Türkiye'de çağdaş mimarinin iki farklı örneği TBMM binası ve Camisi
TBMM binası ve Camisi yapıldığı dönemlerde farklı mimari yapıları ve özgün tasarımlarıyla dikkati çekiyor.
TBMM binası ve Camisi yapıldığı dönemlerde farklı mimari yapıları ve özgün tasarımlarıyla dikkati çekiyor.
AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, TBMM tarafından kullanılmaya devam edilen Üçüncü Meclis binasının yapımına Gazi Mustafa Kemal Atatürk döneminde karar veriliyor.
4 Aralık 1936 tarihli Başkanlık Divanı kararı ve 11 Ocak 1937 tarihli kanunla yeni bir meclis binası yapımı karara bağlanıyor. Bu kapsamda kurulan inşaat komisyonu tarafından uluslararası bir proje yarışması düzenleniyor.
Özel olarak davet edilen mimarlar arasında yapılan yarışmaya Türk mimarların katılamadığı, yapılan itiraz sonucunda ise Komisyon tarafından Türk mimarların da yarışmaya katılmasına karar verildiği belirtiliyor.
Yarışmaya 14 proje katılıyor, yabancı mimarların oluşturduğu jüri, bu projelerin arasından 3 projeyi de birinciliğe layık görüyor. Bu üç proje arasından ise Atatürk'ün de beğendiği Prof. Dr. Clemens Holzmeister'ın projesi üzerinde karar kılınıyor. Holzmeister'ın TBMM binasının proje işleri ile ilgili görevlendirildiğine dair kararname Atatürk tarafından imzalanıyor.
Holzmeister, bugünkü TBMM binasının yanı sıra Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı, TBMM Başkanı konut ve misafirhanesinin projelendirme görevini de alıyor.
Atatürk'ün vefatından yaklaşık bir yıl sonra 26 Ekim 1939'da dönemin TBMM Başkanı Mustafa Abdülhalik Renda'nın katılımıyla TBMM binası temel atma töreni düzenleniyor.
Meclis binası için ayrılan ödeneğin bütçeye ağır bir yük getirmesi, döviz sıkıntısı ve II. Dünya Savaşı'nın Türkiye'yi etkilemesi nedeniyle 1941'de ara verilen inşaat 26 Temmuz 1942'de yeniden başlıyor.
Tamamlanamayan TBMM binası, çok partili döneme geçilmesiyle birlikte tartışmalara neden oluyor. Bu tartışmalar sonucunda Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı binalarının yapımından vazgeçilerek, TBMM binasının inşaatının sürdürülmesine karar veriliyor.
Yapımı yavaş ilerleyen TBMM binası için 1957'de Ankara'da yapılan Bağdat Paktı Bakanlar Konseyi Toplantısı dönüm noktası oluyor. Dönemin Başbakanı merhum Adnan Menderes'e, toplantının TBMM binasında yapılması önerisinin sunulması üzerine çalışmalar hız kazanıyor ve mekan toplantı için hazır hale getiriliyor. Ancak 27 Mayıs 1960 askeri darbesi nedeniyle merhum Başbakan Menderes, 6 Ocak 1961'de Kurucu Meclis toplantısıyla hizmete açılan TBMM binasındaki çalışmalara katılamıyor.
TBMM binasının sembolik simgeleri
Türkiye Cumhuriyeti'nin ideallerini ve gücünü simgeleyecek bir biçimde sağlam ve dayanıklı bir nitelikte tasarlanan TBMM binasının birçok bölümünde sembolik önemi olan detaylar dikkati çekiyor.
Yerleşim alanı 19 bin 372 metrekare olan TBMM binasının toplam kullanım alanı ise 56 bin 775 metrekareyi buluyor.
TBMM binasının 5 giriş kapısından biri olan şeref kapısını çevreleyen sütunların en üst sağ ve sol köşelerinde ay yıldız motifleri kullanılıyor. Öte yandan aynı kapının yanlarında bulunan hasır motifler ise Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü simgeliyor.
Binanın bir diğer dikkati çeken kapısı ise TBMM Başkanı ve Cumhurbaşkanının kullanımına açık olan "Damlalı Kapı" (Salkım Kapı) adı verilen kapı. Anıtsal etkinin başka bir yansıması olan bu kapı ise iki kanatlı ve bronz bir kapı olarak tasarlanmış.
TBMM binasının tavanlarını süsleyen avizeler ise mimar Holzmeister'ın bürosunda çizilerek Çekoslovakya'da Bohemya kristallerinden üretilmiş.
Binanın dış yüzeyi Eskipazar ve Malıköy taşlarıyla yapılırken, çatısı bakırlarla kaplanmış. Binanın yapımında 14 bin metrekare meşe dişbudak, maun ve ceviz kaplama, 10 bin metrekare meşe parke, 10 bin metrekare kauçuk ve linolyum döşeme, 3 bin metrekare Kütahya çinisi kullanılmış. Çatı için de 260 ton bakır harcanmış.
Meclis Cami, alışılagelmişin dışında mimarisiyle öne çıkıyor
TBMM kompleksi içinde milletvekilleri ve meclis çalışanlarının kullanımı için inşa edilen TBMM Cami, mimari açıdan klasik cami tasarımından uzak olmasıyla dikkati çekiyor.
Yapımına 1986 yılında başlanan cami, merhum 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde 1989 yılında tamamlanıyor. Cami yapımı öncesinde TBMM Genel Sekreterliği, TBMM Başkanlık Divanına projenin Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca yürütülmesi için Ulusal Proje Yarışması yapılmasını öneriyor. Dönemin TBMM Başkanı Necmettin Karaduman başkanlığındaki Divan, caminin projelerinin yarışma usulü ile belirlenmesini karara bağlıyor.
Caminin, ana bina ile uyumlu, Türk ve İslam cami mimarisine uygun, çağdaş, 500 kişilik, tek kitle ve minareli olması isteniyor. Kompleksin kültürel ve sosyal amaçlı bir yapı olması da isteniyor.
Caminin yapımı için 1984 yılında kurulan komisyon, Holzmeister'ın Halkla İlişkiler Binası için onay verdiği Behruz Çinici'ye caminin yaptırılmasını uygun görüyor ve bu görüş TBMM Başkanlık Divanınca da kabul ediliyor.
Şeffaf mihrap, gömülü bahçe, revakta sütunların, minare ve kubbenin olmaması; camiyi mimari açıdan diğer camilerden ayıran özellikler arasında yer alıyor.
Caminin büyük bölümü arazinin eğimi içine gizlenirken, minaresi iki balkon ve bir selvi ağacıyla temsil ediliyor. Camdan kıble duvarı ve mihrabıyla tasarlanan caminin manzarası ise cennet imgesini temsil eden gömük bir bahçe.
TBMM Cami, 1995'te İslam kültürünü başarıyla yorumlayan çağdaş tasarım mimarlık eserlerine verilen Ağa Han Mimarlık Ödülü'ne layık görülüyor.