
İnfluenza virüsünün evrimiyle 'herkes hasta' mı?

'Herkes hasta', rakamlar normal. İnfluenza virüsünün evrimi grip mevsimini nasıl etkiledi?
'Herkes hasta', ama rakamlar normal. İnfluenza virüsünün evrimi grip mevsimini nasıl etkiledi? Bu sene grip mevsimi neden ağır geçiyor?
Ateş, vücut ağrıları, halsizlik...
Bu sene grip mevsiminde muayene olan hastaların şikayetlerinden bazıları bunlar.
Sağlık Bakanlığı'na göre bu sene 30 Eylül-26 Ocak arasında 3,908 kişi grip benzeri belirtiler ile aile hekimlerine ve raporda takip edilen hastanelere başvurdu. Geçen sene aynı dönemde bu rakam 4,685 kişiydi.
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Önder Ergönül ise dernek aracılığıyla iletişim kurdukları uzmanlar arasında bu sene yaygın görülen hastalığın "çok uzun sürdüğü" yaklaşımını gözlemlemiş.
BBC Türkçe'ye verdiği röportajda, "Tüm Türkiye'de hastanelerimizde influenza enfeksiyonuna yakalanmış hastalar var. Gerçekten influenzadan yatan hastalar var. Riskli grupların hastaneye yatmak durumunda olduğunu, hatta yoğun bakımda tedavi edilmek durumunda olduğunu veya kurtaramadığımızı görüyoruz," diyor Ergönül.
İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner ise BBC Türkçe'ye, dünya genelinde İnfluenza aktivitesinin artma eğiliminde olduğunu, ancak Türkiye'de bu yıl yaşanan salgının "önceki yıllarda görülen hastalık trendi ile benzer olarak raporlandığını" söyledi.
Güner'in verdiği bilgiye göre İstanbul'da hastaneye yatırılan şiddetli akut solunum enfeksiyonu vakaları yüzde olarak "önceki grip sezonlarında olduğu gibi mevsimsel artış trendine uyumlu."
BBC Türkçe'ye konuşan Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap da bu seneki salgının olağanüstü bir boyutta olmadığını söylüyor, ancak virüsteki evrimin daha ağır bir seyir oluşturabildiğine dikkat çekiyor.
Hangi virüs hasta ediyor?
Azap, üst solunum yolu enfeksiyonlarında nezle ve grip olarak iki temel hastalık grubu olduğunu açıklıyor.
Nezle vakalarında burun akıntısı, boğaz ağrısı ve başta dolgunluk gözlemlendiğini belirten Azap nezlenin kişiyi "işinden gücünden alıkoymadığını" söylüyor.
Grip benzeri hastalıklara onlarca farklı virüs sebep olabiliyor, ancak en ağır seyreden vakalar çoğunlukla İnfluenza, Covid ve RSV virüslerinden kaynaklanıyor.
Bu sene de hastalıkların çoğunun kaynağı İnfluenza A virüsü.
İnfluenza virüsünün en belirgin bulguları ise birkaç gün 38 derece üstü seyreden ateş, yaygın kas ağrıları ve aşırı halsizlik.
"[Bu bulgular] diğerlerinde de olabilir, ama influenzada bu daha belirgindir. O nedenle gripe halk arasında 'paçavra hastalığı' derler öteden beri" diyor Ergönül.
Azap da İnfluenza virüsünün de Covid kadar ağır hastalığa yol açabildiğini, bu sene ağır seyreden hastalıkların da virüsün yapısındaki değişimden kaynaklanabileceğini söylüyor.
"Grip virüslerinin de tıpkı Covid virüsleri gibi değişebilme özelliği var. Dolayısıyla bu sene, birkaç senedir dolaşan virüsten yapıca değişmiş olan bir yeni grip virüsü dolaşıyorsa o zaman daha ağır seyrediyor."
Virüslerin teşhisi tedaviyi nasıl etkiliyor?
Koç Üniversitesi İş Bankası Enfeksiyon Hastalıkları Araştırma Merkezi kurucu direktörü olarak da görev yapan Ergönül'e göre uzman olmayan kişiler için üst solunum yolu enfeksiyonlarına sebep olan virüsleri birbirinden ayırt etmek "çok zor".
İnfluenza, RSV ve Covid virüslerinin çok benzer tablolar oluşturduğunu belirten Azap da "Biz farklılıklar nedeniyle bu bir basit nezle midir, yoksa bir grip benzeri hastalık mıdır bunu ayırt edebiliyoruz" diyor.
Ancak uzmanların virüsü teşhis etmesi, tedavi planı için önem taşıyor çünkü İnfluenza virüsüne karşı ilk 48 saatte alındığında çok etkili olabilen antiviral ilaçlar bulunuyor.
Ergönül ise "Ama onun öncesinde test yaptırmak önemli tabii ki. Çünkü [bu ilaçlar] bütün viral hastalıklarda etkili değil" diyor ve gereksiz antibiyotik kullanımına karşı uyarıda bulunuyor.
Grip benzeri virüslerden yalnızca birkaçının aynı anda toplumda dolaşabileceğine dikkat çeken Azap, "biri diğerini süpürüyor" diyor.
Bu sayede uzmanların hasta tedavilerinde de yön belirleyebildiğini söyleyen Azap, Sağlık Bakanlığı verilerine de dayanarak "grip benzeri hastalarda bazen test de istemeden hemen tedaviye başladıklarını" belirtiyor:
"Çünkü biliyoruz ki nasıl olsa grip dolaşıyor."
Korunmak için ne yapılabilir?
Risk gruplarında olan kişiler başta olmak üzere hastalanan herkesin test yaptırması tavsiye ediliyor.
Grip benzeri hastalıklar karşısında yüksek risk grubunda bulunanlar şunlar:
65 yaş üzeri kişiler, beş yaş altı çocuklar, altta yatan hastalığı olan kişiler, gebeler, sağlık çalışanları, bağışıklığı baskılanmış kişiler, diyabet hastaları ve aşırı kilolu kişiler.
"İlk 48 saatte bu tedaviye başlamamız gerektiği için bu tür belirtileri olan, özellikle risk grubundaki kişilere, mutlaka test yaptırmalarını öneriyoruz. Ve grip çıkarsa da tedaviye başlıyoruz hemen" diyor Azap.
İlave bir risk faktörü taşımayan kişilerin ise ateş düşürücü kullanması ve dinlenmesi, bir haftadan uzun süren hastalıklarda doktora gitmesi tavsiye ediliyor.
Ergönül, "O aşamada üstüne eklenmiş bakteriyel enfeksiyon olabilir" diyor.
Azap da risk grubunda olmayan kişilerin üç günden uzun süren ateş, nefes darlığı veya çok şiddetli bulantı, kusma, ishal gibi beslenmeyi bozacak bir belirti yaşadıkları takdirde doktora görünmelerini öneriyor ve risk grubundaki kişilerden uzak durmaları uyarısında bulunuyor.
İl Sağlık Müdürü Güner ise, "Grip ile ilişkili hastaneye yatışları azaltmak ve mortaliteyi önlemek için en etkili yöntem başta risk grupları olmak üzere aşı yapılmasıdır" diyor ve risk grubundaki kişilerin yıllık grip aşılarını Sağlık Bakanlığı aracılığıyla ücretsiz olarak yaptırabileceğini hatırlatıyor.
'Emniyet kemeri'
Türk Tabipleri Birliği (TTB) başta risk grupları olmak üzere herkese yılda bir veya iki kere grip aşısı yaptırmalarını tavsiye ediyor.
Grip aşısını "yan etkisi son derece sınırlı olan, güvenli ve ucuz" olarak niteleyen Azap, Covid salgını sonrasında grip aşılarına karşı oluşan olumsuz tavrın dayanaksız olduğunu belirtiyor.
"Aşıyı sağlıklı kişilere yapıyoruz, o yüzden çok yakın takip edilir ve üstüne gidilir. 'Yok, bir şey olmaz' denmez asla. 'Ondan değildir' denmez. Mutlaka 'Acaba ondan mıdır?' diye büyük araştırmalar yapılır" diyor.
Ergönül, gözlemledikleri grip hastalarının yalnızca yüzde beşinin aşılı olduğuna dikkat çekiyor ve aşının ağır hastalık riskini büyük ölçüde azalttığını söylüyor.
"Bu emniyet kemeri takmak gibi bir şey. Emniyet kemeri sizi tümden trafik kazalarından korumuyor. Ama ölüm riskinizi azaltıyor."
