda ortak bir akıl haritası çıkartmayı hedeflemekteyiz." dedi.
Konuşmasında İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına da değinen Katırcıoğlu, İsrail'in Gazze'de 33 gündür Filistinli sivil ve çocuklara yönelik sürdürdüğü bombardımanda 5 bine yakın çocuğun hayatını kaybettiğin söyledi.
Birleşmiş Milletler ve diğer kurumların sosyal medya fenomenine döndüğünü ve tweet atmak dışında elini taşının altına koyamaz olduğunu dile getiren Katırcıoğlu, "Bu savaşın sonunda kazanan mutlaka insanlık; kaybeden, zalimler ve zalimliğe göz yumanlar olacak. Tarih Auschwitz ve Srebrenitsa'da olduğu gibi onları da yargılayacak. Tüm bunların sonundaysa adil bir dünyanın kuruluş meşalesi bu topraklardan yanacak. Sürdürülen bu katliam sadece Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne değil insan haklarının temel sözleşmesi olarak kabul edilen ve tüm devletlere emsal teşkil eden 1948 İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne ve türevi olan diğer sözleşmelere de açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Ancak İsrail yönetimi hukuk ve vicdan tanımadan bombalamaya, öldürmeye, katletmeye ve savaş suçu işlemeye devam ediyor." diye konuştu.
"972 çocuk güvenli illerdeki çocuk kuruluşlarına nakledildi"
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Ayşegül Yıldırım Kara, kuruluş bakımı altındaki çocuklarla ilgili deprem sonrasında hemen bir durum tespiti yaptıklarını belirterek "Orada şunu gördük ki tek bir çocuğumuzun bile burnu kanamamıştı. Ne çocuk evleri sitelerimizde ne de çocuk evlerimizde çocuklarımızın bir tanesinde bile herhangi bir sıkıntı olmadı. Onları yaklaşık 24 saat içinde deprem bölgesinden tahliye ettik. Deprem çok büyük bir depremdi, çok fazla sıkıntı vardı. Kriz masasında komisyonlar, kurullar oluşturduk. Sorunları hızlı bir şekilde koordinasyonları da diğer kurum ve kuruluşlarla yürüterek hızlı bir şekilde çözmeye çalıştık." açıklamasında bulundu.
Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü Daire Başkanı İbrahim Kürşat Ergüt de deprem sonrasında koruma altındaki çocukların tahliye planı ve uygulamalarının yapıldığını, 972 çocuğun güvenli illerdeki çocuk kuruluşlarına nakledildiğini bildirdi.
Refakatsiz ve kimliksiz çocuklara yönelik yürütülen çalışmalar hakkında da bilgi veren Ergüt, kriz birimi oluşturulduğunu, hastane çocuk takip ekipleri ve refakatçi desteğinin sağlandığını, kimliksiz ve ailesine ulaşılamayan tüm çocukların DNA tespitinin de yapıldığını anlattı. Ergüt, deprem sonrası kayıt altına alınan ve takibi yapılan çocukların durumuna ilişkin de "1914 refakatsiz çocuktan bin 865'i ailesine teslim edildi." bilgisini paylaştı.
"4 bin 474 rehberlik uzmanı psikososyal destek hizmetinde yer aldı"
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Mustafa Otrar da depremden etkilenen illerdeki öğrencilerin psikososyal durumu ve rehabilitasyonuna ilişkin sunum yaptı.
Öğrencilere en fazla verdikleri hizmetlerden birinin psikolojik sağlamlıklarını destekleyecek faaliyetler olduğunu aktaran Otrar, "Yakınlarından birini kaybeden bir kişinin yaşadığı travmanın onda nasıl bir tepkiye dönüşeceğinin standart bir formu yok. Bir öğrenci depresif moda girerken bir diğer öğrenci manik moda girebilir. Biz bu durumda herkese benzer bir hizmet verelim şeklinde hareket etmekte zorlanırız, genelleyemeyiz. Sahada 4 bin 574 rehberlik uzmanımız fiilen psikososyal destek hizmetlerine katılmıştır. 416 çadır veya birimde bu hizmeti sundular." dedi.
