Haberler

Can kurtarmak için canlarını hiçe sayıyorlar

Güncelleme:
Abone Ol

ANTALYA'da 112 Çağrı Merkezi'nde görevli 996 acil servis personeli, hastalar için fedakarca çalışıyor.

ANTALYA'da 112 Çağrı Merkezi'nde görevli 996 acil servis personeli, hastalar için fedakarca çalışıyor. 20 yıldır 112 Acil Servis personeli olarak görev yapan doktor Ceyda Atalay, acil müdahale gerektiren durumlarda kendilerinden önce hastayı düşündüklerini söyledi. Atalay, "Bu tür durumlarda 'İnşallah Covid olmamışızdır' diye düşünüyoruz. Çünkü doğrudan temas kuruyoruz" dedi. Kentte koronavirüs ile birlikte iş yükünün ikiye katlandığı belirtilirken; 2020 yılının 10 aylık döneminde, 112 Çağrı Merkezi'nin sağlık birimine 354 bin 970 çağrı geldi.

Turizm kenti Antalya, koronavirüs ile mücadelede sağlık çalışanları ve alınan önlemlere uyulmasıyla dikkat çekti. İl Ambulans Servisi Başhekimliği'nde 46 doktor, 284 AABT (Paramedik), 526 ATT, 125 şoför 15 diğer personel olmak üzere 996 personel aktif olarak görev alıyor. 90 kara ambulansı, iki 4x4 kar paletli ambulans, 2 dört sedyeli, 1 obez&yoğun bakım ve 3 motosiklet ambulans ve 1 helikopter ambulans olmak üzere 99 ambulans, Sağlık İl Müdürlüğü bünyesinde vakalara ulaşma noktasında 7 gün 24 saat çalışıyor.

2020 yılının 10 aylık döneminde, 112 Çağrı Merkezi'nin sağlık birimine 354 bin 970 çağrı geldi. Yine bu yıl içinde 119 bin 221 vaka için istasyonlardan çıkış yapılırken kentsel vaka ulaşım oranının yüzde 99,23, kırsal vaka ulaşım oranının ise yüzde 99,09 olduğu kaydedildi. İlk 10 ayda sağlık ekipleri, 11 bin 193 trafik kazasına müdahale ederken, helikopter ambulansla 128, uçak ambulansla 9 hasta taşındı.

GÖZLÜK CAMININ BUHARI İŞİNİ ZORLAŞTIRIYOR

20 yıldır 112 Acil Servis personeli olarak görev yapan Doktor Ceyda Atalay, "Çok geniş bir yelpazemiz var. Trafik kazası, yüksekten düşme, bazen basit sinir krizleri gibi değişik vakalarımız olabiliyor. Koronavirüs sürecinde de maskeye, mesafeye, özellikle tulumlarımızı giymeye alıştık. İlk başta çok tedirgindik, istilaya uğramış gibi hissettik. Koronavirüs olduğunu bilmediğimiz, koronavirüs olduğunu bildiğimiz hastalara da gittik. Koronavirüs sürecinde kendimizi korumak açısında birçok önlem aldık. Ancak gözlüğüm çoğu zaman buhar olduğu için zorlandığım oluyor" dedi.

'YAKINLARI HASTALARINA COVİD-19 OLMAYI YAKIŞTIRAMIYOR'

Koronavirüs olduğunu bilmedikleri vakalara da müdahale ettiklerini söyleyen Atalay, "Örneğin yaşlı bir vakaya gittik ve ateşi oldukça yüksek, solunum sıkıntısı çekiyordu. Yakını ise herhangi bir teması olmadığını ve ısrarla virüs kapmış olamayacağını söylüyordu. Hasta yakınları yakınlarına Covid olmayı yakıştıramıyor. Biz eğer bu konuda uyarılmamışsak bir anda bu durumla karşı karşıya kalıyoruz. Bu durum belirtilmediği için korunmasız gidiyoruz. Hastaya yardımcı olmak istiyorsun, başka bir şey yapamıyorsun. Şimdilerde bu tür olaylarla daha az karşılaşıyoruz" diye konuştu.

'COVİD-19 KOVALIYOR, BİZ KAÇIYORUZ'

Acil müdahale gerektiren durumlarda kendilerinden önce hastayı düşündüklerini belirten Atalay, "Bu tür durumlarda 'İnşallah Covid olmamışızdır' diye düşünüyoruz. Çünkü birebir temas kuruyoruz. Oksijen verdiğin zaman aldığımız riskler var. Acil müdahale edeceğimiz zamanlarda artık maskeyi düşünemiyorsun. Orada bir an önce hastaya müdahale etmek için uğraşıyoruz. Covid riski hepimiz için var. Covid kovalıyor, biz kaçıyoruz" dedi.

'EKİP ARKADAŞIMIZLA AİLE GİBİ OLUYORUZ'

Her nöbette çok farklı vakalara müdahale ettiklerini söyleyen 112 Acil Servis ekibinde görevli Acil Tıp Teknisyeni Havva İzci, "Vakaya çıkmadığımız zamanlarda önce ambulanstaki eksik malzemeleri tamamlıyoruz. Çay içmeye çalışıyoruz. Vaka çıkmazsa kısa sürede yemek yemeye çalışıyoruz. Her nöbette çok farklı vakalarla karşılaşıyoruz. Ekip arkadaşımızla 24 saati birlikte geçiriyoruz, artık aile gibi olduk. Çok uyuma şansımız olmuyor, çok yoruluyoruz. Bu yorgunluğun sonucunda bazen birbirimize agresif hareketler yapabiliyoruz ancak aile gibi olduğumuz için artık bunları anlayabiliyoruz" dedi.

'İSTASYON EVİMİZ OLDU'

Çoğu zaman yemek yemeye dahi fırsatlarının olmadığını belirten İzci, "Bu istasyon artık evimiz gibi oldu. Bırakıp dışarı çıkma şansımız pek olmuyor çünkü her an bir anons gelebiliyor. Yemek ihtiyacımızı genelde burada karşılamaya çalışıyoruz. Çoğu zaman yemek yemeye fırsat bulamayıp aç kalıyoruz. Koronavirüs sürecinde ailemiz bizlerden kaynaklı tedirginlik yaşadı. Ailemizi etkilemek istemiyoruz, kendimizden çok onları düşünüyoruz, bizler de tedirginlik yaşıyoruz" diye konuştu.

'BİNANIN, EVİN, BANYONUN KAPISI AÇIK BEKLİYOR'

112 Acil Servis ekibinde 18 yıldır ambulans şoförü olarak görev yapan Hayri Yılmaz, "İstasyondan çıktıktan sonra vaka kendi bölgemizde ise 10 dakikanın altında ulaşıyoruz. Trafikte önümüzde giden araçlar bize yol vermek için bazen duruyor. Kendince yol vermiş oluyor ama o zaman biz hareket edemiyoruz. Fermuar sistemi 3 şeritli yollarda oluyor ama çoğu noktada yol dar olduğu için olmuyor. Sabah nöbetten çıkıp eve gidince sadece kapı ziline basıyorum. Binanın, evin, banyonun kapısı açılmış oluyor ve hiçbir yere dokunmadan direkt banyoya giriyorum. Çocuklarım eve girer girmez 'Baba banyoya' diyor. Bütün eşyalarımız siliniyor bu şekilde ailemizi ve kendimiz korumaya çalışıyoruz" dedi.

112 Acil Servis ekiplerinin her gün yüzlerce vakaya müdahale ettiğini belirten Antalya İl Sağlık Müdürü Ünal Hülür, "Acil sağlık hizmetlerinde vakaya ulaşmada saniyelerin bile çok önemli olduğu bir gerçek. Tam donanımlı 99 ambulansımız ve alanında uzman 996 personelimiz ile Antalya halkına en ulaşılabilir acil sağlık hizmetini sunma çabası içindeyiz" diye konuştu.


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Sağlık

Acil Servis Antalya Sağlık Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title