6 yaşında iki kalp, bir anjiyo, bir beyin ameliyatı geçirdi
6 yaşında iki kalp, bir anjiyo, bir beyin ameliyatı geçirdi Sağlığına internette buldukları doktor sayesinde kavuştu Doğuştan akciğere giden iki damarı ters olan, damarlardan birisi tıkalı ve kalbinde büyük delik ile yaşayan, riskli diye birçok sağlık kuruluşunun ameliyatını kabul etmediği...
6 yaşında iki kalp, bir anjiyo, bir beyin ameliyatı geçirdi
Sağlığına internette buldukları doktor sayesinde kavuştu
Doğuştan akciğere giden iki damarı ters olan, damarlardan birisi tıkalı ve kalbinde büyük delik ile yaşayan, riskli diye birçok sağlık kuruluşunun ameliyatını kabul etmediği Manisalı 6 yaşındaki Gülnur, ailesinin internette bulduğu doktor sayesinde Muğla'da gerçekleştirilen operasyonla sağlığına kavuştu
MANİSA - Türkiye'de birçok sağlık kuruluşunun riskli diye ameliyatına yanaşmadığı 6 yaşındaki Gülnur Durmaz, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Kalp Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Buğra Harmandar ve ekibi sayesinde sağlığına kavuştu.
Doğuştan akciğere kan pompalayan iki damarın ters olduğu, damarlardan birisinin tıkalı ve kalbinde büyük bir delik yaşamını sürdüren Gülnur Durmaz'a 2 aylıkken suni damar takıldı. 6 yaşına kadar suni damar ile yaşayan küçük Gülnur, bu süreçte bir de beyin ameliyatı oldu. Gittiği birçok sağlık kuruluşunda ameliyatı riskli diye kabul edilmeyen Gülnur, Muğla'da yaşama tutunarak taburcu oldu.
Damarları ters ve birisi tıkalı, kalbinde delik var
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Buğra Harmandar, riskli bir ameliyatı başarılı bir şekilde gerçekleştirdiklerini açıkladı. Harmandar, "Hastamızın kalbinden çıkan iki ana damar ters durmaktaydı. Akciğere giden ve vücuda kan pompalayan iki damar ters durmaktaydı. Esas problem iki damardan birisinde ciddi darlık vardı. Bunun yanında kalbinde geniş delik vardı. 2 aylıkken İzmir'de geçici bir suni damar yerleştirme ameliyatı yapılmış. Daha sonradan devamlı takip edilmiş ve ikinci kalp ameliyatı çok riskli olduğu için bekletilmiş. Aile bu süreçte pek çok yerle görüşmüş ve kimse ameliyatını yapmak istememiş. Çocuğun kanındaki oksijen düzeyleri çok düşük olduğu için beyninde apse gelişmiş ve bu apse nedeniyle beyin ameliyatı yapılmış" dedi.
İnternette buldular
Doç. Dr. Harmandar, Gülnur Durmaz'ın ailesinin birçok sağlık kuruluşunun riskli diye ameliyatı kabul etmemesi üzerine internette yaptıkları araştırma sonucu telefon ile kendisine ulaştıkları açıkladı. Harmandar, "Hasta beni internetten bulmuş ve telefon açarak geldi. Esasen yenidoğan döneminde ameliyatını yaptığımız büyük arter transpozisyonunda uyguladığımız büyük damarların yer değiştirme ameliyatına akciğer damarındaki darlık nedeniyle engel görünmekteydi. Bu sebeple yer değiştirme yerine aort kökünü kaydırma ameliyatını planlamıştık. Ama ameliyatta bu akciğer damarındaki darlığa kalbin sol karıncığından çıkan yolda darlık yapan kas ve fibröz doku bantlarının neden olduğunu gördük. Bu kas ve dokuları temizleyince akciğer damarında darlık ortadan kalktı ve büyük damarların yer değiştirme ameliyatını başarıyla gerçekleştirip kalbindeki VSD'yi yani büyük deliği de kapattık" dedi.
"Bu hastalar çok nadirdir"
Ameliyattan önce yüzde 54 oksijenle yaşayan ve rengi mosmor olan hastanın ameliyattan sonra oksijen düzeyinin yüzde 100 olduğunu ve rengi düzelip sağlığına kavuştuğunu açıklayan Harmandar, "Bu şekilde hastalar çok nadirdir ve ameliyatları çok riskli olup hayati tehlikesi vardır. Çok deneyimli kalp cerrahları dışında kimse bu hastaların ameliyat riskini üstlenmek istemiyor. Hastamızın ameliyatı başarılı olduğu ve sağlığına kavuştuğu için çok sevinçliyiz" diye konuştu.
Ameliyat sonrası Gülnur Manisa'daki evinde
Muğla'da yapılan başarılı operasyon sonrası Manisa'nın Şehzadeler ilçesindeki evinde nekahet döneminde olan ve tedavisine devam edilen Gülnur Durmaz'ın sağlık durumu her geçen gün daha da iyiye gidiyor. Anne Halise, baba Emrullah ağabeyi Mehmet ve ablası Fatma Durmaz'la birlikte sağlığına kavuşmanın mutluluğunu yaşayan Gülnur evinde bebekleriyle oynayarak zaman geçiriyor. Kızının sağlığına kavuşmasının her şeye bedel olduğunu anlatan baba Emrullah Durmaz, "Gülnur bugüne kadar 6 tane ameliyat geçirdi. 2 kez beyin 3 kez kalp bir tane de anjiyo oldu. 6 tane ameliyat geçirdi. Muğla'daki doktoru internetten hocayı bulduk. Sağ olsun bizlere yardımcı oldu" diyerek ameliyatı gerçekleştiren ekibe teşekkürlerini iletti.
Gülnur'un ağabeyi Mehmet Durmaz ise şunları söyledi: "Gülnur doğuştan kalp hastası olarak dünyaya geldi. Henüz iki aylıkken kalbine yardımcı bir damar taktılar. Bu damarla belli bir yaşa kadar yaşayabileceğini söylediler. Bu süreçte Gülnur'un büyümesiyle ameliyat kararı çıkacaktı. Vücudu küçük olduğu için kalp ameliyatı yapılamıyordu. Sürekli rutin kontrolleri oldu İzmir'e gidip geldik. İzmir'deki hastanelerde kontrolleri tamamlandıktan sonra Gülnur konseye girdi, ameliyat kararının çıkmasını beklediğimiz halde 'Malzememiz yok, riskli bir ameliyat' diyerek ameliyatı yapmadılar, sürekli ertelediler. Bize en son '5 buçuk 6 yaşlarında çocuğunuzu İstanbul veya Ankara'ya götürün orada bu ameliyatı yapabilecek hocalar ve malzeme var' denildi. Biz hazırlıklarımızı yapmaya başladığımız zaman kardeşimizin beyninin altında apse oluştuğunu öğrendik. Tekrar İzmir'de başarılı 2 operasyon geçirdik beyninden. O süreçte biz bu oluşan apsenin kalp kaynaklı olduğunu öğrendik. Kalp doktoru aramaya başladık. İnternetten Muğla'da Doç. Dr. Buğra Harmandar'ı bulduk. Hocamızla telefonla iletişime geçtik. Hocamız, 'Gelin bir kontrol edelim' dedi. Biz de Muğla'ya kontrole gittik. Kontrolden sonra hoca bize bir tarih verdi ve ameliyatını başarılı bir şekilde gerçekleştirdi. Buğra hoca ve ekibine çok teşekkür ediyoruz çok başarılı bir ameliyat geçirdi."
"Gülnur bizim göz bebeğimiz"
Ameliyat sonrası Gülnur'daki değişimleri de anlatan Mehmet Durmaz, "Ameliyattan sonra kalbine pil takıldı destek için. Umuyoruz ki ilerleyen yaşlarında bu pile gerek kalmayacak ve çıkarılacak. Şuanda durumu eskisine göre çok çok iyi. Tırnaklarında, göz altlarında dudaklarında morluklar vardı şuan öyle bir durum söz konusu değil. Önceden yürüyemiyordu, yokuş çıkamıyordu, inemiyordu bir yerden bir yere gittiğimiz zaman sürekli kucağımızda taşıyorduk Gülnur'u. Yaşıtları gibi değildi. Birinci sınıfı okudu Gülnur ilk dönemine kadar. Okuldayken sürekli birimiz yanında bulunuyorduk. Koştuğu zaman tıkanıyordu, rengi mosmor oluyordu, morarıyordu. Bu yüzden hiç yanından ayrılmadık. Şuan gayet iyi. Rengi falan açıldı, morlukları kalmadı. Şuan çok mutluyuz. Gülnur bizim göz bebeğimiz, bir tanemiz." dedi.