Türkiye AB Karma Parlamento Komisyonu toplantısındaki Kıbrıs tartışması
KUBİLAY ÇELİK - Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbakanı ve AK Parti Siirt Milletvekili Afif Demirkıran, komisyonun özellikle Rum ve Yunanlı üyelerinin, zaman zaman, Türkiye için 'Kıbrıs...
KUBİLAY ÇELİK - Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbakanı ve AK Parti Siirt Milletvekili Afif Demirkıran, komisyonun özellikle Rum ve Yunanlı üyelerinin, zaman zaman, Türkiye için 'Kıbrıs'ta İşgalci' ifadesini kullandıklarını belirterek, "Ama kendileri orada Barış Harekatı'ndan önce yapmış oldukları zulmü bir şekilde hatırlamadan bu kelimeyi kullanıyorlar" dedi.
Demirkıran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu'nun TBMM'de düzenlenen toplantısında, Kıbrıs konusundaki tartışmaları değerlendirdi.
Afif Demirkıran, Türkiye- AB ilişkilerini sıcak tutması, ilişkilere katkı sağlaması gereken komisyonun, bazen bunun tam aksini yapabildiğini söyledi.
Komisyon üyelerinin altısının Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum kesiminden olduğunu belirten Demirkıran, özellikle bu üyelerin, her toplantıyı "Kıbrıs platformuymuş" gibi algılayarak davrandıklarını ifade etti.
Bu nedenle TBMM'deki toplantıda da "Türkiye'nin Kıbrıs'ta işgalci" olarak nitelendirildiğini belirten Demirkıran, bunu asla kabullenemeyeceklerini ve bu tür durumlarda gerekli cevapların verildiğini kaydetti.
-"Yaptıkları zulmü hatırlamıyorlar"
Türk askerinin garantörlük anlaşması gereği Kıbrıs'ta olduğunu vurgulayan Demirkıran, "Zaten, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 'evet' dediği Annan Planı'na onlar da 'evet' demiş olsaydı, Türk askeri kademeli olarak adadan çekilecekti. Ancak hem bu plana 'hayır' diyecekler ve hem de Türkiye'yi orada 'işgalci' olarak tanımlayacaklar. Bunu biz kesinlikle kabul edemeyiz. İşgalci kelimesini zaman zaman kullanıyorlar ama bunun cevabını da alıyorlar. Kendileri orada Barış Harekatı'ndan önce yapmış oldukları zulmü bir şekilde hatırlamadan bu kelimeyi kullanıyorlar" diye konuştu.
Komisyondaki Rum ve Yunanlı üye sayısına dikkati çeken Demirkıran, Mayıs ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçiminin ardından bu duruma ilişkin girişimlerde bulunacaklarını belirtti. Demirkıran, Parlamento Başkanı ve oradaki siyasi gruplarla görüşerek, komisyonun üye sayısının, üye ülke sayısı ile eşdeğer şekilde planlamasını isteyeceklerini dile getirdi.
-AB ile vize muafiyeti
AB ile vize muafiyeti konusuna değinen Demirkıran, bu gelişmenin Türkiye kamuoyunda olumlu bir hava oluşturacağını ifade etti.
AB ile müzakerelerin aslında 1999 yılındaki Helsinki görüşmeleri ile başladığını, AK Parti hükümetleri dönemi ile birlikte bu müzakerelerin yoğunlaştığını belirten Demirkıran, "O zamanlar Türkiye'de yapılan kamuoyu araştırmalarında halkın yüzde 75'inin, hatta benim seçim bölgem olan Güneydoğu'da yüzde 80'inin AB'ye karşı bir teveccühü vardı. Ancak zaman içinde fasılların bloke edilmesi, çifte standart uygulanması, Türkiye ile ilgili Avrupalı bazı liderlerin söylemleri nedeniyle şu anda bu oran 40'ın altına düştü" diye konuştu.
Demirkıran, vize muafiyeti konusundaki gelişmenin, bu oranı yeniden artıracağına inandığını vurguladı.