Güçlü hafıza için adaçayı, bunamaya karşı şalgam tüketin
SAĞLIKLI beslenme sadece yaşam kalitenizi değil beyin sağlığınızı da koruyor.
Toplumların öncelikli hedefleri artık sağlıklı yaşlanma ile birlikte beyin sağlığını da korumak. Bilim dünyası da insan sağlığını tehdit eden türlü çevresel faktörlere karşın çalışmalarını sürdürüyor. İstinye Üniversite Hastanesi Medical Park Gaziosmanpaşa Beyin ve Sinir Cerrahisi (Nöroşirürji) Uzmanı Op. Dr. Ahmet Tulgar Başak günümüzde sağlımızı en çok etkileyen sorunların başında çevresel faktörlerin yer aldığını söyledi. Op. Dr. Başak, "Oksidatif strese yol açan UV ışınları, radyasyon, sigara, stres, paketli ürünler, tarım ilaçları gibi çevresel faktörler ise başta geliyor. Sadece beyin sağlığını değil, genel vücut sağlığımızı da değiştiren ve pek çoğu yaşlanma ile ilişkili sayısız hastalık oksidatif stresin etkisiyle karşımıza çıkıyor" dedi
YİYECEKLER BEYİN BAĞLANTILARINI DÜZENLİYOR
Tükettiğimiz besinlerin kısa/uzun dönem bilişsel ve duygusal davranışlarımızı değiştirdiğini ve beynin bağlantılarını düzenlediklerine ilişkin kanıtların arttığına dikkat çeken Op. Dr. Başak, "Her yaş grubu ve dönemine özgü beslenme ihtiyaçlarımız farklılık gösterse de kanıtların yol gösterdiği ölçüde, beyin sağlığımızı korumaya yönelik beslenmede nelere dikkat edilmesi gerektiğini bilmemiz önemlidir. Beslenmede kalori kısıtlaması, başta Alzheimer ve Parkinson olmak üzere, özellikle yaşla artan nörodejeneratif hastalıklara karşı koruyucu etkiye sahiptir. Beslenmedeki yağ miktarı ve bu yağın içeriği sağlıklı yaşlanmada oldukça önemlidir. Genel olarak doymuş yağ, trans yağ, kolesterol tüketiminin olumsuz, doymamış yağ asitleri ve omega-3 tüketiminin olumlu etki ettiği saptanmıştır" diye konuştu.
"ANNE ADAYLARI İÇİN FOLİK ASİT ÖNEMLİ"
Op. Dr. Başak sözlerine şöyle devam etti:
"Beyin gelişimi anne karnında başladığı için anne adaylarının özellikle folik asit içeriği yüksek olacak şekilde düzenli beslenmesi önem taşımaktadır. Alzheimer ve bunama riskine karşı yetişkinlerde de dikkat edilmesi gereken folik asit desteği için fasulye, bezelye, ıspanak, şalgam, limon ve portakal gibi gıdalar tüketilmelidir. B vitamini içeren muz, kuru baklagiller, et, balık, yağsız süt, yoğurt ve yeşil yapraklı sebzelerin tüketilmesi önemlidir. Hafıza ve zeka gelişimi bakımından B vitamini önemli bir yer tutmaktadır. Aynı zamanda B vitamini yeni hücreler üretilmesine ve var olan hücrelerin yapısının korunmasına yardımcı olmaktadır. Beyin fonksiyonlarının daha düzgün çalışması, hafızayı güçlendirerek daha hızlı düşünebilmek için omega 3 bakımından zengin balıklar (ton balığı, somon, uskumru, ringa, alabalık ve sardunya) belirli aralıklarla mutlaka tüketilmelidir."
MUTLULUĞUN SIRRI ÜZÜMDE SAKLI
Beyinde yaşlanmayla birlikte ortaya çıkan gerilemeyi yavaşlatmak için beslenme önerilerinde bulunan Op. Dr. Başak, "E vitamini bakımından zengin ceviz, fındık, kaju, yer fıstığı, ay çekirdeği, susam, keten tohumu tüketilmeli. Dopamin (mutluluk hormonu) salgılanmasını sağlayan üzüm problem çözme yeteneğini artırırken, yüksek oranda antioksidan içeren çilek, yaban mersini gibi meyveler ile domates, havuç gibi sebzeler belleği geliştirerek beyni koruyor. Domates, Alzheimer hastalığında hücre hasarıyla savaşan likopen içerir. Kabak çekirdeği bellek ve düşünme becerilerini zenginleştiren çinko içerir. Bilişsel işlevi artıran brokoli, K vitamini sağlar. Kuruyemişler ve adaçayı hafızayı geliştiren harika bir E vitamini kaynağıdır. Sonuç olarak dengeli, içeriği zengin ve her besin öğesini barındıran bir beslenme rejiminin anne adaylığı dönemden itibaren benimsendiği bir yaşam tarzı önerilmektedir. Yaşam boyu sağlık ancak dengeli ve düzenli bir beslenme, sürekli uygulanan bir egzersiz programı ile mümkündür. Yaşamımızın her evresinde beslenmemizi önemsemeli, diyet içeriğimizin sağlıklı bir yaşamın en önemli anahtarı olduğunu hatırlamalıyız" diye konuştu.