Umarım Barış Rüzgarı Tersine Dönmez
CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, 'çözüm süreci' ile birlikte yeni bir umut oluştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, 'çözüm süreci' ile birlikte Doğu ve Güneydoğu'da yeni bir umut oluştuğunu, barış rüzgarlarının esmeye başladığını belirterek, "Umarım bu rüzgar tersine dönmez" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker ile birlikte, Şanlıurfa'nın Kısas Beldesi'nde düzenlenen 10'uncu Geleneksel Aşure Şenlikleri'ne katıldı. 3 bin kişiye aşure dağıtılan şenlikte, halk ozanları deyişler seslendirdi, yerel sanatçılar konser verdi. Şanlıurfa Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Al, Kısas Belde Belediye Başkanı Ali Ersöz, sivil toplum örgütü temsilcileri ile vatandaşların katıldığı şenlikte semah gösterisi de ilgiyle izlendi.
Aşure dağıtımının ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, alana kurulan platforma çıkarak kalabalığa hitap etti. Barış adına bedel ödeyen tek partinin CHP olduğunu ve çözüm süreciyle esen olumlu rüzgarların kendilerini sevindirdiğini ifade eden Matkap, şunları söyledi:
"Herkesin gözünde pırıltı umut var. Kısas beldemizde bugün barış ve sevgi rüzgarları esiyor. Umarım bu güzellikler, bütün Türkiye'ye yansır. Türkiye'de hiç bir şey doğru yansıtılmıyor. Medya kontrol altında. Bu özgürlükler sağlanmadan, halk hiçbir şeyi doğru anlayamayacak. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizde ve Türkiye'nin her yerinde bir umut oluştu. Barış rüzgarları esiyor. Bu gerçekten çok güzel bir şey. Umarım bu rüzgarlar, tersine dönmez artık. Bu konuda, halkımızın yanıltılması adına her şey söyleniyor. CHP'nin tavrı sorgulanıyor. Türkiye'de barış adına raporlar yazan, bedel ödeyen tek parti CHP, ne zaman bir görüş hazırlandıysa o CHP'nin oldu. Birileri barış adına konuşmaya başladı ve CHP'yi insafsızca suçlamaya kalktı, buna kimsenin hakkı yok."
'TÜRKİYE, ANKARA'DAN YÖNETİLMELİ'
Türkiye'nin özellikle Suriye olmak üzere dış politikasını eleştiren Matkap, ülkenin Ankara'dan idare edilmediğini iddia ederek şöyle konuştu:
"Suriye'ye karşı, Suudi Arabistan ve Katar ittifakı vardı. Bunun yanına İsrail'in katılması için Amerika zorladı. Türkiye ve İsrail barıştırıldı. Şimdi de Suriye'yi yok etmek için buna Kandil'i de katmak istiyorlar. Dolayısıyla herkes bu sürece ihtiyatlı yaklaşıyor. Asıl konuşması gereken Başbakan konuşmuyor. Kimsenin barış konusunda CHP'ye laf söylemesine gerek yok. Kimsenin haddine değil, AKP'nin hiç değil. Başbakan, Suriye konusunda, Esad'a 'Kardeşim' diyordu, 'Vizeleri kaldırdım' diyordu. Şimdi de 'düşmanım' diyor Esat'a, peki ne değişti? Neden düşman oldun? Suriye'de ki halk mı değişti? Suriye'deki idare mi değişti? Suriye'de ki başkan mı değişti? Aklımıza şu geliyor. Başbakan, bir yerlerden talimat alıyor. Biz, Türkiye'ye talimatla yönlendirilen hükümeti yakıştıramıyoruz. Türkiye, Türkiye'den yönetilmeli. Türkiye, Ankara'dan yönetilmeli."
4 saat süren etkinlik, yerel sanatçıların konserleri ile sona erdi.