Yerel Yönetimlerde Gençlik ve Eğitim Politikaları Çalıştayı
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, uyuşturucuyla mücadele konusunda, "Bugüne kadar zaten gönüllü olarak belediyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız bu katkıları sağlıyordu.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, uyuşturucuyla mücadele konusunda, "Bugüne kadar zaten gönüllü olarak belediyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız bu katkıları sağlıyordu. Ama bundan sonra inşallah daha planlı, programlı ve eylem planına bağlı olarak bunlar daha uyumlu bir biçimde sürdürülecek" dedi.
AK Parti Genel Merkez Yerel Yönetimler Başkanlığı tarafından Gençlik Parkı'ndaki Büyükşehir Belediyesi Kabul Salonu'nda düzenlenen "Yerel Yönetimlerde Gençlik ve Eğitim Politikaları Çalıştayı", Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ile Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdulhamit Gül, milletvekilleri, belediye başkanları, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve çeşitli üniversitelerden akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirildi.
Çalıştayın açılışında konuşan Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç, Türkiye'de 25-30 milyon civarında bir genç nüfus bulunduğunu belirterek, gençlikle ilgili çalışmaların çok geniş bir kapsamı olduğunu dile getirdi. Kılıç, "Gençlik, geleceğimiz. Fakat gençler, bugün atacağımız adımlar ve erken yaşta edinecekleri bilgi, donanım sayesinde geleceğimiz olacak. Onun için bugünümüz çok önemli" diye konuştu.
Kılıç, gençlik projelerinin sadece Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın (GSB) değil diğer bakanlıklar ve kurumların da sorumluluğu altında bulunduğunu belirterek, çalıştayın görev paylaşımı ve koordinasyon noktasında önemli katkılar sunacağı ifade etti. Sivil toplum, yerel yönetimler, resmi kurumların yanı sıra spor federasyonları ve sporcuların da bu çalışmalar içinde yer almasının önemine dikkat çeken Kurtulmuş, "Gençlik Merkezleri"nin ortak çalışma konusunda iyi bir örnek teşkil ettiğini kaydetti.
BAKAN KILIÇ: "ŞU AN 180 GENÇLİK MERKEZİ VAR"
Türkiye'de şu an 180 gençlik merkezi bulunduğu kaydeden Kılıç, "İçinde ders odalarının haricinde konferans ve spor salonu gibi sosyal faaliyetlerin gerçekleştirilebileceği bu merkezler, çevre düzenlemesinden mimarisine kadar düşünülerek yapıldı. Sivil toplum ve Milli Eğitim Bakanlığı da merkezlerdeki çalışmalara destek veriyor. Belediyelerimizin de gençlik merkezlerini kullanma imkanı var. Bu sayede farklı dillerde eğitim veya müzik dersleri verebiliyor, çocuklarımızın yeteneklerinin taranmasını sağlayabiliyoruz" ifadelerini kullandı.
Sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimlerin dışında üniversitelerin de çalışmalara dahil olmasıyla sorunların üstesinden daha kolay gelineceğini belirten Kılıç, "Bu tip projeleri koordineli bir şekilde yaparsak kaynaklarımızı çok daha verimli kullanmış oluruz. Sentetik uyuşturucular, insan hayatını karartan maddelere karşı verdiğimiz mücadelede de çok daha başarılı olacağımızı düşünüyorum" dedi.
BAKAN AVCI: "UYUŞTURUCUYLA MÜCADELEMİZ PLANLI ŞEKİLDE YÜRÜTÜLECEK"
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 4 yıldan beri uygulanan Okullar Hayat Olsun Projesi'nin bir amacının da okulları çevreye açmak ve çevrenin katkılarını da eğitime kazandırmak olduğunu dile getirdi.
Her alanda sadece okul içi faaliyetlerde değil dışarıda da işbirliği yapıldığında olumlu sonuçlar alındığını belirten Avcı, "Uyuşturucuyla mücadele konusunda geliştirilen yeni eylem stratejisi içerisinde okul çevresi tanımı var. Okul çevresi, uyuşturucuyla mücadelenin yerel yönetimlerin ve çevre aktörlerinin de katkısını alarak özellikle okul çevrelerinde yoğunlaştırılması gerçeğinden hareketle geliştirilen bir kavram. Bugüne kadar zaten gönüllü olarak belediyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız bu katkıları sağlıyordu. Ama bundan sonra inşallah daha planlı programlı ve eylem planına bağlı olarak bunlar daha uyumlu bir biçimde sürdürülecek" ifadelerini kullandı.
GÜL: "GENÇLİK KONUSUNDA YEREL YÖNETİMİN NELER YAPABİLECEĞİ MASAYA YATIRILACAK"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdulhamit Gül, çalıştayda gençlik ve eğitim konusunda yerel yönetimin neler yapabileceği konusunu masaya yatıracaklarını ve AK Partili 842 belediyeye örnek ve model olacak çalışmaları planlayacaklarını açıkladı.
Son yerel seçimlerde milletin büyük teveccühü ile belediyelerin yüzde 60'ını AK Partili adayların kazandığını belirten Gül, "Bunun ne kadar sorumluluk olduğunun farkındayız, şuurundayız" diye konuştu.
Demokrasinin yerelden başladığına inandıklarını vurgulayan Gül, "Bütün demokratik taleplerin yerelden geldiğini, yerel yöneticilerin merkezi hükümetin yükünü alması konusunda bir misyonun olduğuna inanıyoruz. Bu misyonun gereği de bugün merkezi hükümetimizin gerek uyuşturucu ile mücadele, özellikle sentetik uyuşturucular olmak üzere, gerekse son Torba Yasa olarak bilinen yasa ile beraber belediyelere yurt yapma imkanı verilen aşamada bu hususları masaya yatırıp modeller ortaya koyacağız" ifadelerini kullandı.
Yerel yönetimlerin, şehir ahalisinin sadece fiziki değil psikolojik ihtiyaçlarını da karşılamak ve hayatlarını kolaylaştırmak gibi görevleri de olduğunu söyleyen Gül, gençlerin topluma katılımını ve özgüvenlerinin yüksek olmasını sağlama yönünde sorumlulukları bulunduğuna inandığını ifade etti. Gül, "Nitekim AK Parti, gerek yerel gerek genel anlayışta seçilme yaşının 25'e indirilmesi hatta Sayın Cumhurbaşkanımızın da kamuoyuna deklare ettiği şekilde seçilme yaşını 18'e indirme yönündeki hedefimiz, gençlere verilen önemi göstermektedir" açıklamasında bulundu.
Belediyelerin açtığı meslek edindirme kurslarının ve bilim merkezlerinin önemine dikkat çeken Gül, "Uyuşturucu ile mücadele konusunda rehabilitasyon, istihdam merkezleri oluşturarak hem uyuşturucudan kurtarma hem de istihdam etme çalışmalarımız var. Çocuk üniversitelerimiz, çocuk sokaklarımız gençlik çalışmalarımızın temel merkezinde. 81 ilimizde bilim merkezi kurmayı hedefliyoruz. Uyuşturucu ile mücadele eylem planını masaya yatırdık. Yerel yönetim olarak bizler de ne şekilde çalışmalar yapılacak, bunları değerlendireceğiz" ifadelerini kullandı.
GÖKÇEK: "UYUŞTURUCUYLA MÜCADELE MASAYA YATIRILACAK"
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, çalıştayda tecrübelerin paylaşılacağına ve bundan iyi neticeler çıkacağına inandığını söyleyerek, "AK Parti'nin her dalda yaptığı çalışmalar, özellikle gençlik ve eğitim konusunda da masaya yatırılacak. Bundan sonra daha iyi mesafe alınacağına inanıyorum. Gündemimizde bence en önemli sorunun da son zamanlarda ülkede salgın haline gelen bonzai üzerine olacağına inanıyorum. İnşallah bunun için alınacak tedbirleri de birlikte kararlaştırmak, hükümetimizin desteği ile de bu işin üstesinden gelmek istiyoruz. İnşallah bu çalıştay, buna yol gösterir" şeklinde konuştu.
GÖKA: "MİLLETİN SOSYAL RESTORASYONDA ETKİLİ OLABİLMESİ ÇİN YEREL YÖNETİMLERİN REHBERLİĞİ GEREKİYOR"
Prof. Dr. Erol Göka ise bugün artık "Yeni Türkiye"den bahsedecek bir konuma gelindiğini belirtti.
Göka, "Ama kabul etmeliyiz ki Yeni Türkiye, henüz inşa halindedir. Siyaseten ve devletin inşası anlamında çok şükür yarı yolu geçtik ama birçok alanda çok büyük sorunlar var. Özellikle sosyal restorasyon anlamında önemli sorunlarla karşı karşıyayız. Sosyal restorasyonun çekirdeğinde de gençlik ve eğitim sorunları bulunuyor. Sosyal restorasyon deyince yanlış anlaşılmasın; Eski Türkiye'nin sosyal mühendisliği akla gelmesin. Biz, sosyal restorasyondan milletin isteklerine göre yönetimi anlıyoruz, milletin daha çok söz sahibi olmasını anlıyoruz. Eski Türkiye'nin tek tip insan yetiştirme politikalarını reddeden bir anlayışa sahibiz Yeni Türkiye'de. Dolayısıyla gençlik politikalarında da oldukça özgürlükçü ve demokrat bir bakışa sahibiz" ifadelerini kullandı.
AK Parti'nin 12 yılı aşkın süredir iktidarını sürdürdüğünü belirten Göka, "sessiz devrim" diye nitelenen sürecin devam ettiğini dile getirdi. Göka, şunları kaydetti: "Bu sorunları çözerken, mesela yurt sorununu çözerken, mesela alkol ve uyuşturucu batağından gençlerimizi alırken artık Eski Türkiye alışkanlıklarından bir tanesinden de vazgeçmemiz gerekiyor. Nedir o? Her şeyi devletten beklemek. Şimdi Yeni Türkiye'de sivil toplum örgütleri aracılığıyla millet, her türlü duruma el koymayı becermelidir. Dolayısıyla sivil toplum örgütlerimiz de elini taşın altına sokmak durumunda. Türkiye'deki sürece dışarıdan bakmaya çalışan bilim insanı şunu teslim edecektir; Türkiye'deki sessiz devrim süreci aslında yerel yönetimlerden başlamıştır. Türkiye'deki siyasi sürecin temel aktörleri kendilerini ilk önce yerel yönetimlerde göstermiştir, millet gücünü yerel yönetimlerde sınamış ve siyasi iktidara tamamen talip olacağına o zaman karar vermiştir. Şimdi yerel yönetimlerin sosyal restorasyonunda da söz, yetki ve kararı tamamen millete bırakmak için yeniden söz alması icap eder, yeniden etkin olması icap eder. Çünkü yerel yönetimler, tabiatı icabı millet ile devlet arasında bir köprüdür. Milletin sosyal restorasyonda etkili olabilmesi için yerel yönetimlerin rehberliği gerekmektedir." - ANKARA