Yargı Hizmetleriyle İlgili Tasarı
Adalet Bakanı Ergin: "Tasarı, daha önce çıkarılan KHK içinde düzenlenen maddelerden ibaret" CHP'li Dibek: "Danıştay sizden çektiği kadar kimseden çekmedi" MHP'li Bal: "Taksim Meydanı'nda bulunanlar da Müslüman. Siz kime cihad ilan ediyorsunuz? Sizinki din, onlarınki değil mi?"
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, yargı hizmetleriyle iglili kanun tasarısının, daha önce çıkarılan KHK içinde düzenlenen maddelerden ibaret olduğunu belirtti.
TBMM Genel Kurulu'nda, Yargı Hizmetleri ile İlgili Bazı Kanunlarda Değişiklik Öngören Kanun Tasarısı görüşülüyor.
Hükümet adına söz alan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, tasarının, daha önce çıkarılan KHK'lar içinde düzenlenen maddelerden ibaret olduğunu söyledi. Ergin, tasarıyla, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, Uyuşmazlık Mahkemesi, Danıştay Daireleri, Bölge İdare Mahkemeleri, Ceza Mahkemeleri ve Sayıştay'da uygulanan adli tatil sürelerinin birbirene paralel hale getirilmesinin de öngörüldüğünü ifade etti.
Sadullah Ergin, "Tasarı, daha önce yapmış olduğumuz 650 Sayılı KHK'nın, Anayasa Mahkemesi'nce, yetki yasası kapsamı dışında kalan maddelerin iptalinin telafisi amacıyla getirilmiştir" dedi.
Tasarı üzerine söz alan CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, "Danıştay sizden çektiği kadar kimseden çekmedi. Danıştay üzerinde bu kadar oynayan başka bir iktidar olmadı" diye konuştu.
Dibek, iktidarın, "Yargıtay ve Danıştay'da çok dosya birikiyor, vatandaş mağdur oluyor" şeklindeki "süslü sözlerle" yasal düzenleme yaptığını ancak asıl amacın yüksek yargının dizayn edilmesi olduğunu ileri sürdü. Turgut Dibek, söz konusu dosyalarda da bir azalma olmadığını, aksine arttığını söyledi.
Dibek, yüksek yargının, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın vücut dilinden, ses tonundan gerekli mesajı alabilecek şekilde dizayn edilmek istendiğini iddia etti.
Gezi Parkı eylemlerinde polis memurunun bir kişiyi silahla vurarak öldürdüğüne dair görüntü olmasına reğmen, söz konusu polis memurunun tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığını anlatan Dibek, "Savcı tarafından tutuklanma istemiyle sevk ediliyor ama yargıç 'hayır' diyor. Şuna eminim ki o yargıç dosyayı değerlendirirken sıkıntılı bir süreç yaşamıştır. Sayın Başbakan, 'Benim polisim, benim polisim' dedikçe, vatandaşlara yapılan aşırı uygulamaları eleştirmedikçe, yargı tarafından o polis memurunun böyle değerlendirilmesi de doğal. Medya da Başbakan'ın sesi ve vücut dilinden mesajı alıyor ve ona göre üzerine düşeni yapıyor. Aynı anda 6-7 gazetenin aynı manşeti attığını görüyoruz" diye konuştu.
-"Yargı mensupları korkuyor"
MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, adil yargılanma hakkının ihmal edildiğini belirtti. Uzun tutukluluk sürelerinin bir kansere dönüştüğünü ifade eden Bal, kanserli hücrenin de bütün yargıyı sardığını kaydetti.
Yargıdaki diğer bir önemli sorunun delil toplama konusunda yaşandığını dile getiren Bal, bu sorunun çözülmesi için avukatlara delil toplama yetkisi verilmesi gerektiğini söyledi.
Yargı mensuplarının korktuğunu ileri süren Bal, "Deniz Feniri savcılarının maruz kaldığı olay, hakim ve savcıların kararnamelerle sürülmesi, onların dinlenmesi ve hatta aile fertlerinin araştırılmasına ilişkin hadiseler yargıyı korkutmuştur. Bu durum ciddi boyutlara ulaşmıştır" dedi.
Adalete güven duygusunun sarsıldığını, adaletsizliği içine sindiremeyen kitlelerin öfkelendiğini dile getiren Bal, bu öfkenin Gezi Parkı olaylarında patladığını savundu. Bal, "Ancak AKP'nin aklı başına gelmemiş olacak ki bu olaylarda adalete olan güvensizlik tepkisini anlamak yerine, vatandaşa Taksim Meydanı'ndaki idrar kokusunu mesaj olarak veriyor. Sayın Başbakan Taksim olaylarında ortaya çıkan öfke patlamasının sebeplerini anlamak yerine, dini ritüellerle cepheleşme politikası izlemekte. Taksim Meydanı'nda bulunanlar da Müslüman. Siz kime cihad ilan ediyorsunuz. Sizinki din, onlarınki değil mi?" diye konuştu.
Tasarı üzerinde görüşmeler devam ediyor. -