Trabzon'da KKTC'nin Dünü ve Bugünü Konulu Konferans Düzenlendi
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) Trabzon Konsolosu Erek Çağatay'ın konuşmacı olarak yer aldığı konferansta, Kıbrıs Türk halkının geçmişte ve bugün yaşadığı izolasyonlar ve Türk ordusunun Kıbrıs Barış Harekatı'ndaki rolü ele alındı.
Trabzon'da, "KKTC'nin Dünü ve Bugünü" konulu konferans düzenlendi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, üniversitenin ev sahipliğinde Nazım Terzioğlu Amfisi'nde gerçekleştirilen konferansta, bugün Gazze'de yaşananların, geçmişte Kıbrıs Türk halkına Rumlar tarafından yapıldığını söyledi.
Kıbrıs Türk halkının halen yaşadığı bazı izolasyonların olduğunu belirten Çuvalcı, "Biz yavru vatana sahip çıkıyoruz. Nerede bir zulüm varsa Türkler adalet, sevgi ve barış getirmek için her zaman oradadır. Hiçbir zaman masum bir insanı öldürmemişiz. Batı değerleri ve kültürünü görüyorsunuz, şu anda Kıbrıs Türk halkına yapılıyor. Spor organizasyonlarına katılamıyorlar, değişik şekilde izole edilmişler. Ama biz arkalarındayız. Türk ordusu 1974'te Kıbrıs Barış Harekatı'nı başlattı. Bugün eğer orada bir barış varsa, Türk ordusu sayesindedir." dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) Trabzon Konsolosu Erek Çağatay ise Türk halkının asırlardır Kıbrıs'ta sürdürdüğü varlığının, 40 yıl önce kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın liderliğinde KKTC olarak taçlandırıldığının altını çizdi.
Çağatay, uluslararası toplum tarafından haksız şekilde izolasyona uğrayan KKTC'nin, bağımsız ve egemen bir devlet olarak sonsuza dek yaşayacağını vurgulayarak şöyle devam etti:
"'Yurtta sulh, cihanda sulh' ilkesine bağlı olarak her geçen gün kalkınmaya ve güçlenmeye devam edecektir. Ana vatan Türkiye'ye, mücadelemizin her aşamasında maddi ve manevi anlamda yanımızda olduğu için müteşekkiriz. Kıbrıs Türk halkı olarak adada adil ve kalıcı bir anlaşmaya varılması konusundaki iyi niyetli, yapıcı tutumumuzu sürdürmeye devam etmekteyiz. KKTC, Kıbrıs'ta mevcut olan iki devletin egemen eşitliğinin, eşit uluslararası statüsünün güvence altına alınacağı bir zemin temelinde acil ve sürdürülebilir bir anlaşmaya ulaşılabileceği teminini, Türkiye Cumhuriyeti'nin büyük desteğiyle Birleşmiş Milletler nezdinde kayda geçirmiş ve tüm dünyaya ilan etmiştir."
"Kıbrıs, tarihte ve bugün stratejik olarak büyük öneme sahiptir"
KTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Siyasi Tarih Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Süleyman Erkan, Kıbrıs'ın tarihte ve bugün stratejik olarak büyük öneme sahip olduğunu dile getirdi.
Akdeniz'deki üçüncü, Doğu Akdeniz'deki tek büyük ada konumundaki Kıbrıs'ın, tarihte bütün egemen güçlerin elde etmek istediği bir yer olduğuna dikkati çeken Erkan, şu değerlendirmede bulundu:
"Kıbrıs eşittir üs tabirini rahatlıkla kullanabiliriz. Osmanlı Devleti'nin, Kıbrıs'ı fethetmesinin 1571'de Lala Mustafa Paşa tarafından gerçekleştirildiğini biliyoruz. Kanuni Sultan Süleyman'dan sonra alınmasını ben tarihsel bir gecikme olarak düşünüyorum. Daha önce alınabilirdi ama çeşitli sebepler bulunuyordu. Denge politikaları bunu geciktirmiş olabilir. 1878 yılına kadar Kıbrıs, Osmanlı egemenliğinde kalmış ve bir eyalet olarak yönetilmiştir."
Erkan, Kıbrıs sorununun ortaya çıkmasında 1947'nin önemli olduğuna işaret ederek, "Çünkü bu tarihten itibaren İtalya ve Yunanistan arasındaki anlaşmayla 12 Ada'yı savaş tazminatı olarak Yunanistan'a bırakmıştır. Yunanistan, Ege adalarından sonra Akdeniz adalarını da almış, alamadığı tek ada Kıbrıs kalmıştır. Dolayısıyla bu tarihten itibaren Yunanistan, Kıbrıs'ı da ilhak etmek için Yunanca Enosis denilen davasını başlatmıştır." diye konuştu.
Konferansa, Vali Aziz Yıldırım, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Atilla Ataman, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.