"Bilinçsiz protein tozu kullanımı kilo artışına sebep olabilir"
Protein tozunun hızlı kas yapmak isteyen gençler tarafından yoğunlukla kullanıldığına dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Ece Yiğit Gençer, "İhtiyaçtan fazla tüketildiğinde proteinler yağa dönüşerek kilo artışına sebep olabilir.
Protein tozunun hızlı kas yapmak isteyen gençler tarafından yoğunlukla kullanıldığına dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Ece Yiğit Gençer, "İhtiyaçtan fazla tüketildiğinde proteinler yağa dönüşerek kilo artışına sebep olabilir. Böbrekler, proteinleri vücuttan atmak için daha çok çalışmak zorunda kalırken, telafisi mümkün olmayan hasarlara yol açar. Bu sorunlardan başlıcaları arasında kellik, cilt sorunları, kısırlık ve pıhtılaşma eğiliminde artış sayılabilir" dedi.
Günümüzde kullanımı artan protein tozları hakkında açıklamalarda bulunan Medipol Üniversitesi Pendik Hastanesi İç Hastalıkları Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Ece Yiğit Gençer, protein tozunun genellikle kas artırmak için kullanıldığını belirterek "Kuvvet antrenmanı yapanlarda temel amaçlardan biri yağsız vücut ağırlığında yani kas kütlesinde artış sağlamaktır. Düzenli olarak yapılan antrenman ile ayda ortalama 1 kilo kadar yağsız vücut ağırlığı artışı sağlanabilir ancak bu gelişim tüm kişilerde aynı düzeyde gerçekleşmez. Spor özgeçmişi ve genetik faktörler bu durumda etkili olmakla birlikte en önemli faktör beslenmedir. Sporcuların beslenmesinde günlük kalori, sıvı, karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineral miktarı önemlidir. Ancak tüm bu grupların arasında en önemlisi proteinlerdir. Proteinler, 20 farklı amino asitten oluşur. Amino asitler kendi aralarında esansiyel, yarı esansiyel ve esansiyel olmayan şeklinde üç ana gruba ayrılır. Esansiyel amino asitler vücutta sentezlenemediği için dışarıdan alınmalıdır" diye konuştu.
EGZERSİZ ÖNCESİ VE SONRASI İÇİN KULLANIM SAĞLANABİLİR
Tüm amino asitlerin arasında lösinin ayrı bir özelliği olduğuna değinen Dr. Öğr. Üyesi Gençer, şöyle devam etti:
"Esansiyel amino asitler arasında yer alan lösin, izolösin ve valin dallı zincirli amino asitlerdir ve karaciğerde metabolize olmadan iskelet kası tarafından direkt olarak kullanılabilir. Diğer amino asitlerden daha hızlı sindirdikleri için egzersiz anında güçlü bir enerji kaynağı ve sonrasında kas protein sentezi için hazır bir hammadde görevi görürler. Tüm amino asitlerin arasında lösinin ayrı bir özelliği vardır. Protein sentezinin başlaması için anahtar rol oynamaktadır. Lösinden zengin beslenmek yalnızca yağsız vücut ağırlığı artışı için değil kilo yönetimi ve kan şekeri regülasyonu için de önemlidir. Yapılan çalışmalar kuvvet antrenmanı yapan kişilerde kas dokunun kütle ve kuvvetinde maksimal düzeyde gelişme meydana geldiğini ancak bu antrenmanlar sonrasında kas dokuda toparlanma sürecinin bir parçası olarak protein yıkımının arttığını göstermiştir. Protein yıkımı olduğunda yeniden sentez sürecinin başlayabilmesi için amino asit havuzu kullanılır. Bu nedenle kuvvet egzersizi yapan kişilerde günlük alınması gereken miktarın üzerinde protein alımı tavsiye edilir. Protein tozlarının ne zaman tüketilmesi gerektiği sıkça sorulan sorular arasında yer almaktadır. Egzersiz esnasında enerji sağlamak amacı ile kullanılacak ise egzersiz öncesi, egzersiz sonrası kas yapımı için kullanılacak ise egzersiz sonrası alınması mantıklı olacaktır."
VERİLEN DOZUN ÜZERİNE ÇIKILIRSA OLUMSUZ ETKİLERİ OLABİLİR
En çok tercih edilen amino asit takviyelerinden birinin glutamin olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Gençer, "Glutamin, kas ve kanda en çok bulunan amino asittir. Glutamin özellikle gastrointestinal sistem ve immün sistem üzerine etkilidir. Egzersiz ile birlikte inflamasyon düzeyi artar ve ortaya çıkan serbest oksijen radikalleri hücrelere zarar verebilir. Egzersizden iki saat önce alınan glutaminin bu durumu gastrointestinal sistemde hücreler arasındaki protein yapıdaki bağı güçlendirerek ve zararlı maddelerin kana karışmasını azaltarak önlediği gösterilmiştir. Ancak protein tozu kullanırken doz ve içerik açısından dikkatli olunmalıdır. İhtiyaçtan fazla tüketildiğinde proteinler yağa dönüşerek kilo artışına sebep olabilir. Fazla protein tozu tüketildiğinde böbrekler proteinlerin parçalanması sonucu bu atık ürünleri filtre etmek ve vücuttan uzaklaştırmak için daha çok çalışmak zorunda kalır. Bu durum özellikle böbrek hastalarında mevcut durumun daha da kötüleşmesine neden olabilir. Bu bileşikler vücuttan idrar ile uzaklaştırıldığı için fazla idrar çıkışına yani susuz kalmaya neden olabilir. Fazla protein tüketimi, eklemlerde şiddetli ağrı ve iltihap ile seyreden gut hastalığına neden olabilir" ifadelerini kullandı.
YANLIŞ ÜRÜN KELLİĞE YOL AÇABİLİR
Protein tozunun kullanımı sırasında telafisi olmayan hasarlara değinen Dr. Öğr. Üyesi Gençer, açıklamalarını şu şekilde sonlandırdı:
"Protein tozu kullanırken dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise içeriktir. Dallı zincirli amino asitlerden özellikle lösinden ve inflamasyon azaltıcı etkisi ile glutaminden zengin protein tozlarını kullanmak mantıklı olacaktır. Günümüzde fayda sağlayacak içerikte ürünler bulmaktan daha önemli bir şey varsa bu da zarar vermeyecek içerikte ürünler bulmaktır. Bu takviyeler üzerinde yapılan çalışmalar çok sayıda ürünün yasaklı madde olarak nitelendirilen pro-hormonlar -anabolik steroidler- içerdiğini göstermiştir. 2004'te 13 farklı ülkeden 215 üreticiden elde edilen 633 besin takviyesinin içerikleri incelenmiş ve iddia ettikleri etiket içerikleri ile karşılaştırılmıştır. 633 besin takviyesinden 94'ünde pro-hormon tespit edilmiştir. Günümüzde bu tarz ürünlerin üretiminin çok daha fazla olduğu, geniş marka seçeneği ve internet aracılığı ile temin edilebilme imkanı gibi faktörler düşünülürse oranların daha yüksek olduğu öngörülebilir. Dolayısı ile en doğru yaklaşım doktorunuza ve eczacınıza danışarak güvenilir markaların takviyelerini kullanmak olacaktır. Aksi durumda telafisi mümkün olmayan hasarlara yol açabilir. Bu sorunların başlıcaları arasında kellik, cilt sorunları, sertleşme bozuklukları, kısırlık ve pıhtılaşma eğiliminde artış sayılabilir."