Çocuklardaki Cinsel Kimlik 0-6 Yaş Arasında Oluşur
Psikolog Kayıhan Aba, özellikle 3-6 yaş arasında kız çocukların babaya, erkek çocukların anneye yakın olmak istediğini hatırlatarak, ebeveynlerin çocuğa karşı olumlu davranışlar sergilenmesi, sevgi ve yakınlık gösterilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Cinsellik, Dünya Cinsel Sağlık Birliği'nin Cinsel Haklar Bildirgesi'ne göre tüm bireylerin kişiliğinin ayrılmaz bir parçasıdır. Cinsellik gelişimi aşk, şefkat, zevk, duygusal ifade, mahremiyet, temas gibi temel insan ihtiyaçlarının doyurulmasına bağlıdır. Kişiliğin ayrılmaz bir parçası olan cinselliğin insanın doğumundan itibaren başlayan bir gelişim serüveni içerisinde olduğunu söyleyen Uzman Klinik Psikolog Kayıhan Aba, kimlik ve cinsel kimlik kavramlarını ise şöyle açıklıyor: "Kimliği bir insanın kim olduğu ve onun kişiliğine ilişkin özellikler olarak tanımlayabiliriz. Cinsel kimlik ise bir kişinin kendini erkeklik veya dişilikle özdeşleştirmesidir.
Kişinin bedenini, düşünce ve davranışlarını hangi cinsiyet ile algıladığı, kendini psikolojik olarak ne kadar erkeksi veya kadınsı gördüğüyle değerlendirilir. Cinsel gelişime ışık tutan bilim adamlarından Freud'a göre cinsel kimlik duygusunun oluşumunda 0-6 yaş dönemi önemlidir. Psikoseksüel gelişim süreci olarak bilinen bu dönem kısaca oral, anal ve fallik dönem olarak tanımlanır. Cinsel kimliğin ve ayrıca kişiliğin gelişiminde kritik bir dönemdir."
1,5-3 yaş arasında tuvalet eğitimi cezalandırıcı olmamalı
Uzman Klinik Psikolog Kayıhan Aba, doğumdan 1,5 yaşına kadar olan sürecin oral dönem olarak tanımlandığını söylüyor. Aba, bu dönemde ağzın haz bölgesi; emme, ısırma ve çiğneme gibi davranışların ise haz oluşturan davranışlar olduğunu belirterek, bu nedenle bebeğin eline aldığı her şeyi ağzına götürdüğünü ifade ediyor. Emme yoluyla sağlanan bu hazzın bir yetişkinin cinsel doygunluk sonucu duyduğu rahatlamaya benzer olduğunu hatırlatan Aba, "Bu sadece fizyolojik bir tepkidir ve aynı zamanda cinsel düşünceden tamamen arınmıştır" diyor.
1,5-3 yaş arası sürecin ise anal dönem olarak tanımladığını belirten uzmanlarından Uzman Klinik Psikolog Kayıhan Aba, şöyle devam ediyor: "Bu dönemde haz bölgesi anüs kaslarıdır. Haz oluşturan davranışlar anüsle ilgili davranışlardır. Çocuk dışkısını tutmaktan ve bırakmaktan zevk alır. Hem kendi bedenini hem çevresini kontrol etmeye başlamıştır. Bu dönemde verilen tuvalet eğitimi cezalandırıcı ve baskıcı olursa çocuğun gelişimi açısından sağlıklı olmaz."
3-6 yaş arasında kız çocukları babayı, erkek çocukları anneyi paylaşmak istemez
3-6 yaş arasının ise fallik dönem olarak adlandırıldığı söyleyen Aba, bu dönemde çocuktaki değişimleri ise Uzman Klinik Psikolog Kayıhan Aba şöyle anlatıyor: "Çocuk bu dönemde, cinsel organların haz bölgesi olduğunu fark eder ve cinsel organlarıyla oynamaktan zevk alır. Bu süreçte kız çocuklar babaya karşı yakınlık duyarak, babayı anne ile paylaşmak istemez. Kız çocuk annesi ile özdeşim kurarak kendi cinsiyeti ile ilgili davranışları model alır. Bu duruma kızlarda elektra karmaşası adı verilir. Cinsel kimlik gelişiminin olağan bir sürecidir. Erkek çocukta anneye yakınlık duyar ve baba ile paylaşmak istemez. Bu duruma ödipus karmaşası adı verilir. Çocuk babasıyla özdeşim kurar, erkek cinsine ilişkin davranışları model alır ve babanın yerine geçmeye çalışır. Kız ve erkek çocuklar aynı cinsten ebeveyne karşı düşmanca duygular besleyebilir."
Kız çocuk anneyi, erkek çocuk babayı kıskanabilir
3-6 yaş arasındaki dönemde çocukların karşı cinsten olan ebeveyne karşı daha fazla yakınlık duymaya başladığını anlatan Uzman Klinik Psikolog Kayıhan Aba, çocuğun sosyal rol gereği kendine bir partner edinme ihtiyacı olduğunu söylerken, bu girişimlerinin sadece çocukça olduğu unutulmaması gerektiğini de hatırlatıyor. Çocuğun bu dönemde ebeveynlerin model alarak cinsiyeti ile ilgili rolleri öğrenmeye başladığını belirten DoktorTakvimi.com uzmanlarından Uzman Klinik Psikolog Kayıhan Aba, "Kız çocuk babaya, erkek çocuk ise anneye sevgi gösterisinde bulunmak, ona yakınlaşmak isteyebilir. Çocuklar babayı anneden veya anneyi babadan kıskanarak onun yerine geçmek isteyebilir ve cinsiyeti ile ilgili roller kazanmaya başlar. Bu dönemde bir rekabet halindedirler. İhtiyaç duyulan ilgiyi ve sevgiyi kazanmak için kendi özdeşim kurdukları rollere benzeme ve öğrenme çabasıdır. Uygun özdeşim örneklerinin bulunuşu cinsel kimliğin gelişmesinde önemli bir etkendir" diyor.
Çocuğun merak duygusu doğru bilgilerle beslenmeli
Aba, bu dönemde ebeveynlerin çocuğa karşı olumlu davranışlar sergilenmesi, sevgi ve yakınlık gösterilmesi ve ihtiyaçlarını giderilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Yakınlık kurma, bütünleşme ve aidiyet gibi temel insani ihtiyaçların ilk temelinin bu evrede atıldığını anlatan Uzman Klinik Psikolog Kayıhan Aba, şunları söylüyor: "Yetişkinlik döneminde sevgi ve yakınlık kurma, bağlanma gibi psikolojik dinamiklerin kökeni bu noktadır. Aynı şekilde çocukların yetişkinlik dönemine geldiklerinde sevebilmeleri için bu dönemde sevilmiş olmaları gereklidir. Bu dönemdeki merak duygusu, cinsel gelişim evrelerinin arasında bir geçiş niteliği taşımaktadır. Anlamak keşfetmek ve zihnindeki belirsizliği gidermek adına çocuklar cinselliğe yönelik soru sorma ihtiyacı hisseder. Merak duygusunun doğru bilgilerle beslenmesi gerekli ve yasaklayıcı, suçlayıcı tavırlar ve tutarsız cevaplardan kaçınılmalıdır. Bu dönemde çocuklara cinsel organların diğer organlar gibi vücudumuzun bir parçası olduğu anlatılmalıdır. Çocuğun yaşadığı çatışmaları çözmesi adına merak duygusunun doğru yönlendirilmesi, keşfetme arzusunun ketlenmemesi gereklidir. Yine bu süreçte çocuklar evcilik, doktorculuk gibi cinsel oyunlarla cinsel meraklarını giderebilir. Doktorculuk oynamak karşı cinsle ilişki kurmanın başlangıcı olarak kabul edilebilir. Çocukta görülen bu oyun tarzı davranışlar aileleri korkutabilir ama anormal bir durum değildir. Cinsiyeti ile ilgili olumlu bir kimlik kazanmada, çocuğun sağlıklı modelleri görmesi ve yaşadığı çatışmaları çözmesi önemli bir rol oynar."