Türkiye AB'ye Neden Üye Değil?
"AB Krizde: Güçlükler ve Fırsatlar" konferansı 21 Mayıs Pazartesi günü Dolapdere Kampüsü'nde gerçekleştirildi.
Avrupa Birliği'nin içinde olduğu krizin değerlendirildiği "AB Krizde: Güçlükler ve Fırsatlar" adlı konferansın açılış konuşmasını AB Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Nuri Yaşar ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Turgut Tarhanlı yaptı.
Konferansa, New York Üniversitesi Hukuk Fakültesi Avrupa Birliği Jean Monnet Kürsüsü Sahibi, Uluslararası ve Bölgesel Ekonomi Hukuku ve Adalet İçin Jean Monnet Merkezi Direktörü Prof. Dr. Joseph H. H. Weiler, Avrupa Birliği Adalet Divanı Eski Savcısı, Avrupa Üniversitesi Enstitüsü, Robert Schuman İleri Etüdleri Merkezi ve Hukuk Departmanı AB Hukuku Ortak Kürsüsü Sahibi Prof. Dr. Luis Miguel Poiares Maduro, İstanbul Bilgi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asaf Savaş Akat ve AB Genel Sekreterliği Kurucu Genel Sekreteri, TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Dış İşleri ve AB Uyum Komisyonu Başkanı ve Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkan Danışmanı Emekli Büyükelçi Volkan Vural konuşmacı olarak katıldı.
Türkiye'nin AB'ye tam üye olamamasının nedeni Müslüman bir ülke olması…
Prof. Dr. Joseph H. H. Weiler, " Türkiye'nin AB'ye katılımı Avrupa açısından zorunlu görünüyor. Türkiye'nin AB'ye katılımını zorlaştıran ise ne geçmişi ne de Kıbrıs meselesi değil tamamen Müslüman ülke olmasından kaynaklanıyor. Türkiye Müslümanların olduğu büyük bir ülke. AB bunu henüz kabul edemiyor. Hristiyan bir ülke olsaydı AB Türkiye'yi çoktan kabul etmiş olurdu" dedi.
Weiler, Avrupa'nın krizden çıkmaya çalıştığını ama bu krizin derin bir kriz olduğunu ve bazı zayıflıkları ortaya koyduğunu da belirtti.
AB'nin meşruiyet kaynakları büyük ölçüde tükenmiştir
Prof. Dr. Luis Miguel Poiares Maduro, "AB'nin meşruiyet kaynakları büyük ölçüde tükenmiştir. Ulusal çözümler aramak sadece şu iki sonucu doğurur; ya bir sonuca varılamaz ya da bazı devletlerin daha üstün konuma gelmesine neden olur. Krizler nedeniyle vatandaşları cezalandırmak yerine AB fonlarının yapısını değiştirmek ve finansal işlem vergisi getirmek çözüm olabilir. Kriz bize tutku ile mantık arasındaki ilişkiyi tekrardan oluşturma gereğini gösteriyor" dedi.
Türkiye Gümrük Birliği'nde kalıp kalmayacağına karar vermeli
Türkiye'nin AB'ye tam üye olmasının AB'nin faydasına olacağını belirten Prof. Dr. Asaf Savaş Akat, "Avrupa Birliği'ndeki egemen devletlerin çok ciddi kamu borçları var. Bunlar müreffeh bir yaşam için olumlu bir manzara değil. Türkiye iyi bir performans gösteriyor. Genç nüfus var, risk alıyor, girişimci. Türkiye'nin AB'ye katılması iyi olurdu. Avrupa Türkiye'yi tam üye olarak almazsa Türkiye'nin Gümrük Birliği'nde kalıp kalmayacağına karar vermesi gerekiyor. Uzun dönemde AB'ye tam üye olmasa bile Türkiye'nin avantajı Gümrük Birliği'nde kalmak olacaktır. Zaten 10-15 yıl sonra Türkiye bu kadar çok problemi olan Avrupa Birliğine katılmalı mıyım diye düşünecek" dedi.
Bu krizden çıkış kolay olmayacak
Emekli Büyükelçi Volkan Vural ise, "Avrupa Birliği ciddi krizdedir. Bu kriz ekonomik krizin ötesinde siyasi ve güven krizidir. Bu krizden çıkış çok kolay olmayacaktır" diye konuştu.
