Zonguldak'ta Kadına Yönelik Şiddete Dikkat Çekmek İçin Pedal Çevrildi
Cumhuriyet Halk Partisi ve bisiklet grupları, Zonguldak'ta 'Kaybettiklerimiz için pedal çeviriyoruz' etkinliği ile kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerine dikkat çekti. CHP İl Kadın Kolları Başkanı Nazan Pulat, günde en az 3 kadının öldüğünü belirterek, bu duruma karşı seslerini yükselteceklerini vurguladı.
ZONGULDAK'ta 'Kaybettiklerimiz için pedal çeviriyoruz' başlığı altında bir araya gelen Cumhuriyet Halk Partililer ve bisiklet grupları, kadına yönelik şiddete ve kadın cinayetlerine dikkat çekmek için pedal çevirdi. Diyarbakır'da öldürülen Narin Güran'ın fotoğrafını da taşıyan grup adına açıklama yapan CHP İl Kadın Kolları Başkanı Nazan Pulat, günde en az 3 kadının acımasızca öldürüldüğünü belirterek, "Kadına her türlü şiddetin karşısındayız. Kadın katliamına karşı susmayacağız. Sessiz kalmak, şiddeti onaylamak demektir" dedi.
Gazipaşa Caddesi'ndeki Madenci Anıtı önünde öğle saatlerinde, Cumhuriyet Halk Partisi İl Kadın Kolları'nın 'Kaybettiklerimiz için pedal çeviriyoruz' çağrısıyla partililer ve bisiklet tutkunları toplandı. 60 kişilik gruba 20 bisikletli de eşlik etti. Grup, son zamanlarda öldürülen kadınlar ile Narin Güran'ın fotoğrafının olduğu pankartlar taşıdı. Kadına yönelik şiddetin insan hakları ihlali olduğunu ifade eden CHP Kadın Kolları İl Başkanı Nazan Pulat, "Narin'in cansız bedeni dere kenarında bulunması hepimizi yasa boğmuştu. Genç bir hayatı vahşice söndürdüler. Masum yavrumuz acımasızca katledildi. Narin okula gidemedi, özgürce sokakta oynaması gerekirken zalimce hayattan koparıldı. Bu cinayeti işleyen, susan, görmezden gelen herkes bu olayın suçlusudur. Bu insanlık dışı suçu işleyenler hesap vermeli, adalet yerini bulmadı. Dünyada milyonlarca kadın, şiddet mağduru olmakta ve yaşadığı şiddet yüzünden hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde ise kadın cinayetleri günden güne artış göstermektedir. Türkiye'de kadın cinayetleri, artık katliam boyutuna ulaşmış durumdadır. Her gün en az 3 ya da 4 kadın acımasızca katledilmekte, bu durum toplumun vicdanını derinden yaralamaktadır. Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri konusunda toplumda farkındalık yaratmak hayati bir önem taşımaktadır. Şiddete maruz kalan kadınlar, bu yolda yalnız olmadığının farkına varmalı ve boyun eğmemelidir. Kadının susması, alttan alması, ekonomik bağımsızlığının olmaması gibi toplumsal dayatmaların şiddete tepki göstermemesinin önüne geçilmelidir" diye konuştu.
'SESSİZ KALMAK ŞİDDETİ ONAYLAMAKTIR'
İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmenin ve 6284 sayılı kanunun yetersiz uygulanmasının bedelini kadınların canıyla ödediğini söyleyen Pulat, açıklamalarına şöyle devam etti:
"Kadın cinayetlerinin önlenmesi için gereken adımların atılmaması, bir insanlık suçudur. Bizler, bu suça ortak olmamak için mücadele ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz. Kadına her türlü şiddetin karşısındayız. Kadın katliamına karşı susmayacağız. Sessiz kalmak, şiddeti onaylamak demektir. Bizler, sesimizi yükselterek, kadınların sesi olacağız ve kadın katliamının önüne geçmek için tüm kız kardeşlerimizle birlikte el ele mücadelemize devam edeceğiz. Kadına yönelik şiddeti durdurmak, hepimizin sorumluluğudur ve bu sorumluluğu sonuna kadar taşıyacağız."
'ÖNLEM ALMAYI SİYASETTEN BEKLEMELİYİZ'
İstanbul'da yaşanan çifte cinayetin kadın cinayetlerinin geldiği son nokta olduğunu vurgulayan Pulat, "Kadın cinayetlerinin ve şiddet vakalarının önlenmesinde en büyük sorumluluk siyasetindir. Kadın olarak sokaktaki yaşam güvenliğimiz gün geçtikçe yok olmakta. Bugün sokağa çıkmak için gerçek mücadelemizi vermesek yarın kapımızın önüne çıkamaz hale geleceğiz. Önlem almayı bütünüyle siyasetin kendisinden beklemeliyiz. Sokakları boş bırakmamalı, korkuya yenilmemeliyiz" ifadelerini kullandı.
Grup, Gazipaşa Caddesi boyunca yürüyerek ilerledi, daha sonra bisikletliler pedal çevirerek kent merkezinde tur attı.