Elektrik Elektronik Mühendisi Yasemin Akpınar: Dizi ve filmler bizi şeytanın frekansına sürüklüyor
Elektrik Elektronik Mühendisi Yasemin Akpınar, insan sağlığı ve frekanslar arasındaki bağlantıyı anlattı. Akpınar, doğanın insanın frekansını yükselttiğini, ancak çevresel faktörler ve topraktan uzaklaşma sonucu frekansın düştüğünü belirtti. Ayrıca, namazın ve secdenin frekanslara etkisini de vurgulayan Akpınar, secde sırasında vücudun altın oran şeklini aldığını ve üçüncü gözün aktif hale geldiğini ifade etti.
Elektrik Elektronik Mühendisi Yasemin Akpınar, Haberler.com stüdyosunda sunucu Melis Yaşar'ın konuğu oldu.
"BİZİ ŞEYTANIN FREKANSINA GETİREN BİR SÜRÜ YAYIN VAR"
İnsan sağlığı ve frekanslar arasındaki bağlantı hakkında konuşan ve doğanın insanın frekansını yükselttiğini ifade eden Yasemin Akpınar, "Çok fazla dünyasal yaşadığımız zaman frekansımız düşüyor. Çevresel bir sürü faktör var. 440 hz, ben ona şeytanın frekansı diyorum. Şeytanın frekansına getiren bir sürü yayınlar, diziler var. Topraktan ve doğadan uzaklaştıkça frekans düşmeye başlar." dedi.
"KALBİMİZ HİÇ DURMADAN 'YA ALLAH' FREKANSI İLE ÇALIŞIYOR"
Namazın ve secdenin frekanslara etkisini de dile getiren Akpınar, "Kalbimiz hiç durmadan 'Ya Allah' frekansı ile çalışıyor. Bu vücut titreşim ile çalıştığı için bir makine gibi düşünün, bir manyetik alan oluşturuyor. Namazda secdeye gittiğinizde vücudunuz altın oran şeklini alıyor, kan beyine doğru gidiyor ve iki göz arasını, üçüncü gözünüzü aktif ediyor. Elleriniz, ayaklarınız ve dizleriniz yerde olduğunda topraklama yapmış oluyorsunuz. Bunların hepsiyle birlikte üçüncü gözünüz yani kalpten gelen gözünüz açık olur." ifadelerini kullandı.
