Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar: 'Madımak katliamını sahiplenici konumda olan iktidarın değişim talebi halen ortada duruyor'
Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, Sivas'ta yapılan yürüyüş sırasında Madımak katliamını sahiplenici konumda olan iktidarın değişim talebinin hala var olduğunu belirtti. Kılıçgün Uçar, bütün halkların ve inançların kendi kültürlerini, dillerini, inançlarını yaşatabilecekleri bir ortamın kaçınılmaz olduğunu ifade etti.
Haber : TAMER ARDA ERŞİN / Kamera: FURKAN ERDEM
Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, Madımak Katliamının 30. yıl dönümünde Sivas'ta yapılan yürüyüş sırasında; "Rejimin kendisine, Madımak katliamını neredeyse sahiplenici konumda olan iktidarın kendisine karşı da ciddi bir değişim talebi halen ortada duruyor. Bu ülkede bütün halklar ve inançların kendi kültürlerini, dillerini, inançlarını yaşatabilecekleri bir ortam, kaçınılmaz olarak önümüzde duruyor" dedi.
Sivas Katliamının 30. yıldönümü… Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Sivas Şubesi'nin önünden, Madımak Oteli'nin bulunduğu yerdeki Sivas İl Özel İdaresi'ne ait Bilim ve Kültür Merkezi'ne kadar düzenlenen yürüyüşe katılan Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, ANKA Haber Ajansı'nın sorularını yanıtladı. Kılıçgün Uçar, şunları söyledi:
"İktidar açısından belki değişen bir şey olduğunu söylemek mümkün değil. Ama mücadele alanları açısından çok önemli ilerlemelerin, gelişmelerin kaydedildiğini söylemek lazım. Uzun bir zamandır toplumsal muhalefet, kendisinin mücadelesine dönük yürütülen baskı mekanizmasının tek merkezli yürütüldüğünü; bu saatten sonra da Kürtlerin, Alevilerin, kadınların ve emekçilerin verdiği mücadelenin de bir ortak mücadele olması gerektiği açığa çıktı.
Bu, seçim sonuçlarına da yansıyan başlıklardan birisi aslında. Mevcut rejimin kendisine, Madımak katliamını neredeyse sahiplenici konumda olan iktidarın kendisine karşı da ciddi bir değişim talebi halen ortada duruyor. Bu ülkede bütün halklar ve inançların kendi kültürlerini, dillerini, inançlarını yaşatabilecekleri bir ortam, kaçınılmaz olarak önümüzde duruyor. Biz de dün olduğu gibi bunun mücadelesini; bugün burada Alevilerle, yarın da diğer mücadele alanlarında, diğer arkadaşlarımızla birlikte vermeye devam edeceğiz."
