14 Mart Tıp Bayramı
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Performansa göre ek ödeme amacından uzaklaşmış, kalite kriter olmaktan çıkarılmış ve başta doktorlar olmak üzere sağlık personeline dengeli ek ödeme modeline dönüşmüştür.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Performansa göre ek ödeme amacından uzaklaşmış, kalite kriter olmaktan çıkarılmış ve başta doktorlar olmak üzere sağlık personeline dengeli ek ödeme modeline dönüşmüştür. Bu nedenle güncel hedeflere göre tekrar düzenlenecektir. Zor, nöbeti olan riskli alanları cazip hale getirecek düzenlemeler yapacak şekilde çalışmalarımızı yürütüyoruz." dedi.
Koca, bir otelde düzenlenen 14 Mart Tıp Bayramı etkinliğinde 81 ilden gelen sağlık çalışanlarıyla bir araya geldi.
Meslektaşlarının 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutlayan Koca, "14 Mart'ı sadece bir gün bayram olarak kutlamak yerine, tüm sağlık çalışanlarımızı kucaklıyor ve bu haftayı 'Sağlık Haftası' olarak kutluyoruz." diye konuştu.
Bu yıl Tıp Bayramı kutlamalarının 100'üncü yılı olması dolayısıyla özel bir önem taşıdığına dikkati çeken Koca, sağlık çalışanı ve hekim olmanın ayrıcalıklarını anlattı.
Koca, Türkiye'nin birlik ve dirliğinin korunmasında kararlı olduklarını, halkın layık olduğu sağlık ve refah düzeyine ulaşabilme yolunda hep birlikte çaba harcadıklarını söyledi.
"Şehir Hastaneleri müstesna bir sağlık üssü olacaktır"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Ankara Şehir Hastanesi'nin resmi açılışını gerçekleştirdiklerini hatırlatan Koca, şöyle konuştu:
"Şehir Hastaneleri, sadece kamu-özel iş birliği ile yapılan hastaneler değil, yeni dönemde fonksiyonel yapısı ile farklılık gösteren, özellikle bulunduğu bölgede son noktada sağlık hizmetinin verildiği, hastanın artık başka bir sağlık kurumuna sevk edilmediği, üniversitelerin de içinde olduğu, eğitim ve araştırma faaliyetlerinin yürütüldüğü müstesna bir sağlık üssü olacaktır. Şehir Hastanelerini, dünyaca bilinen bir marka yapma kararlılığındayız."
Bakan Koca, Sağlık Bakanlığı olarak kritik ilaç, aşı, tıbbi cihaz ve sarf malzemesinde yerli üretime başlama hedefini de uzun zamandır desteklediklerini, şehir hastanesinin olduğu bölgeyi bir "Sağlık Teknolojileri Vadisi"ne dönüştürmek istediklerini dile getirdi.
Üniversiteler ile devlet hastanelerinin birlikte kullanımında, yeni açılımlar getirmek istediklerini de aktaran Koca, "Bu amaçla yasal düzenlemeler yaptık. Alt mevzuat tamamlanınca yürürlüğe girecek bu uygulamaya göre, hastanede görev yapan tıp doktoru öğretim üyelerinin önceliğine göre hizmet, eğitim ve araştırma sorumluluklarını güvence altına alacak bireysel sözleşmeler yapılacaktır." diye konuştu.
Sağlık çalışanlarına erken emeklilik fırsatı
Hekimlerin geçim sıkıntısı nedeniyle emekli olmaktan korkar durumda olduklarını belirten Koca, şöyle devam etti:
"Yeni yasama dönemimizin ilk icraatı hekim emekli maaşlarında iyileştirme ile sağlık personelinin fiili hizmet zammı oldu. Geçtiğimiz 3 Ağustos'ta yürürlüğe giren kanun değişikliği ile çok önemli bir adım atıldı. Bu yıl başından itibaren hekim emekli maaşlarında ek ödeme yapılarak artış sağlanmış oldu. Sağlık personelinin fiili hizmet zammı veya genel bilinen adıyla 'yıpranma payı' uzun süredir sağlık çalışanlarımızın merakla bekledikleri bir husustu. Bundan böyle, sağlık personelimiz her 6 yılda bir yıl fazla çalışmış sayılacaktır. 30 yıl hizmet veren bir sağlık personeli 35 yıl çalışmış gibi emeklilik haklarından faydalanabilecektir. Ayrıca fiili hizmet zammının yarısı kadar yaş haddinde de azalma olacak, yani erken emeklilik fırsatı doğacaktır."
"Şiddet asla kabul edilemez"
Koca, güvenli bir hizmet ortamı ve güçlü hasta-hekim iletişiminin öncelikleri olduğunu vurgulayarak, "Mevcut yasal düzenlemeyle, sağlık çalışanına şiddet uygulayanlar hakkında şikayete gerek kalmaksızın kolluk kuvvetlerince işlem başlatılacak ve salıverilmeden savcılığa sevk edilecektir. Ayrıca çalışanlarımızın ifadeleri iş yerlerinde alınacaktır. Üniversitelerde çalışan sağlık personelinin de bu tür durumlarda kurumlarından hukuki destek alabilmeleri imkanı sağlanmıştır." ifadelerini kullandı.
Şiddet olaylarında, belli durumlarda cezaların uygulanmadığını, ötelendiğini ve paraya çevrildiğini gördüklerini anlatan Koca, Ceza Kanunu'nda sadece sağlık çalışanlarına yönelik değil, bütün şiddet olaylarında, hırsızlık, gasp ve benzeri olaylarda herkesi ilgilendiren kamu vicdanını rahatlatıcı genel bir düzenlemenin yapılması yönünde çalışmalar yürütüldüğüne de dikkati çekti.
"Şiddet asla kabul edilemez, hele görevi insana hizmet etmek olan sağlıkçılar için hiçbir şekilde duymak istemediğimiz bir kavramdır." diyen Koca, sağlık çalışanlarının da şiddet mağdurları arasında fazlasıyla yer aldığını söyledi.
Bu konunun sadece Türkiye için değil birçok ülkenin önemli bir sorunu olduğuna dikkati çeken Koca, şöyle devam etti:
"Kutsal bildiğimiz bu hizmeti yaparken fedakarca davranan, çalışan, gece gündüz demeden bu anlamda üzerine düşeni fazlasıyla yapmaya çalışan sağlık çalışanına yönelik şiddeti asla kabul etmemiz mümkün değildir. Bunun için sadece Sağlık Bakanlığı olarak değil, toplum olarak şiddete karşı bir tutum geliştirmek zorunda olduğumuza inanıyorum. Konuya sadece bir asayiş sorunu olarak yaklaşmak ve çözümünü sadece bir noktada aramak netice vermemektedir. Bunun için çok yönlü bir yaklaşımla tedbirlerimizi artırmak zorundayız. 'Sağlıkta Şiddeti Önleme Eylem Planı' hazırladık ve aşama aşama uygulamaya başlıyoruz."
Performansa göre ek ödeme üzerinde yeniden çalışılıyor
Bireysel performans ölçümü ve buna göre ek ödeme yapılması üzerinde de yeniden çalıştıklarını anlatan Koca, "Bunun uygulamaya konduğu dönemdeki gerekçeler değişmiştir, kuyrukların kaldırılması amacına çoktan ulaşılmıştır. Performansa göre ek ödeme amacından uzaklaşmış, kalite kriter olmaktan çıkarılmış ve başta doktorlar olmak üzere sağlık personeline dengeli ek ödeme modeline dönüşmüştür. Bu nedenle güncel hedeflere göre tekrar düzenlenecektir. Zor, nöbeti olan riskli alanları cazip hale getirecek düzenlemeler yapacak şekilde çalışmalarımızı yürütüyoruz."
Koca, nihai vizyonlarının, tüm toplum olarak sağlıklı hayat tarzının benimsendiği, herkesin sağlık hakkının korunduğu, ihtiyaç halinde herkesin vaktinde ve kaliteli sağlık hizmetine kolayca erişebildiği bir Türkiye'ye sahip olmak olduğunun altını çizerek, "Biliyorum, yapacak çok işimiz, gidilecek çok yolumuz var. İhtiyacımız olan azimli, kararlı, donanımlı, hakkaniyeti gözeten, yetkin kadrolardır. İnsana değer veren, insan sevgisini mesleğinin şiarı edinmiş güçlü ve nitelikli sağlık ordusudur. Geleceğimiz buna bağlıdır." değerlendirmesini yaptı.
Programda aile hekimleri adına Yılmaz Yeniocak, acil servis hekimleri adına Ömer Dinç, uzman hekimler adına Emel Uyar konuşma yaptı.
Sanatçı Eda Karaytuğ'un konser verdiği etkinlikte, "Biz sağlık ordusuyuz" adlı video gösterimi yapıldı ve 81 ilden gelen hekimlere, Tıp Bayramı'nın 100. yılı dolayısıyla baştırılan anı pulu ve hediyeler takdim edildi.