Kemik Erimesi Gençlerde de Görülüyor"
Memorial Kayseri Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Uz. Dr. Ali İpek; “Kemik kitlesinde azalmayla kendini belli eden osteoporoz yani emik erimesi özellikle omurga, kalça ve el bileğinde kırıklaraya da ağrılara neden olabiliyor.
Memorial Kayseri Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü'nden Uz. Dr. Ali İpek ; "Kemik kitlesinde azalmayla kendini belli eden osteoporoz yani emik erimesi özellikle omurga, kalça ve el bileğinde kırıklaraya da ağrılara neden olabiliyor. Sessizce ilerleyen bu hastalık sadece yaşlılarda değil genç erişkinlerde de görülüyor" dedi.
Kemik erimesinden korunmak için yeterli ve dengeli beslenme ile düzenli fiziksel aktivite alışkanlığının genç yaşta edinilmesi gerektiğini ifade eden Memorial Kayseri Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü'nden Uz. Dr. Ali İpek, osteoporoz ve tedavisi hakkında bilgi verdi. İpek; "Kemik erimesinin, sadece yaşlı insanları etkilediği düşüncesi tam olarak doğru değildir. Genç erişkinlerde de görülen bu hastalık, yaşamın geç döneminde insanların yaşam kalitesini düşürmektedir. 50 yaşın üzerindeki her 3 kadından 1'inde ve her 8 erkekten 1'nde görülen kemik erimesi, özellikle çok yaşlı hastalarda tedavi edilemeyen ölümcül kalça kırıklarına neden olabilmektedir. Kadınlarda, menopoz sonrası azalan östrojen hormonuna bağlı olarak kemik erimesi daha sık görülmektedir. Dünyada 200 milyon kişiyi etkileyen metobolik kemik hastalığı olan osteoporoz, bel ve sırt ağrısıyla kendini göstermekte sırtta kamburlaşmaya, el bileğinde, kaburgada, omurgada ve kalçada kırıklara neden olmaktadır" dedi.
Kemik erimesinin erken teşhis edilmesi ve olası komplikasyonların gelişmemesi için gerekli önlemlerin zaman geçirilmeden alınması gerektiğini vurgulayan İpek; "Hastalığın erken teşhisinde ise kemik mineral yoğunluğu (KMY) ölçümü hayati önem taşımaktadır. KMY ölçümü, günümüzde dual enerji X-ray absorpsiyometri (DEXA) yöntemi ile yapılmaktadır. DEXA, kırık oluşmadan önce osteoporozu belirlemekte ve tekrarlanan ölçümlerle kemik kaybının hızı hakkında bilgi vermektedir. DEXA, tedavinin etkinliği ya da başarısızlığı hakkında rehber niteliğindedir" diye konuştu.
Günde en az 15 dakika güneşlenmenin ve doğru besinleri tüketmenin önemini vurgulayan Memorial Kayseri Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü'nden Uz. Dr. Ali İpek sözlerini şöyle sürdürdü;
"Kemik erimesinin oluşumunda genetik faktörlerin yanı sıra aşırı alkol ve sigara tüketimi, hareketsiz yaşam, uzun süreli yatak istirahati, kalsiyum yönünden fakir yiyeceklerle beslenmek ve kemik kaybına yol açan ilaç kullanmak etkilidir. Kemik erimesi riski bulunanların, 65 yaşına kadar her gün 1000 mg, 65 yaşından sonra ise 1200 mg kalsiyum olması önerilmektedir. Ayrıca vücuttaki D vitamini eksikliği hastalığa zemin hazırlamaktadır. Günde en az 15 dakika güneşlenerek ve D vitamini preparatları ile bu eksiklik giderilmektedir. Bu hastalıktan korunmak için doğru yaşam ve beslenme tarzının genç yaşta edinilmesi gerekmektedir. Süt, yoğurt, peynir ile koyu yeşil yapraklı bitkiler, deniz ürünleri ve badem gibi besinler tüketerek gerekli kalsiyum ve D vitamini vücuda alınabilmektedir. Günlük en az 30 dakika boyunca düzenli olarak yapılan fiziksel aktivite ise kemikleri kuvvetlendirmektedir." - KAYSERİ