Hasta, bağışçıdan bulaşan agresif kanser nedeniyle hayatını kaybetti
Arizona'da yaşayan 69 yaşındaki bir hasta, karaciğer kanseri tedavisi için organ nakli olduktan sonra, nakledilen organdan daha tehlikeli bir kanser türü kaparak hayatını kaybetti. Bu durum 'nakil kaynaklı kanser' olarak biliniyor ve oldukça nadir görülüyor. Hastanın karaciğerine nakledilen organın bağışçısı olan kişinin teşhis edilmemiş ileri evre akciğer kanseri olduğu sonradan anlaşıldı.
Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşayan 69 yaşındaki bir hasta, karaciğer kanseri tedavisi için organ nakli olduktan sonra beklenmedik bir durumla karşılaştı. Nakledilen organdan daha tehlikeli bir kanser türü kapan hasta, birkaç ay içinde hayatını kaybetti.
Bu durum tıp dünyasında "nakil kaynaklı kanser" olarak biliniyor ve o kadar nadir görülüyor ki, istatistiklere bile girememiş. Tıp literatüründe sadece birkaç benzer vaka bulunuyor.
Başlangıçta başarılı geçen nakil operasyonundan altı ay sonra trajik son gerçekleşti. Doktorlar, bu nadir hastalığın organ bağışçısından kaynaklandığını düşünüyor. Yapılan incelemeler sonucunda, öldürücü tümörlerin sadece yeni nakledilen karaciğerde bulunduğu tespit edildi.
Hasta aslında aşırı alkol kullanımına bağlı karaciğer sirozu nedeniyle nakil olmuştu. Phoenix'teki Mayo Kliniği'nde gerçekleşen nakilden dört ay sonra yapılan rutin kontrolde karaciğerde iki kitle bulundu. Başlangıçta durumun ciddiyeti anlaşılamamıştı. Ancak sadece altı hafta sonra üç yeni kitle daha ortaya çıktı ve bunların sayısı hızla arttı.
Detaylı incelemeler sonucunda, bu kitlelerin agresif bir akciğer kanserinin karaciğere yayılması (metastaz) olduğu anlaşıldı. Yapılan DNA testleri, kanserin bağışçıdan geldiğini doğruladı.
İlginç olan, 50 yaşındaki organ bağışçısının kanser geçmişi olmamasıydı ve bağış öncesi testlerde herhangi bir sorun görülmemişti. Bağışçının 2019'da ölmeden önce teşhis edilmemiş ileri evre akciğer kanseri olduğu sonradan anlaşıldı.
Kanser çok ilerlediği için hasta yeni bir karaciğer nakli şansını da kaybetti. Kemoterapi tedavisi başlangıçta umut verse de, sonraki taramalarda hastalığın kontrol edilemez hale geldiği görüldü.
Tıp tarihinde buna benzer sadece bir vaka daha var. O vakada da 41 yaşındaki bir hastaya nakil yapıldıktan birkaç gün sonra bağışçıda akciğer kanseri olduğu ortaya çıkmıştı. Ancak bu vaka, kanseri olmayan bir bağışçıdan kaynaklanan ilk belgelenmiş örnek oldu.
2013 yılında yapılan bir araştırmaya göre, organ nakliyle kanser bulaşması o kadar nadir ki, risk hesaplaması yapmak bile imkansız. Uzmanlar, bu tür vakaların gerçekte daha fazla olabileceğini, ancak nadir görüldüğü için çoğunun kayıtlara geçmediğini düşünüyor.