Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) ödemeleri donduran ABD Başkanı Trump'a tepki: 'İnsanlığa karşı işlenen...
ABD Başkanı Donald Trump'ın Covid-19 krizi sürerken, ülkesinin WHO bütçesine yaptığı katkıları durdurma kararına BM Genel Sekreteri ve sağlık uzmanlarından tepki yağıyor.
ABD Başkanı Donald Trump'ın Covid-19 krizi sürerken, ülkesinin Dünya Sağlık Örgütü bütçesine (WHO) yaptığı katkıları durdurma kararına BM Genel Sekreteri ve sağlık uzmanlarından tepki yağıyor.
Salı akşamı ABD Başkanı Donald Trump, Dünya Sağlık Örgütü'nü koronavirüsün yayılışının üzerinin örtülmesi ve krizin kötü yönetilmesinde rol oynamakla suçlamış ve bu konuda bir değerlendirme yapılana kadar ülkesinin açıklamıştı.
WHO bütçesine en büyük katkı ABD'den geliyor.
Bu karar dünyanın önde gelen sağlık uzmanları tarafından çok ve tehlikeli bir adım diye nitelenip kınanırken, Birleşmiş Milletler de bu yüzden çok daha fazla insanın öleceği uyarısında bulundu.
Dünyanın en saygın tıp dergisi sayılan Lancet'in yayın yönetmeni Doktor Richard Horton Trump'ın kararının "insanlığa karşı işlenen bir suç" olduğunu söyledi ve "Her bilim insanı, her sağlık çalışanı, her yurttaş küresel dayanışmaya bu dehşet verici ihanete karşı koymalıdır" yazdı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Dünya Sağlık Örgütü'nün şu anda Covid-19'a karşı küresel savaşın kazanılmasında hayati bir rol oynadığını, şu anda fonları kesmenin ve suçlamanın zamanı olmadığını söyledi:
"Şimdi ödemeleri kesme, hataları sorgulama zamanı değil. Bu salgını arkamızda bıraktığımız zaman, hastalığın nasıl ortaya çıktığı, her yere nasıl bu kadar yayıldığını ve bütün mercilerin krize nasıl yaklaştığını anlamak üzere geriye dönüp bakmaya ve bundan sonrası için hayati dersler çıkarmaya zamanımız olacak."
ABD'nin fonlamayı durdurmasıyla WHO'nun en büyük finansörü Bill ve Melinda Gates vakfı haline gelecek.
Microsoft'un kurucusu Bill Gates, Trump'ın kararını Twitter'da eleştirdi ve "Küresel bir sağlık krizi yaşanırken Dünya Sağlık Örgütü'nün fonlamasını durdurma fikri, kulağa geldiği kadar tehlikeli. WHO'nun görevi Covid-19'un yayılımını yavaşlatmak ve eğer çalışlmaları durdurulursa onların yerini alabilecek başka bir kuruluş da yok. Dünya'nın WHO'ya her zamankinden çok ihtiyacı var" dedi.
ABD'li uzmanlar tepkili
Trump'ın kararına ABD'de bazı önde gelen bilim insanlarından da tepkiler geliyor.
ABD'de ve dünya çapında Covid-19 ile mücadelede önemli rol oynayan John Hopkins Üniversitesi Kamu Sağlığı ve Güvenliği Merkezi'nden Doktor Amesh Adalja da WHO'nun hatalar yaptığını ve reform ihtiyacı duyulduğunu ama bunun kriz atlatıldıktan sonra yapılması gerektiğini söyledi, "Pandemi'nin en tehlikeli olduğu bir dönemde bu tür bir şey yapamazsınız" diye konuştu.
Boston Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden salgın hastalıklar uzmanı Doktor Nahid Bhadelia ABD'nin Dünya Sağlık Örgütüne ödemelerini durdurmasına "Tam bir facia. WHO ülkelerin veri ve teknoloji paylaşımı yaptıkları pandeminin dünya çapında boyutunu gözlememizi sağlayan küresel teknolojik bir ortaklıktır" diye tepki gösterdi.
Amerikan Dış İlişkiler Konseyi adlı etkili Amerikan düşünce kuruluşunun eski kıdemli üyelerinden Laurie Garret, Dünya Sağlık Örgütü'nün Afrika, Güney Amerika ve Asya Pasifik ülkelerinin çoğu açısından tek umut olduğunu söyleyerek kararı kınadı.
WHO kamu sağlığı ve insan hakları merkezinin başkanı Lawrence Gostin, diğer ülkelerin ABD'nin katkılarının kesilmesinin yaratacağı boşluğu doldurmak için ödemelerini artıracaklarını tahmin ettiğini söyleyerek ve bu karardan nihai olarak ABD'nin zarar göreceğini kaydetti, "Küresel sağlık alanında hem de bir pandeminin orta yerinde Amerika sesini kaybedecek" diye konuştu.
WHO'ya yönelik eleştiriler
Dünya Sağlık Örgütü, salgınla mücadeleyi yönetirken bazı konularda hatalar yapmakla eleştirilmişti.
En çok getirilen eleştirilerden biri örgütün, Çin'de hükümetin başlangıçta hastalıkla ilgili bilgileri gizlediği ve haber sızdıranları cezalandırıldığı bilindiği halde Çin'e fazla olumlu yaklaştığı yönündeydi.
Örneğin 14 Ocak tarihinde WHO tarafından atılan bir tweette "Çin yetkililerinin yürüttüğü ön araştırmalarda virüsün insandan insana geçtiğine dair açık bir kanıt bulunmadığı sonucuna varıldı" denmesi en çok eleştirilen şeylerden biri.
Fakat WHO yetkilileri aynı zamanda 10 ve 11 Ocak tarihlerinde çeşitli ülkelerden sağlık yetkilileriyle yaptıkları teknik brifinglerde, daha önceki koronavirüs salgınlarına bakılarak, insandan insana bulaşmanın kuvvetli bir ihtimal olduğu uyarısını yapmışlar ve buna göre önlem alınmasını istemişlerdi.
Amerikan yönetiminin WHO'ya ve genel olarak Birleşmiş Milletler örgütlerine yönelik bir başka eleştirisi de Çin tarafından kendi toprağı sayılan fakat ayrı bir yönetime sahip Tayvan'ın, örgüte üye sayılmaması.
Trump yönetimi ve koronavirüs
Trump'ın kararının, ABD yönetimine krizle ilgili eleştirilerin de çok yoğun olduğu bir sıraya rastladığı da dikkat çekiyor.
ABD şu anda bütün veriler itibariyle dünyada salgından en çok etkilenen ülke konumunda.
Ülke çapında koronavirüs vakalarının sayısı 600 binleri geçer ve en az 24 bin kişi hayatını kaybederken, Amerikan yönetimi salgına hazırlık yapmamak ve adım atmakta çok geç kalmakla eleştiriliyor.
ABD'nin terkettiği uluslararası kuruluş ve anlaşmalar
ABD Dünya Sağlık Örgütü'ne ödemelerini askıya almakla kalmayıp tamamen keserse, üyeliği de düşecek. Ama WHO, ABD'nin terkettiği ilk uluslararası kuruluş ya da anlaşma değil. |
BM İnsan Hakları Konseyi'nden 2018 yılında İsrail'e karşı düşmanca tutum içinde olduğunu söyleyerek çekildi |
Paris iklim anlaşmasından 2019 yılında çekildi |
İran nükleer anlaşmasından 2018 yılında İran'ı anlaşmayı ihlalle suçlayarak çekildi |
Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne hiç bir zaman üye olmadığı gibi 2018 yılından itibaren bu kuruluşla işbirliğine de tamamen son verdiğini açıkladı |
12 ülkeyi kapsayan Trans-Pasifik Ortaklık anlaşmasından Trump başkan olur olmaz kararname ile çekildi |
BM'nin kültürel örgütlenmesi UNESCO'dan 1984 yılında çekildi. George W Bush yönetimi altında yeniden katıldıysa da 2011 yılında Obama yönetimi döneminde Filistin'in katılımı dolayısıyla ödemelerini durdurdu, 2013 yılında oy hakkını kaybetti, 2017 yılında İsrail'e karşı taraflı olduğu suçlamasıyla tamamen çekildi. |