Torba Tasarı" TBMM Genel Kurulunda
Maliye Bakanı Naci Ağbal, yurtdışındaki varlıklarını Türkiye'ye getiren vatandaşlarla ilgili araştırma, inceleme ve soruşturma yapılmayacağını, ancak 2018 yılından itibaren yurtdışındaki varlıklara ilişkin ülkeler arasında bilgi paylaşımına başlayacaklarını belirtti.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, yurtdışındaki varlıklarını Türkiye'ye getiren vatandaşlarla ilgili araştırma, inceleme ve soruşturma yapılmayacağını, ancak 2018 yılından itibaren yurtdışındaki varlıklara ilişkin ülkeler arasında bilgi paylaşımına başlayacaklarını belirtti.
TBMM Genel Kurulunda, Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı'nın 2. bölümünün görüşmelerine geçildi.
Bölüm üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Maliye Bakanı Ağbal, varlık barışı uygulamasında kanunun verdiği yetkiyi de kullanarak süreyi uzattıklarını söyledi.
Bakanlık olarak bu konuda tedbir düzenlemesi yaptıklarını anlatan Ağbal, "Böylece vatandaşlarımız yurtdışında olan varlıklarını, parasını, dövizini, altınını, menkul kıymetlerini güvenli bir şekilde Türkiye'ye getirebilecek. Varlıklarını getiren vatandaşlarımızla ilgili araştırma, inceleme, soruşturma asla söz konusu olmayacak. Biz de Bakanlık olarak varlık barışının uygulanmasıyla ilgili önümüzdeki aylardan itibaren yoğun bir çalışma yapacağız." dedi.
Vatandaşın bu imkandan yararlanmasını tavsiye eden Ağbal, "2018 yılından itibaren yurtdışındaki varlıklara ilişkin olarak ülkeler arasında bilgi paylaşımına başlayacağız. Onun için bu çalışmanın vatandaşlarımızın menfaatine bir uygulama olduğunu söyleyeyim." ifadelerini kullandı.
Vatandaşların varlıklarını getirdiklerinde Maliye Bakanlığına bildirimde bulunma durumunda olmadıklarının altını çizen Ağbal, "Vergi dairelerinde de herhangi bir şekilde bildirim alınması söz konusu değil. Burada yapılan uygulamada vatandaşlarımız rahat bir şekilde varlıklarını bankalara, finans kuruluşlarına getirecekler." diye konuştu.
Eğitim yatırımlarına da değinin Ağbal, 14 yıl içinde eğitime çok ciddi kaynaklar aktardıklarını söyledi. Okul ve derslik sayılarını artırdıklarını belirten Ağbal, özellikle Kredi ve Yurtlar Kurumunun, barındırdığı öğrenci sayısını iki katına çıkardığını dile getirdi.
Açıktan atama yapılacak kadroların durumu hakkında da değerlendirmede bulunan Ağbal, şunları kaydetti:
"2017 yılında kamuya ilk defa açıktan atama yapılacak personel sayılarına ilişkin çalışmaları Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlığı ile birlikte yürüteceğiz. Yapılan çalışmalar neticesinde de hangi kuruma, hangi unvanda ne kadar açıktan atama yapılacağını belirleyeceğiz. Bu çalışmaların neticesi de önümüzdeki dönemde ortaya çıkacak." dedi.
"Halkın satın alma gücü çok düştü"
Tasarının 2. bölümü üzerinde partisi adına söz alan CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, İzmir'de yaşanan terör saldırısında şehit olan kamu görevlilerine Allah'tan rahmet diledi.
Uluslararası istihbarat örgütlerinin, bu terör örgütlerini istedikleri gibi yönlendirdiğini ifade eden Kuşoğlu, "Bunu hepimizin dikkate alması, bundan sonrasıyla ilgili olarak da hepimizin bu gerçeği görerek hareket etmesi, düşünmesi, buna göre tedbir alması gerekiyor." diye konuştu.
Tasarının kritik dönemde gündeme geldiğini belirten Kuşoğlu, şöyle konuştu:
"Ekonomiyle ilgili olarak da bu kritik durum söz konusu. Özellikle bu dönemde, halkın satın alma gücü maalesef çok düşmüş durumda. Büyük sıkıntılar var. Halkın talebinde ve ihracatta düşüşler söz konusu. Dolayısıyla, ürettiğimiz bir malı hem yurtiçinde hem de yurtdışında satamıyoruz. Bunun böyle devam etmesi durumunda ekonomiyle ilgili olarak çok daha sıkıntı olacağı açıktır. Ekonominin tüm enstrümanlarının verileriyle ilgili belirsizlik devam ettiği sürece bizim bunları toparlamamız mümkün değil."
Kuşoğlu, sıkıntılı bir süreçte başlayacak anayasa değişikliği ile ilgili teklifin çok iyi düşünülmesi, tartışılması ve halka sorulması gerektiğinin altını çizerek, "Ayrıntılara girmemiz gerekiyor. Hepimizin bu konuyla ilgili çok önemli sorumluluğu var. İnşallah bu sorumluluğun altından hepimiz başarıyla kalkarız." diye konuştu.
'Kimden gelirse gelsin şiddet eylemlerini kınıyoruz"
HDP Iğdır Milletvekili Mehmet Emin Adıyaman da sözlerine İzmir'de yaşanan terör saldırısında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara şifa dilekleriyle başladı.
Adıyaman, "Kimden gelirse gelsin, amaç ne olursa olsun şiddet olaylarıyla, şiddetle çözüm arama yöntemini doğru bulmadığımızı ve bu tür şiddet eylemlerini kınadığımızı ifade etmek istiyorum." dedi.
Hükümetin terörle mücadele politikalarını eleştiren Adıyaman, "Kürtler başta olmak üzere, tüm dost halklarla eşit, özgürlükçü bir Suriye'nin oluşması temelinde bir politika üretilmesi halinde Türkiye, Ortadoğu'daki bu çıkmazdan en faydalı ülke olarak çıkacaktır. Aksi halde yeni bir yanlış politika izlerseniz, bunun yansıması, maalesef bize ve halklarımıza ağır bedeller ödettirecektir." ifadelerini kullandı.
"Ekonomi 2016 yılını kabus gibi geçirmiştir"
MHP Adana Milletvekili Mevlüt Karakaya ise tasarının genel gerekçesinde yatırım ortamının iyileştirilmesi, işletmelerin büyümelerinin teşviki, yatırım, üretim ve istihdamın artırılmasının hedeflendiğini belirtti. Ancak istihdam konusunda getirilen tek düzenlemenin Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesine ilave kadro ihdas edilmesi olduğunun görüldüğünü söyleyen Karakaya şöyle devam etti:
"Türkiye ekonomisi 2016 yılını kabus gibi geçirmiştir. Tasarruflardaki yetersizlik, dış ticaretteki gerileme, cari açıktaki düşüş seyrinin tersine dönmüş olması, bütçe açığının büyümesi, Türk lirasının yüzde 30'a yaklaşan değer kaybetmesi söylenebilecek bazı başlıklardır. Esasen, ekonomik darboğazın temel bileşenleri ortaya çıkmıştır. Türkiye ekonomisi gün geçtikçe emsal ülkelerden negatif yönde ayrılmaktadır."