Haberler

'Kanser hastalarına oruç tutmalarını önermiyoruz'

Güncelleme:
Abone Ol

KAYSERİ'de, Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Necla Demir, kanser hastalarına ramazanla ilgili uyarılarda bulunarak, "Tedavisi aktif olarak devam eden kanser hastalarına oruç tutmalarını önermiyoruz.

KAYSERİ'de, Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Necla Demir, kanser hastalarına ramazanla ilgili uyarılarda bulunarak, "Tedavisi aktif olarak devam eden kanser hastalarına oruç tutmalarını önermiyoruz. Zira tedavi sırasında hastaların bağışıklık dengesi bozulabilir, dengeli beslenme ve yeterli su alımı olmazsa bağışıklık sistemleri olumsuz etkilenebilir" dedi.

Acıbadem Kayseri Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Necla Demir, ramazan ayına yönelik kanser hastalarına uyarılarda bulundu. Ramazanda oruç tutmanın kanser hastalarını olumsuz etkileyeceğini belirten Demir, "Tedavisi aktif olarak devam eden kanser hastalarına oruç tutmalarını önermiyoruz. Zira tedavi sırasında hastaların bağışıklık dengesi bozulabilir, dengeli beslenme ve yeterli su alımı olmazsa bağışıklık sistemleri olumsuz etkilenebilir. Tedavisini tamamlayan ve kontrolleri devam eden hastalar ise oruç tutabilirler. Ancak bu kişilerin kanser dışında diyabet, hipertansiyon ya da kalp hastalıkları gibi farklı hastalıkları varsa oruç kararı vermeden önce doktorlarına danışarak bilgi almalılar" diye konuştu.

'YETERLİ SIVI ALINMAZSA DURUMLARI AĞIRLAŞABİLİR'

Kanser hastalarında sıvı dengesinin önemli olduğunu kaydeden Dr. Demir, "Kanser tedavisi, kemoterapi, radyoterapi, immünoterapi ve hedefe yönelik ilaçlarla uygulanıyor. Uygulanan kanser tedavileri bulantı, kusma, ishal, kabızlık, ağız içerisinde ya da yemek borusunda yaralara ve vücutta enfeksiyon gelişmesine neden olabilir. Ayrıca bu tedavilerin hem yan etkilere bağlı hem de ilaçların doğrudan etkileri nedeniyle meydana gelen iştahsızlık ve yiyeceklere olan isteksizlik sonucunda vücuda gerekli gıda ve sıvı alımında bozulmalar yaşanabilir. Bununla birlikte ilaçlar vücuttan ancak karaciğer ve böbrek yoluyla atılıyor. Tedavilere bağlı geçici organ bozuklukları, yeterli gıda ve sıvı alınmaması durumunda daha da ağırlaşabilir ve ilaçların vücuttan uzaklaştırılamamasına bağlı yan etkilerin ağır seyretmesi ile sonuçlanabilir" dedi.

'GENEL DURUMU KÖTÜ OLAN KİŞİLERİN ORUÇ TUTMASI SAKINCALI'

Aktif kanser tedavisi gören kişilerin sıvı ve gıda alımının dengeli sağlanmasının, tedavinin devamı, yan etkilerin azaltılması ve organ fonksiyonlarının korunmasında büyük önem taşıdığını vurgulayan Dr. Demir, şöyle konuştu:

"Hastalığın ileri evresinde olan, sadece destek bakım ile takip edilen, genel durumu kötü olan kişilerin de oruç tutması sakıncalıdır. Kanser tedavilerini tamamlamış, kontrol ve takipleri devam eden kişiler istekleri doğrultusunda oruç tutabilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, kişilerin kanser dışındaki yandaş hastalıklarının bulunup bulunmadığıdır. Kanserin çoğunlukla ileri yaşlarda ortaya çıktığını düşünecek olursak hastalarımızda diyabet, hipertansiyon ve kardiyovasküler hastalıklar gibi kronik rahatsızlıklar da eşlik edebiliyor. Bu nedenle kanser tedavilerini tamamlamış kişilerin de oruç tutmadan önce mutlaka hekimlerine danışmaları gereklidir."

'KALABALIK İFTARLARDAN UZAK DURULMALI'

Pandemide kalabalık sofralardan uzak durulması gerektiğini kaydeden Uzm. Dr. Demir, "Covid-19 pandemisi nedeniyle virüs bulaşma riskini azaltacak tedbirlere çok dikkat edilmesi gerekiyor. Kanser tedavisi sırasında bağışıklık sistemi zayıflar ve hastalık etkenlerine daha açık hale gelirler. Bu durumda enfeksiyonlarla savaşma gücü düşer. O nedenle kanser hastalarının virüs bulaşma riskini düşünerek kalabalık iftar sofralarından uzak durması çok önemli" dedi.


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Sağlık

Necla Demir Kayseri Sağlık Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title