Dr. Yavuz Dizdar: Kokoreç 'Mutluluk' Verir
İSTANBUL Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Radyasyon Onkolojisi Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Yavuz Dizdar, kokorecin ciddi serotonin kaynağı olduğunu ve mutluluk verdiğini söyledi.
İSTANBUL Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Radyasyon Onkolojisi Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Yavuz Dizdar, kokorecin ciddi serotonin kaynağı olduğunu ve mutluluk verdiğini söyledi.
Serotonin hormonunun insanda mutluluk, canlılık ve zindelik hissi verdiğini, eksikliğinde ise depresyona yol açtığını belirten Dr. Dizdar, "Bağırsak ve beyin en büyük serotonin kaynağıdır. Azaldığı takdirde depresyon meydana geliyor zaten. Kokoreç bütün alerjilere etki edecek kadar fayda sağlar. Yani uyumla ilgili ne kadar sorun varsa ona etki eder" dedi.
"KOKOREÇ BÜTÜN ALERJİLERE İYİ GELİYOR"
Günümüz hastalıklarının önemli bölümünün bağırsak florasının bozulmasına bağlı olduğunu dile getiren Dr. Dizdar, "Bunların içinde otizm, alerjiler, romatizma gibi hastalıklar sayılabilir, bunlara olumlu etki eder. Kuzu ya da insan, bağırsak floraları arasında büyük fark yoktur. Dolayısıyla hastalık floranın aktarılmasından olumlu etkilenebilir. Bağırsaklar ayrı bir sistem oluşturuyor bu sistemin içerisinde mikroorganizmalar var. Bunlar bağırsaklarla birlikte çalışıyor eğer mikroorganizma olmazsa insanoğlu yaşayamaz. Daha doğrusu anormal bir şeye dönüşür. Kokoreç florayı içinde tutuyor. Florayı dışarıda tutamıyorsun, saklayamıyorsun. Bağırsak florası anneden bebeğe aktarılır, bebekten kendi çocuğuna aktarılır ama dışarıda saklanamıyor. Bu kokoreçte var sadece" diye konuştu.
"BAĞIRSAKLAR DAHA İYİ ÇALIŞIYOR"
Kokoreç yendiğinde mikroorganizma desteğinin dışarıdan alındığını söyleyen Dr. Dizdar, "Eksilme ve denge bozukluğu varsa, bu desteği dışarıdan alıp hafif bağırsakları mülayim hale geçirebilir ama hiç bir önemi yok. Flora değişiminden kaynaklanıyor ve bununla birlikte bağırsaklar daha iyi çalışmaya başlıyor" ifadelerini kullandı.
"KOKOREÇ AĞIR ATEŞTE PİŞİRİLMELİ"
Kokorecin ağır ateşte pişmesini gerektiğini aktaran Dr. Dizdar pişirme metoduna ilişkin de şöyle konuştu:
"Kokoreç dönerek pişirmek anlamına geliyor. Evde yapılabilir bir şey değil. Merak eden pişirebilir ama içerisindeki yağın pişme sırasında eriyip aktığı için çok yağlı kalmıyor. Evde bunu yapabilmek için ona uygun aparey lazım yoksa yağı içinde kalır. Ağır ateşte pişirilmesi gerekiyor. Kokoreççilere zaten dondurulmuş olarak geliyor ve bir parti haşlanmıştır, ondan sonra kızartma işlemi yapılıyor. Ağır ateşte olmadığı zaman kokoreç içine işlemez. Bazı yerler hata yapıyor dışını yakıyorlar içi pişmiyor öyle olmaz, ağır ateşte ve ateşin uzağında olacak ya da ateş biraz geçmiş olacak yavaş yavaş pişecek."
"SIFIR HİJYENE İNDİRMEYE ÇALIŞILIRSA KOKOREÇLİĞİNİ YİTİRİR"
Kokorecin bozulmaya çok açık olduğunu belirten Dr. Dizdar, "İnsanların hijyen takıntısı var ama bir yere kadar. Pşirme işlem hemen yapılmak zorunda kokoreççiler 'bir gün suda bekliyor' diyor ama hiç zannetmiyorum. Çünkü kokoreç bozulmaya çok açıktır. Hemen temizliği yapılıp içi açılır, sonra yıkanır arkasından zaten sarılıp haşlanıyor; temizliği bu kadar. Sıfır hijyene indirmeye çalışırsan kokoreçliğini yitirir" dedi.
- İstanbul