Haberler

Çocukları Teknoloji Bağımlılığından Kurtarmanın Kilit Noktası "Disiplin"

Abone Ol

- Çocukları teknoloji bağımlılığından kurtarmanın kilit noktası "Disiplin" FÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr.

- Çocukları teknoloji bağımlılığından kurtarmanın kilit noktası "Disiplin"

FÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Murad Atmaca;"

"Çocukları, teknoloji bağımlılığından kurtarmanın en kilit noktası 'Disiplin'"

"Temel mantığı açısından baktığımızda diğer bağımlılıklarda hiçbir farkı yok"

-"Rehber öğretmenin önderliğinde aile ile işbirliği içerinde mutlaka çocuğa teknolojinin faydalanılmasını istenildiği belirtilmesi bir taraftan da bunun mutlaka sınırlarını çizilmesi gerektiğini belirtmek gerekiyor"

-" Annenin, çocuğunu televizyon önünde bırakıp izlemesini sağlama, çocuklarda büyük hastalıklara sebebiyet vermektedir"

ELAZIĞ - Gençlerin ve çocukların, cep telefonu, internet ve teknolojik aletler gibi bağımlılık cenderesi içerisinde çıkarılmasında en kilit noktanın disiplin olduğuna dikkat çeken Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Murad Atmaca, "Beynin haz merkezlerini uyaran ve o hazın devam etmesini isteyen davranış tarzı, bağımlılığın devamlılığını meydana getirmektedir. Alkol bağımlılığı, madde kullanımları, oyun bağımlılıkları ve teknoloji bağımlılığı için de tamamen ve maalesef aynı beyin bölgesi devreye girmektedir" dedi.

Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murad Atmaca, teknolojik aletlerin çocuklar ve gençler üzerindeki etkileri konusunda bilgi vererek aileleri uyardı.

"Teknoloji bağımlılığı giderek artan problem haline geliyor"

Teknolojinin hayatın ayrılmaz bir parçası haline geldiğini özelikle bilgisayar, telefon, internet gibi teknolojik aletlerin hayatı olumsuz etkilediğini ancak hayatın ayrılmaz bir parçası haline gelmeye başladığını belirten FÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murad Atmaca, "Bu artık bir devlet politikası haline gelmeye başladı. Sadece ülkemizde değil bütün dünyada teknoloji bağımlılığı giderek artan problem haline geliyor. Aslında temel mantığı açısından baktığımızda diğer bağımlılıklarda hiçbir farkı yok. Beynin haz merkezlerini uyaran ve o hazın devam etmesini isteyen davranış tarzı bağımlılığın devamlılığını meydana getiriyor. Alkol, madde kullanımları, oyun bağımlılıkları ve teknoloji için de tamamen ve maalesef aynı beyin bölgesi devreye giriyor. Beyin hazın devamını istediği için bağımlılık ağına düşen kişi eğer çekip çıkarılmadığı, tedavi edilmediği taktirde bu sarmalın içerinde devam ediyor. Bir taraftan da yıllar önce yayın için yaptığımız hazırlıklara bakıyoruz, bilgiye ulaşmaya bakıyoruz, o zamanlar bir yayını bulmak için kütüphaneler dolaşırken çok ciddi emekler sarf ederdik. Günümüzde artık tuşların altında ilgiye çok kolay ulaşabiliyoruz. Yani teknolojinin bu nimetlerinden yararlanmamız gerekiyor" dedi.

"Çocukları, teknoloji bağımlılığından kurtarmanın en kilit noktası disiplin"

Ebeveynlerin ve öğretmenlerin belli kurallar ve programlar çerçevesinde, çocukların ve gençlerin teknolojinin olumlu yanlarını öğrenmesinde büyük sorumlulukları olduğunu dile getiren Atmaca," Gençler ve çocuklar bir taraftan cep telefonu bir taraftan da internet ve teknoloji gibi bu bağımlılık cenderesi içerinde çıkarılmasındaki en kilit nokta, disiplin olgusudur. Eğer bir şeyi iyi disiplin edebilir ve mümkün olduğu kadar programlayabilirsek onu bağımlılık olmaktan çıkarabiliriz. Çünkü artık onun haz vericiliği, o sınırsız ve artan bir haz vericiliğinin önünü kestiğiniz zaman bağımlılığa çıkarmış olduğu davetiyeyi tekrar geri almış oluyorsunuz. Bu nedenle ebeveynlere düşen çok fazla sorumluluk var. Mümkün olduğu kadar. Bu işi baştan sıkı tutarak ve iyi bir disiplin yolunu seçerek, kurallar ve kaideler çerçevesinde teknoloji ile iş birliğine izin vermek gerekmektedir. Çocuk, bu sınırları aşmaya başladığı zaman, biraz daha diyerek aynı hazzı elde edebilmek için maalesef daha fazla süre kalabilme ihtiyacı hissediyor. Onun için bir sınır yok. O sınırı, ebeveynler ve öğretmenlerin belli kurallar ve programlar çerçevesinde konması gerekiyor. Rehber öğretmenin önderliğinde aile ile işbirliği içerinde mutlaka çocuğa teknolojinin faydalanılmasını istenildiği belirtilmesi bir taraftan da bunun mutlaka sınırlarını çizilmesi gerektiğini belirtmek gerekiyor. Çünkü tek başına ailenin çocuk üzerinde otoritesi her zaman mümkün olmayabiliyor. 5 yaşındaki çocuk ile 15 yaşındaki bir çocuk için farklılık arz edecektir. O farklılığı da ders için ayrılması gereken süre, oyun için ayrılması gereken süre veya cep telefonu ile geçireceği süreyi mümkün olduğu kadar programlanması gerekmektedir. Bu programa uyulduğu taktirde çocuğu ödüllendirip, motive edilmelidir. Ancak programa uyulmadığı taktirde ise sevdiği bazı şeylerden mahrum kalmasını sağlayarak o bağımlılık cenderesine girmekten kurtarılmalıdır. Burada en önemli anahtar rolü oynayan kelimeler disiplindir. Bu sınırlar konulmadığı ve bağımlılık ortaya çıktığı durumlarda da psikiyatri kliniğine başvurmaları gerekmektedir. Bazen gerekirse ilaç tedavilerinden de yardım alarak çocuğu veya genci bağımlılıktan çekip, çıkarmamız gerekiyor" şeklinde konuştu.

"Çocuklara sussun diye verilen telefon karşımıza bağımlılık olarak dönmektedir"

Teknoloji bağımlılığında ailelerin önemli rol oynadığına değinen Atmaca, "Teknoloji bağımlılığında anneler sussun diye çocukların eline cep telefonu verilmesi, televizyonda çizgi film açılması, çocuğun mızmızlanmasını durdurmak ya da istenmeyen davranışlarını baskılamak için kısa süreliğine çözüm gibi görülebilir. Ama orta ve uzun vadeli olduğunda karşımıza bağımlılık olarak dönmektedir. Sadece bağımlılık olarak dönmemektedir. Çocuklarda otistik bozukluklar meydana gelmektedir. Bunun sonucunda çocuklarda tek dizi davranışlar oluşmaktadır. Annenin, çocuğunu televizyon önünde bırakıp izlemesini sağlama ve böylece istenmeyen davranışların yapılmasında engelleme ya da annenin daha rahat hareket edebilir pozisyona kendini sokması çocuklarda büyük hastalıklara sebebiyet vermektedir. Dolayısıyla hastalıkların zihnin çok daha fazla derinleşmesine neden oluyor. Bu anlamda yapılacak en önemli hatalar, dikkat eksikliğine yol açabilmektedir. Ayrıca hiperaktivite bozukluğu ve otistik bozukluğu olan çocuklarda, çizgi film izleme ve bilgisayar gibi oyunlarla çocukları meşgul etme, hastalığın derinleşmesinde yol açmaktadır"ifadelerini kullandı.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Sağlık

Cep Telefonu Sağlık Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title