Haberler

TBMM Genel Kurulu'nun Olağanüstü Toplantısı

Abone Ol

Adalet Bakanı Bozdağ: "Derdimiz gerçeğin ortaya çıkması, 30 Mart'ın seçim değirmenine su taşımak değil" "Bakanlarla ilgili, bakanlık göreviyle alakalı hususlarda meclisi harekete geçirme görevi savcılara ait değil" "Soruşturma komisyonu üyeleri dışında milletvekillerine kapalı olan hususun, komisyon kurulmadan bütün milletvekillerinin önüne getirilmesi Anayasa'ya da İçtüzüğe de kesinlikle aykırıdır" "Adalet Bakanlığı fezlekeleri 26 gün sonra iade etti.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, haklarında fezleke düzenlenen dört eski bakanın, soruşturma komisyonu kurulması için Meclis Başkanlığı'na başvurduğunu ve AK Parti Grubu'nun önerge verdiğini belirterek, "Derdimiz gerçeğin ortaya çıkması, 30 Mart'ın seçim değirmenine su taşımak değil" dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda, eski AB Bakanı Egemen Bağış, eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, eski İçişleri Bakanı Muammer Güler ve eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar hakkındaki fezlekelerin Meclis'e geç sevkedildiği gerekçesiyle CHP'nin Genel Görüşme önergesinin görüşülmesine geçildi.

Hükümet adına konuşan Adalet Bakanı Bozdağ, Cumhuriyet Savcılığı'nın eski bakanlar hakkındaki dosyayı Adalet Bakanlığı'na gönderdiğini anımsattı. Dosyanın bakanlığa 3 Ocak 2014'te geldiğini ve 26 gün sonra iade edildiğini anlatan Bozdağ, "Basında, dosyanın 45 gün bakanlıkta bekletildiğine ilişkin değerlendirmeler yapıldı. Bu gerçek dışı değerlendirmedir. Bakanlığın bunu yapması, yetkisi dahilinde işlemdir" diye konuştu.

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 21 Aralık 2011 tarihli genelgesine göre, görevde bulunan ya da görevden ayrılan başbakan ya da bakanlar hakkında görevleriyle ilgili şikayetlerin doğrudan Meclis'e gönderilmesi gerektiğini dile getiren Bozdağ, kendilerinin de buna uygun davrandıklarını belirtti. Bozdağ, Bakanlık'ta dosyanın içeriğine bakma yetkisi bulunmadığını, üst yazı dışında evrakın içine bakılmasının mümkün olmadığını söyledi.

İşlemin mevzuata uygun olup olmadığına bakmak gerektiğini ifade eden Bozdağ, "İşlemimiz doğrudur, mevzuata uygundur" dedi.

-"3 ay geçti, neden önerge vermediniz"

Başbakan ya da bakanlar hakkındaki soruşturma usulleri konusunda önceki yıllarda da tartışmalar yapıldığını anlatan Bozdağ, şöyle devam etti:

"Bakanlarla ilgili, bakanlık göreviyle alakalı hususlarda Meclis'i harekete geçirme görevi savcılara ait değil. Hükümeti denetleme yetkisi parlamentoya ait. Parlamento bu denetim fonksiyonu yetkisini kullanacaktır. Bakanlarla ilgili işlem yapılacaksa, bu işlemi yapmanın yolunu Anayasa 100 açıkça ifade ediyor. Milletvekillerinin onda birinin yazılı başvurusuyla soruşturma komisyonu istenebilir. İçtüzük de söylüyor. O zaman yol belli. Bu, savcıların yazısı değil, ancak milletvekillerinin kararıyla mümkün olabilir Anayasamıza göre.

CHP 55 imzayla önergeyi verebilirdi. Tartışmalar 17 Aralık'ta gündeme geldi. 3 ayı geçti, neden bu güne kadar vermediniz? Anayasa savcılıktan evrak, yazı istemiyor. 'Milletvekilleri bunu yapar' diyor. Önemli olan Anayasa'ya uygun hareket etmektir."

Bozdağ, dönemin CHP Grup başkanvekilleri Kemal Kılıçdaroğlu, Hakkı Süha Okay ve Kemal Anadol'un, o dönem İçişleri Bakanı olan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ile ilgili 4 Haziran 2008'de Meclis Soruşturması önergesi verdiğini anlatarak, "Sayın Atalay ile ilgili savcılardan yazı mı geldi, bakanlıklardan bir şey mi geldi? Gazetelerde çıkan haberler üzerine böyle bir yola gidildi" dedi.

Bekir Bozdağ, CHP Grubu'nun, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında İçişleri Bakanlığı'nda kadrolaşma iddiasıyla önerge verdiğini, bununla ilgili de herhangi bir yazı, fezleke ya da evrak beklenmediğini kaydetti.

CHP'nin imkanı olduğu halde bugüne kadar dört bakan hakkında Meclis Soruşturması önergesi vermediğini belirten Bozdağ, "Siyaseten bunu kullanmak için yaptınız. Önerge vermeyerek seçime kadar bu değirmeni döndürmeyi hesap ettiniz. Samimiyseniz bunu 17'sinde, 18'inde, 19'unda verecektiniz. Bunu yapmadınız. Şimdi meydanlarda, orada, burada konuşup başka noktaya meseleyi taşımayın" diye konuştu.

-Soruşturmanın gizliliği

Bozdağ, adli bir süreç işlediğine dikkati çekerek, soruşturmanın gizliliğine işaret etti. Bekir Bozdağ, 1992 yılında TBMM Başkanı olan Hüsamettin Cindoruk'un eski bakanlardan Mustafa Taşar hakkındaki bir yazı örneğini, "gizlilik" kaydı taşıması nedeniyle milletvekillerine vermediğini anlattı.

İçtüzüğe göre soruşturma komisyonu çalışmalarının gizli olduğunun altını çizen Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İçtüzük, 'komisyon üyesi olan milletvekillerinden başka hiçbir milletvekili inceleyemez' diyor. Komisyona diğer milletvekilleri katılamıyor. Kalkıp bütün Meclis Genel Kurulu'nu savcı yerine koyan değerlendirme yapamayız. Burada savcının yetkilerini kullanan, sadece soruşturma komisyonudur. Soruşturma komisyonu üyeleri dışında milletvekillerine kapalı olan hususun, komisyon kurulmadan bütün milletvekillerinin önüne getirilmesi Anayasa'ya da İçtüzüğe de kesinlikle aykırıdır.

Soruşturmanın gizliliği idarenin tasarrufundan değil, yasadan kaynaklanıyor. Ceza Muhakemesi Kanunu gereği soruşturma gizlidir. Gizliliğin ihlali herkes için suç teşkil eder. Madem soruşturma komisyonu savcı yetkisiyle çalışacak, bakanlarla ilgili soruşturma yapmaya yetkili adli süreci işletecek, o zaman usulde de aynı hukuka tabi olması doğaldır. Komisyonun çalışmasını yürütürken, masumiyet ilkesine riayet etmesi, lekelenmeme hakkına riayet etmesi, kişinin hukukunu, onurunu koruması esastır. İnsanların onurunu, haysiyetini ayaklar altına alan yaklaşım doğru değildir.

Partizanca tavır takınmayı da İçtüzük yasaklıyor. Burada partizanlık yapılmaz. Neden? İnsanlara ciddi isnatlar var. Bunu yaparken tarafsız olmak durumundasınız. İçtüzük çok açık. 'Meclis soruşturma komisyonu için her parti üç kat aday gösterir, üyeler kurayla Başkanlık Divanı'nda belirlenir' diyor. 'Partiler grup kararı alamaz' diyor. Neden? Gruplar bu işe müdahil olmasın. 'Oylama gizli yapılsın' diyor. Neden? İnsanlar vicdanıyla baş başa kalsın diye."

-"Meclis, kendi usulü çerçevesinde değerlendirecek"

Adalet Bakanı Bozdağ, CHP'nin önerge vermemesine rağmen eski bakanların Meclis Başkanlığı'na başvurduğunu ve "Onurumuzu, haysiyetimizi yeteri kadar incittiler, Meclis bu işe sahip çıksın, soruşturma komisyonu kurulsun, gerçek ortaya çıksın" dediğini dile getirerek, AK Parti Grubu'nun da buna uyarak, soruşturma komisyonu önergesi verdiğini söyledi.

Bozdağ, "Bizim derdimiz gerçeğin ortaya çıkması, 30 Mart'ın seçim değirmenine su taşımak değil. Şimdi seçim arifesinde olağanüstü toplantıya çağırdınız. Kim yanlış yaptıysa, kim hukukun dışına çıktıysa hak ettiği cezayı almasından asla rahatsız olmayız" diye konuştu.

Hiçbir zaman suçun üstünü örtmediklerini ve örtmeyeceklerini belirten Bozdağ, "Meclis bu işe bundan sonra kendi usulü çerçevesinde vaziyet edecek, değerlendirmeleri yapacak. Meclis'in bu değerlendirmelerine hepimizin saygı duyması lazım. Anayasa ve İçtüzük açık olduğu halde hukuku kendi siyasal düşüncelerimize göre bükersek, bu ciddi müesseseye zarar vermiş oluruz" dedi. - TBMM

Kaynak: AA / Politika

Adalet Bakanlığı Egemen Bağış Bekir Bozdağ Ak Parti Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title